Daha önce; Avrupa Birliği’ne girmemize engel teşkil eden idamı kaldıralım diyen Sn. Bahçeli şimdi idamı destekler içerikli bir tavır sergilemiş.
Katılır katılmazsınız bilmem ama; öyle suçlular var ki ne cezası verirseniz verin iflah olmuyorlar. Cezaevinden çıkıyor yine aynı suçu işliyor.
Demek ki mevcut cezaların bir caydırıcılığı yok. En azından idamın burada en etkin yararı bu iflah olmayanların sonunu getirecek olmasıdır.
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; idam cezaları kalkalı ve getirilen aflar ağır ceza suçlularında; kayda değer bir artış göstermiştir.
İdam mı olur, elektrikli sandalye mi olur, zehirli iğne mi olur yoksa eskiden olduğu gibi boğdurmakla mı olur bilemem.
*Çocuğunun gözü önünde karısını kesenler,
*Beş yaşında masum bir kız çocuğuna tecavüz ederek ölümüne sebep olan sapıklar,
*Vatana hainlik yapanlar, uyuşturucu satarak insanları zehirleyenler toplumdan ayıklanmış olur.
Zaten bizi AB’ye alacakları da yok. Ayrıca Bugün kendisini dünyanın demokrasi öncüsü gören ve demokrasi dersi veren; Amerika Birleşik Devletlerinde bile bal gibi idam uygulamaları var. Tek ayrıcalık iple değil de ilaçla veya yüksek akımla.
Yakın bir zamanda iğneyle vücuduna zehir verilen bir mahkûmun vücudu ölüme O kadar direndi ki; iğnenin etkisiyle hemen ölemedi; damarları çatladı ve Kırk Beş dakikalık bir direnişle öldü. Bunları dünya medyası seyretti.
Yine demokrasi deyince mangalda kül bırakmayan Fransa; müebbet hapis cezası verdiği mahkûmları bir şekilde öldürüp organlarını kullanmaktadır.
Daha sağlıklı, daha huzurlu ve daha güvenli bir toplum isteniyorsa; cana kıyanların ve vatan hainlerinin canına kıyılmalıdır. Aksi halde temiz toplum nasıl oluşacak?
Sevgi ve Saygılarımla