Köylüyü; kimi zaman: “Hadi oradan köylü”, “Köylü gibi” “Benim köylüm”, ve kimi zaman da “Köylü milletin efendisidir” Diye tanımlamalarda bulunduk.
Yani köylü kavramını işimize geldiği gibi kullandık. Bu konunun bir yönüdür. Esas yönü ise günümüzdeki köylüdür. Daha doğrusu günümüzde gerçek köylüden eser kalmamıştır. Bu tezimi laf olsun torba dolsun diye söylemiyorum. Son milletvekilliği seçimlerinde aday olarak seçim bölgem Aksaray’ın köylerini imkânlar dâhilinde gezdim.
Bakın benim köylüm ne hallere gelmiş ve getirilmiş:
*Köylü; birkaç yaşlı dışında sabah değil öğleyin yataktan kalkıyor. Çoğu yerde sesli propaganda aracımızla beyler uykuda olduğu için köydeki tavuklara ve ineklere nutuk attık. Uykudan uyandırdıklarımızdan da fırça yedik.
*Binlerce dekar arazilerde çalışanların sayısı inanın üçü beşi geçmiyordu.
*Tarlalardaki ağaçların çoğu bakımsızlıktan ve budanmadığından dalları ve gövdesi birbirine girmiş. Bir tane meyve yok.
*Tarlalarda sınır belli değil; sürülmeyen tarlalara tarla demeye bin şahit ister.
Coğrafya böyle; gelelim kendi hallerine:
Nihayet öğleden sonra kahvede toplananlarla başladık sohbete.
Sordum: Hacı baba nedir bu hal; köylü eskiden gün doğmadan tarlada olurdu?
Cevap: Sorma vekilim biz de artık şehirli olduk. Sabaha kadar okeyin başında olursan, her akşam bir diziyi izlersen nasıl uyanıp da tarlaya gideceksin?
Sordum: Nasıl geçiniyorsunuz?
Cevap: Emekli olmayanımız yok. Burada herkes emekli vekilim.
Sordum: Nasıl yani?
Cevap: Nasıl olmasın. Köylü ineğini kasaba sattı; ödedi sigorta primini oldu emekli.
Sordum: Gençler de emekli değil ya; bu işsiz gençler tarlaya gitmiyor mu?
Cevap: Sen ne diyorsun vekilim. Bir gün hastaydım bizim oğlana: Oğlum git de tarlayı bir sula; yazık ektik diktik dedim. Bizim sıpa gitmiş başkasının tarlasını sulamış. Daha tarlasını tanımıyor vekilim sen ne diyorsun?
Maalesef birçokları bunu görmese veya görmezden gelse de durum bu. Anadolu’da bir söz vardır “Cepten yemek” Diye. Eskiden köylüler şehirlileri doyururdu şimdi kimin kimi doyurduğu belli değil ve ülkece cepten yiyoruz. Artık gözünüz aydın köylü de marketinden hormonlu ithal peynir, yağ, un, bakliyat, et ve tavuk tüketiyor. Burada benim köylümü hiç kınamıyorum. Kınanacak birileri varsa O’da bunları bu hale getiren politikalardır.
Bence milletvekilleri sadece seçim döneminde değil seçildikten sonra da köylünün ayağına gidip eski Türk köylüsü statüsü nasıl kazandırılır; bunların politikalarını belirlemelidir. Nereye kadar daha cepten yiyeceğiz? Doğrusu merak ediyorum.
NOT: *Mıhlama adlı siteme koyduğum yazılarımı; her isteyen benim adım altında dilediği yerde yayınlayabilir.
Sevgi ve saygılarımla.