Çok eskiden aldatma deyince; insanlar herhangi bir konuda kandırıldıklarını anlardı. Doğal olan aldatmalar da tavuğu yedikten sonra oynanan lades oyunlarıydı. Yatıp kalkmak hiç ama hiç kimsenin aklına gelmezdi.
Zamanla bu aldatma işi çoğalıp; erkek ve dişi arasında yatağa kadar gidince ve deşifre olunca olayın boyutları değişti. Şimdi durum çok farklı; aldatma gerek basında gerekse insanlarımızın yapmış oldukları muhabbetlerde gayet olağan ve prestijli bir faaliyetmiş gibi yerini aldı. Televizyon dizilerinin olmazsa olmazı oldu. Hatta insanlarımızın yaşamında aldatma sanki gurur duyulacak konular arasına bile girdi. Bir kısım sözde popüler sanatçılarımız daha da ileri giderek eşlerinin yanı sıra; sevgililerinin sevgilileriyle aldatarak adeta bu konuda çağ atladıklarını ilan ettiler.
Eşini on yıl boyunca aldattığını bana böbürlene, böbürlene anlatan ve ailece de tanıdığım bir arkadaşımın; nasıl olur da böyle bir haltı yer düşüncesiyle konuşturdum. Bakın bana neler anlattı:
Hocam; ben işyerimde evli bir bayana ilgi duydum ve çok etkilendim. O’nun da benden etkilendiğini hissettim. Ben; bu durumumu önceleri yadırgadım ve kendimde acaba psikolojik bir sorunum mu var düşüncesiyle bir psikologa durumumu tüm ayrıntılarıyla anlattım. Doğrusu anlatırken de hayli utandım ve doktoruma; ben normal miyim? diye sordum. Ben aksi bir yönde telkin veya uyarı beklerken doktorum bana; gayet normal; demek sen ruhen çok sağlıklı bir yapıda insanmışsın; senin bu davranışların gayet sağlıklı bir insan davranışı dedi.
Ben bu yanıttan sonra daha da cesaretlendim ve iştahlandım; dedi ve başladı döktürmeye: Hocam biz görücü usulü evlendik; iki ay nişanlı kaldık ve evlendik. Eşim çok çok iyi bir insan sen de az çok bizi tanıyorsun belki sen de hissetmişsindir. Bizim aramızda hiçbir heyecan yok; denize tatile gidiyoruz eşim hiçbir mazereti olmazken otelden çıkmıyor; çocuğumuz yokken; ben tek başıma dul herifler gibi; sahilde koklaşan çiftleri izliyordum ve kahroluyordum; bizim onlardan neyimiz eksikti sanki. Eşimle düğünlere gidiyoruz; eşim cenaze evine gelmiş gibi oturuyor. Biz de vatandaşın eğlencesini televizyonda izler gibi izliyoruz. Eşime yeni giysiler alıyoruz; O her zaman giydiklerini giyerek adeta; giysilerini formaya dönüştürüyor. Özel günlerde aşırıya kaçmamak üzere makyaj yapmasını arzu ettiğim de bana makyajın cilte verdiği zararları uzun uzun anlatıyor. Daha ne özel dertlerim var onları da anlatayım mı? Hocam. Sus yeter dedim ve bu ara bana da fenalıklar geliyordu; nasıl gelmesin anlattıklarından bazıları biz de de mevcuttu. Maalesef Türk kadınının birçoğu kocayı bulunca kendini salıverir. Erkeklik iç güdümümle doğrusu kınadığım bu arkadaşımı savunmaya geçtim.
Benden aldığı bu cesaretle bayan arkadaşı ile olan diyalogunu da tüm ayrıntılarıyla anlattı. Sonunda anladım ki; bayan arkadaşının kaderi arkadaşımla aynı. Bu kadar tesadüf de pes doğrusu. Tahmin ettiğim halde karşı tarafın arızalarını da sordum; onu da bana bakın nasıl anlattı.
Adam:
Sakal tıraşını sadece mesai günlerinde oluyor,
Dişini fırçaladığını daha görmemiş,
Gezme alışkanlığı hiç yok,
Gece yarılarına kadar internet başında,
Her hafta sonu kişisel bir dış etkinliği var,
Özel gün kutlamaların siftahı yok,
Horlama tedavisine hiç yanaşmıyor,
Sohbet muhabbet yok, yapana da bol eleştiri var, Daha ne özeller.
Şimdi ne durumdasınız dedim. Hocam dedi bu gizli ilişki tam on yıl sürdü ve şimdi bu ilişkiyi bitirdik. On yıl az bir süre değil bitirmeyi nasıl başardınız dediğimde ise hayli ilginç bir yanıt aldım; eşlerimiz tam olmasa da değiştiler; biz de oturduk medenice; bunun hem dini, hem ahlaki hem de yasal olmadığını; bu arada az da olsa evimizde mutluluğu bulduğumuzu anladık ve ilişkiyi bitirdik. Bu samimi itiraflardan sonra bana da büyük geçmiş olsun demek düştü.
Son olarak pişmanlıklarının olup olmadığını sordum; biraz kıvırsa da şu yanıtı çok hoşuma gitti: Hocam; biz sorunlarımızın çözümünü zamana bırakmadık ve beklentilerimiz uğruna aslında kendimizi aldattık dedi. Katılır katılmazsınız bilemem ama bunlar kendi kendilerini bir tür tedavi etmişler diye düşünüyorum. En azından; on yıl da olsa hatadan dönerek noktayı koymuşlar.
Aslında bu konu yoruma açık bir konu; bana göre böyle; size göre daha farklı olabilir. Umarım yukarıdaki özellikleri taşıyan eşler de; buradan gerekli mesajı almışlardır.
Sözün özü aldatan aldandığına göre en iyisi; sen yine de ALDAT-MA