MEVZU DERİN

BAHAR BAYRAMI VE HIDIRELLEZ

“Şayet ülkemin gelmiş geçmiş siyasi otoriteleri bu kutsal bayramımıza ve bu geleneğimize sahip çıksalardı Hıdırellez ve bahar bayramı; bayram gibi kutlanırdı.”

Sözcük anlamı olarak "Hızır Günü" anlamına gelmektedir. Orta Asya'da ve Anadolu'da kutlanan mevsimlik bir kutlamadır.

Çeşitli dilekler ve duaların gül dalına bağlanarak veya dibine gömülerek kutlanır. Ateş yakılarak ve yapılan çeşitli eğlencelerle Hıdırellez günü kutlanmış olur. Aynı zamanda Hıdırellez’in bereket getirdiğine inanılır ve Mayıs ayının ilk haftası kutlanmaktadır.

Hıdırellez; diğer bir tanımla Hıdır İlyas; bütün Türk dünyasında bilinen mevsimlik bayramlarımızdandır. Hızır ve İlyas peygamberin yeryüzünde buluştukları gün olması nedeniyle kutlanmaktadır. Bu kutlama kışın bitip baharın başlangıcı olarak kabul edilen 6 Mayıs günü yapılmaktadır.

Hızır; yaygın bir inanca göre; özellikle baharda insanlar arasında dolaşarak zor durumda olanlara yardım eden bolluk, bereket ve sağlık dağıtan; Allah katında ermiş bir ulu ya da peygamberdir.

Benim Çocukluğumun Hıdırellez Kutlamaları:

Hali vakti yerinde olanlar O güne mahsus yeni giysiler alırdı. Yeşillik ve ırmak kenarları kutlama yeri olarak tercih edilirdi. Bu kutlamalarda genç kızlarımız adeta görücüye çıkar gibi; kol kola yürüyüp genç erkeklerin önünden adeta defile gösterisi gibi geçerlerdi. Genç erkekler de kızların dikkatini çekmek için gruplar halinde olta atarlardı.

Evlilik için ilk görüşmeler O anlarda başlardı. Hatta nişanlılar ilk kez burada konuşma ve görüşme fırsatı bulurlardı. Kızlarımız ve koca, koca kadınlarımız ip atlar ve salıncakta sallanırlardı. Daha sonra acıkılır ve evlerde özenle hazırlanan azıklar yer sofralarına dizilirdi. Yoksul vatandaşlar da bu sofraların önünden geçerek yapılan sofraya davet edilir veya göz hakkı diye ellerine tutuşturulan ekmek arası ile doyarlardı.

Soğan kabuğu ile boyanmış haşlanmış yumurtalarla yumurta tokuşturma yarışmaları yapılırdı. Niyet çömleklerinin içerisine atılan kişisel eşyaların her çıkarılışında söylenen maniler O eşya sahibi kişiye atfedilirdi.

Örnek bir Mani:

Karanfilim sarkarım,

Açılmaya korkarım,

Yar kapıdan girince,

Ölü olsam kalkarım.

Bu kutlamalar hava kararıncaya kadar devam eder ve havanın kararmasıyla son bulurdu. Şayet ülkemin gelmiş geçmiş siyasi otoriteleri bu kutsal bayramımıza ve bu geleneğimize sahip çıksalardı Hıdırellez ve bahar bayramı gerçek anlamını bulurdu.

Sevgi ve Saygılarımla

Yayın Tarihi
06.05.2023
Bu makale 464 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!