Öncelikle ülkece acısını içimizde yaşadığımız depremde ölenlerimize rahmet yaralılara acil şifalar ve ülkeme geçmiş olsun diyorum.
Maalesef her depremde aynı acıları yaşar sonra hiçbir şey olmamış gibi aynı hataları yaparız ta ki bir yenisi oluncaya kadar. Yazık değil mi bunca can ve mal kaybına. Şu bir gerçek ki ülkemiz bir deprem bölgesi ve her an bir risk gerçeği var.
Geriye dönüp baktığımızda ülkemizin muhtelif bölgelerinde zaman, bu acıyı yaşıyoruz. Dünya durdukça bu risk hep olacaktır. Her yaşadığımız afette keşkelerimiz ve pişmanlıklarımız yok olmadığı gibi giderek de artmaktadır. Umarım aşağıdaki konulardan gerekli dersleri alır ve bir daha böyle acılar yaşamayız.
*Öncelikle yapı denetimi uygulaması ciddi bir şekilde kontrol altına alınmalıdır,
*Kaçak yapılaşmaya ve proje ihlaline kesinlikle izin ve fırsat verilmemelidir,
*Üç kuruş fazla kazanma uğruna malzemeden çalıp zayıf binalar inşa edilmemelidir,
*Azami dört kat çıkılması gerekiyorken beş evladıma birer kat vereyim deyip beş kat inşayı kaçak ve/veya rüşvet yoluyla yapıp evlatlarının canları ile oynanmamalıdır,
*İş yerlerinde hacim genişlemesi yapma niyetiyle kolon kesmekle tüm komşularının katili olunmamalıdır,
*Kaçak yapıları deprem yıkacağına kendimiz yıkalım,
*Kurallara uymayanlara katil düzeyinde cezalar verilmeli ve bu da kesinlikle af kapsamına alınmamalıdır.
Asırlar önce inşa edilmiş ve bugün tüm depremlere rağmen bir yapı dimdik ayakta kalıyor da günümüz yapıları yerle bir oluyorsa; kimse kusura bakmasın bu işte bir arıza var demektir. Her kim buna sebep oluyorsa haramın ve kul hakkının katmerlisini kazanıyor demektir. Bu da onlara yeter de artar bile.
NOT: *Mıhlama adlı siteme koyduğum yazılarımı; her isteyen benim adım altında dilediği yerde yayınlayabilir.
Sevgi ve Saygılarımla