Milletvekili Borsası Açılıyor adlı yazımın birinci bölümünü daha önce bu köşemde yazmıştım. Hatırlamak isteyen okurlar bu sitenin arşivinde görebilirler. Seçime katılacak siyasi partiler yavaş, yavaş aday adaylarını bekliyorlar.
Sadece beklemekle kalmayıp; kendilerine oy getirecek popüler aday adaylarının da peşlerine düşecekler. Burada partinin temel ilkeleri hiç önemli değil yeter ki; aday adayı cazibe merkezi olsun. Yani alan memnun, satan memnundur.
Sanki demokratik bir aday belirleme yöntemi varmış gibi. Aday adaylarından; sahaya inmeleri ve kendilerini tanıtmaları istenecektir. Bu arada göstermelik anketler ve eğilim yoklamaları da yapılacaktır. Bunların hepsi hikaye; işin aslında parti lideri ve saz arkadaşları oturur kim bize itaat eder; kim bizim varlığımızı kabul eder ve korur bunun hesabını yaparlar ve birçok yaz boz’dan sonra kesin aday listeleri oluşturulur. Bu arada böylesine titizlikle seçilen adaylardan ileride liderine yamuk yapanlar çıksa da bunların pek yıkıcı etkileri olmaz. Geçmişin Türk Siyasi Tarihi; bunların örnekleri ile doludur. Bu arada seçilemeyen ve zaten seçilemeyeceklerini bilen aday adayları seçim sürecinden sonra beklentilerinin peşine düşeceklerdir. Yani bu girişimlerinin karşılığı kendilerine yol, su ve elektrik olarak mutlaka bir gün dönecek hayaline kapılacaklardır. Üç milletvekilinin seçileceği bir ilde üçünün de seçilme garantisi olmamasına rağmen Yüz Elli aday adayı çıkıyorsa varın anlayın işin samimiyetsizliğini. Sanki aday adaylığı kura ile belirlenecekmiş gibi.
Ülkemde siyasi partiler ve seçim yasası değiştirilip demokratikleştirilmedikçe bu böyle maalesef; işinize gelirse. Yeni bir seçim yaklaşırken bu filimi hep birlikte seyredeceğiz.
Hiç merak etmeyin bölümler halinde bu filmi yazılarımda size anlatacağım.
Hadi rastgele.
Sevgi ve Saygılarımla