Su akar yolunu bulur

Klasik bir akşamüstü oturdum, dalgaların sesini dinliyorum. Tatlı tatlı kayalara çarpıyorlar. Güneş, dağların arkasına saklanmak üzere… “Yeter bugün de bu kadar” diyor! Kızıl gökyüzünden kayarak, sarı şeker; “Siz şimdi dinlenin, ben başka ruhları aydınlatacağım” diyor ve yerine ışık saçan, geceyi aydınlatan ayı emanet bırakıyor…    

Dalgalar hiç susmuyor, muhabbet devam, konuşacakları hiç bitmiyor sanki, anlatacakları da!

Ah, gecesi gündüzü başka Akdeniz… Nelere şahit oldu. Anlatıyor da anlatıyor…

***

Kokusu bir başka, insanı bir başka, bakışı, duruşu, ruhu bir başka… Dağı başka, denizi başka… Düşlerimin sokağı Antalya, güzel bir anı olarak kalacak benim için lakin iki ay sonra yazılarımı, Akdeniz sularını değil, İstanbul boğazını seyrederek yazacağım.

Gitmeler hep vardır hayatta, bazen Akdeniz’i terk edersin, kimi zaman ise Karadeniz’i. Ak, kara ne fark eder ki? Gitmeler hep vardır…  Yeri gelir aşığını, yeri gelir kendini terk edersin, yeri gelir hayatı! Ne var ki her bitiş yeni bir başlangıçtır. Her terk ediş, yeni bir buluşmanın habercisidir. Yeni bir heyecanın filiz vermesi…

Kimi zaman anlamazsın bile nerede biter, nerede başlarsın. Anlamazsın nerede koşar, nerede durursun. Gün olur koştuğunun arkasından yorulursun. Gün olur neyin arkasından koştuğunu unutursun… Hayat işte böyle garip bir mücadele! Yeri gelir, sen bırakmasan da bir bakmışsın o seni bırakmış, ama tutup ucundan bir yerde yakalarsın her zaman yaşamı. ***

Hayat bir armağan, bizler ise mucizeleriz ve hala hayatta olduğumuza göre kaybetmiş sayılmayız. Sürece hep bu gözle bakarsak, her şey çok daha kolay olur. Gün daha çabuk doğar, çiçekler daha çabuk açar. Ruhumuzun baharı daha çabuk gelir. Su akar yolunu bulur, evet aynen öyle olur. Su akar yolunu bulur…

Bir takım şeyleri zorlamaya, kendini yıpratmaya hiç gerek yok, olacak olan zaten oluyor. Bazen sadece aklından geçirmek veya öylesine düşünmek bile bir mucizenin gerçekleşmesine yetebiliyor. Tabi, bu demek değil ki, her şeyi boş verin, bırakın gitsin, her şey olacağına varır. Hayatta hiçbir şeyi boş vermeyin, her daim, her şeye karşı aşk ve tutku besleyin çünkü onlar da sizi besler ve yaşam enerjinizi arttırır ve hiçbir şey içinde kendinizi gereğinden fazla üzmeyin…

***

Sylvana Rosetti’nin çok sevdiğim bir lafı var, yeri gelmişken onu da yazmadan duramayacağım, ‘Benliğinize ait tutkularınıza kulak verin; ruhunuzu özgür bırakın ki, kanatlansın; ve söylenmemiş tek bir şarkı bile kalmasın.’ Gerçek tutkunuz gündelik hayatınızın vazgeçilmez bir parçası olsun. Uçabildiğiniz kadar uçun sonra siz de benim gibi düşlerinize tutunun…

Sevgiyle kalın…

DÜŞÜNMEK LAZIM

Dileklerinizin peşini bırakmamalısınız. Siz bir düşünüzün peşinden gitmeye başlar başlamaz, hayatınız uyanışa geçip canlanacak ve her şey anlam kazanacak.

Barbara Sher

GÜNÜN SÖZÜ

Teslim ol, bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını…

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR