MEVZU DERİN

Keşke çadırlarda otursaydık…

Aradan daha bir ay bile geçmeden Van yine yeni bir depremle sallandı. Biz yine gereken dersleri almadık ve girilmeyecek binalara girdik.

Çadır toplumundan gelmiş bir toplum olarak tekrar çadırlara döndük; keşke çadırlarımızdan hiç çıkmasaydık. 

Çıktık da ne oldu; bakın neler olmadı ki:

*Devlet yetkililerinin yalancısıyım. Ülkemizde binaların yarısı çürükmüş. Bu da yarısının kaçak ve denetimsiz yapıldığı anlamına gelir,

*Geniş alanlardaki çadırlarımız toprakla iç içeydi ve bu toprakları ekip biçiyorduk,

*Betonarme yapılara geçtik romatizmalarımız azdı,

*Apartmanda komşu komşuyu tanımıyor,

*Her depremin acı sonuçlarından hiç bir ders almadık ve çadırlara muhtaç olduk,

*İstanbul’da olası deprem halinde çadır kuracak yeşil alan bırakmadık,

*Ormanları talan ettik ve yerlerine; yarı açık ceza evlerini aratmayan siteler, plazalar ve alışveriş merkezleri yaptık.

Başbakan; oy kaybımız da olsa bu çürük binaları yıkacağız diyor. Bence Başbakan yanılıyor; bu uygulama ve kararlılık aslında bilinçli toplumlarda oy kazandırması gerektirir.

Aksi halde geldiğimiz çadırlara geri dönmek zorunda kalacağız. Hangisi işinize gelirse beyler.

 

NOT:  *Mıhlama adlı siteme koyduğum yazılarımı; her isteyen benim adım altında dilediği yerde yayınlayabilir.

 Sevgi ve Saygılarımla.

Yayın Tarihi
11.11.2011
Bu makale 5236 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!