Geçmişin trenleri 2

Dönüp kendinize bir bakın! Yeteri kadar kendinizi seviyor, değer veriyor musunuz?

Kendinizi iyi tanıyor musunuz?

Yeşili gerçekten seviyor musunuz yoksa severmiş gibi mi yapıyorsunuz?

İnsanlara karşı yeterince dürüst müsünüz?

İçinizdeki sevginin farkında mısınız?

Peki, o sevgiyi vermeniz gerektiği kadar veriyor musunuz?

***

Bütün bu sorulara, açık yüreklilikle, kendinize yalan söylemeden cevap verebiliyor musunuz? Bu söylediklerimle ilgileniyor musunuz, yoksa anılara takılıp kaldınız da kendinizi keşfetmeyi erteliyor musunuz?

Siz de zaman treninde durmadan geçmişe bilet alıp, gidip gelenlerden misiniz?

Peki, nereye kadar?

***

Bugüne kadar neyi değiştirebildiniz, neyi geri getirebildiniz? Hiçbir şeyi! O zaman geçmişi kendi haline bırakmanın zamanı geldi de geçiyor. Saatler koşuyor, günler kovalıyor ve bizim de yetişmemiz, yakalamamız yarınlara giden trene binmemiz lazım…

***

Yeni hedefler koymalı, gelecekle ilgili hayaller kurmalı ve bunları gerçekleştirebilmek için şu an harekete geçmeliyiz. Boşa geçirecek bir dakikamız bile yok. Hayatımızın nerede başladığına biz karar vermedik, nerde ve ne zaman biteceğini de bilemeyiz. Ancak bu hayat bizim, nasıl geçireceğimiz ve hangi yöne gideceğimiz bizim tekelimizde…

***

Bu nedenle dönüp kendimize bir bakmalı, kendimizi iyi tanımalı, bilmediğimiz yönlerimizi keşfetmeli, gerekirse bunun için çevremizden yardım almalıyız. İçimizdeki ışığın ve sevginin farkına varmalıyız. Bir şeyi gerçekten istediğimiz için yapmalı,  gerçekten sevdiğimiz için sevmeliyiz, başkaları yapıyor veya seviyor diye değil! Kendi kararlarımızı kendimiz vermeliyiz ve bunlardan emin olmalıyız. Dolayısıyla da sonuçlarına katlanmalıyız. İyi veya kötü, onlardır bize hayatı öğreten ve bir sonraki hamleyi gösteren…

***

Sonuç olarak, verdiğiniz kararlara, yaptığınız seçimlere dikkat edin çünkü bugün bulunduğunuz yerin sorumlusu sizsiniz, daha doğrusu zamanında sizin aldığınız kararlardır. Şu anda bulunduğunuz yerde olmayı, bu yazıyı okumayı dahi siz seçtiniz. Hayatınızdan siz sorumlusunuz bir daha geçmişin trenlerine binmeyin ve sorumluluklarınızdan kaçmayın. 

Hayatınızdan çalmayın!

Doğan Cüceloğlu’nun da dediği gibi; “ Ben sorumlu bir insanım diyen kişi, önce içinde yaşadığı gerçekleri algılamaktan sorumlu olduğunu bilir.”

 

GENÇLİK BÖYLEDİR İŞTE

İçimi titreten bir sestir hergün,

Saat her çalışında tekrar eder:

“ Ne yaptın tarlanı, nerde hasadın?

Elin boş mu gideceksin geceye?

Bir düşünsen! Yarıyı buldu ömrün.

Gençlik böyledir işte gelir gider;

Ve kırılır sonra kolun kanadın;

Koşarsın pencereden pencereye.”

Ah, o kadrini bilmediğim günler,

Koklamadan attığım gül demeti,

Suyunu sebil ettiğim o çeşme

Eserken yelken açmadığım o rüzgar!

Gel gör ki sular batıya meyleder,

Ağaçta bülbülün sesi değişti,

Gölgeler yerleşiyor pencereme;

Çağımız başlıyor ey hatıralar.

                        Cahit Sıtkı Tarancı

Sevgiyle Kalın…

 

 

Düşünmek lazım…

 

Bazı insanlar ölmekten o kadar korkarlar ki, bir türlü yaşamaya başlayamazlar…

Herry Von Dyke

 

GÜNÜN SÖZÜ

Doğduğumuzda her birimize açıkça üç görev verilir;

İyi ve dolu dolu yaşamak,

İyi ve dolu dolu ölmek,

İkisinin arasında bozulanları tamir etmek…

 

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
15.10.2009
Bu makale 2212 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!