Lanet olası kadın cinayetleri; haberlerin rutini haline geldi. Biz bu haberleri duyunca lanetliyoruz, kınıyoruz ve üzülüyoruz.
Sebep ve sonuçlarıyla; perde arkasında nasıl oluştuğunu hiç düşünmüyor ve araştırmıyoruz. Merak etmeyin devlet de bu yaranın sosyolojik boyutlarına yeterince değinmiyor. İşin en acı yanı ya tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıyor ya da zaman, zaman çıkardığı aflarla salıveriyor.
Ben şahsen yıllardır; bu cinayetlerin sosyolojik yönlerini araştırdım ve bu cinayetlerin oluş nedenlerini bakın nelere bağladım.
Kırsal kesimden metropolde üniversite okumaya giden bir genç kız kesimi var. Bir de; metropolde yetişmiş kendisini özgür gören ve puanı ancak kırsal kesimde bir üniversitede okuma tercihinde olan bir kesim kızlar var.
Her iki kesimde okudukları yörenin sosyal, kültür yönüyle yabancıları ve her iki yörenin sapık, çapkın ve sevgili koleksiyoncusu erkekleri cazip ve çekici kızlara musallat oluyor.
Onlara olmadık olanaklar sunarak baştan çıkarmaya çalışıyorlar. Çok duyduk arabada içkili kaza yapıp ölen gençleri, çok duyduk reddedilen cinsel birleşme itirazının ardından yapılan cinayetleri.
Eğer bir genç kız aileden bir edep, namus ve terbiye almamışsa bu erkek avcılarının işi daha kolaylaşıyor. Birinci görevlerinin okuyup mezun olmak ve hayata atılmak olduğunu unutup zevk ve âlemin mezesi oluveriyorlar.
Ne aileler var yemeyip içmeyip çocuk okutan; yazık değil mi onlara? Hele bir de işin içerisine keyif verici içecekler girdikçe ve beklentiler büyüdükçe; en küçük tartışmalar bile cinayetle sonuçlanıyor.
Üniversite gençliği yönünden durum bu bir de evli kadınların durumuna bakalım:
Maalesef doğru kullanılmayan internet erkek ve kadınları baştan çıkardı. Asılsız ve abartılı cinsen bilgiler zaten cinsel yönden cahil olan kesimin başını döndürdü.
Beğeni ve beklentiler bu yarı cahil insanları arayışa sürükledi. Tüm bunların sonucu olarak da aldatmalar, kıskançlıklar ve doyumsuzluklar; cinayet nedenleri oldu.
Maalesef toplumun bu yarası ne kanunlarla ne de cezalarla kapatılamaz. Her şey de olduğu gibi eğitim. Önce ailede köklü bir eğitim daha sonra okul çağında örf ve adetlerimize yakışır bir eğitim.
Buradan kadın ve kızlarımıza sesleniyorum; kimsenin mezesi ve koleksiyonu olmayın.
Erkeklere de bir çift sözüm var; sakın kadınlarımıza; fiziki güçsüzlüklerinden yararlanıp da şiddet uygulamaya kalkmayın; bu yaptıklarınız erkekliğe sığmaz.
Sevgi ve Saygılarımla