MEVZU DERİN

Bir Kısım Sözde Üniversiteler ve Sözde Akademisyenler

DOÇ. DR. İBRAHİM BAYKAN

Doç. Dr. İbrahim BAYKAN

Bir Kısım Sözde Üniversiteler ve Sözde Akademisyenler

Aşağıda yazdıklarım ne bir kurgu ne de bir hayal ürünüdür. Emekli bir akademisyen olarak yazdıklarım; yaşadıklarım ve yakın tanığı olduğum olaylardır.

İnsanlık bende kalsın; hiçbir kurumu ve kişileri rencide etmemek adına; açık kimliklerini vermeden yazmayı uygun gördüm.

Gelelim Üniversitelerimizin Düştüğü Hallere:

Sayıları arttıkça kaliteleri düştü; neredeyse sokaktan adam bulup hoca yapıldı,

Uzmanlık alanı ile ilgisi olmayan farklı alanlarda derse sokulan sözde hocalara; ders ücreti alsın diye ek dersler verildi,

Sahte doktora tezi ile önce Doktor, sonra Yardımcı Doçent ve daha sonra Doçent yapıldı; çok yakında Profesör olursa kimse şaşırmasın.

Sırf akademik puan toplamak için yalan rüzgârını aratmayacak sayıda; çalma çarpma fabrikasyon yayınlar yapılıp unvanlar alındı ve hala alınıyor,

Bir Dekan düşünün; bölüm döner sermayesini babasının malı gibi kullanıp şahsi çıkar sağladı. Soruşturma sonucu suçu sabit görülüp idari ceza (Maaş Kesme) almasına rağmen; başka bir üniversiteye terfi ederek ataması yapıldı,

Sözüm ona sözde bir defolu profesör; ortak yayın yaptığı bir akademisyen arkadaşının ölümünden sonra aynı ortak yayından arkadaşının adını sildi ve noktası, noktasına ve virgülü, virgülüne dokunmadan kendi adına tekrar yayınladı.

Bu haksızlığı yazılı bir dilekçeyle rektörlüğüne ihbarda bulunan bir Öğretim Üyesine verilen yanıt; aynen şöyle;

“Adı geçen kişi yanlış geleneklerin tekrarını yapmış olması nedeniyle idari soruşturma açılmasına gerek duyulmamıştır” Alın size hak, alın size adalet alın size hukuk.

Yirmi Beş yıllık meslek hayatımda şunu gördüm:

Üniversiteler kapalı bir kutu. Ne fırıldak çevirirsen çevir korunuyorsun. Bunun da adı her kurumda olduğu gibi bal gibi kurum korumasıdır.

Hele bir de akademik unvanın son aşaması olan Profesör unvanını almışsan her türlü pisliğin örtülür. Daha da azarsan; sana İki teklifte bulunulur.

Birinci Teklif.

Üniversitemin daha fazla adını çıkarmadan git de hangi üniversiteye gidersen git diyerek kibarca kovma;

İkinci Teklif:

Emekliliğini iste ve sessiz sedasız defol.

Bu arada öğrenciler de hiç masum değil. Aldıkları eğitimin kalitesini sorgulamak yerine; eften, püften olaylarla enerjilerini boş yere harcıyorlar. Bunlara da yazıklar olsun.

Eğitim bunun neresinde, Öğretim bunun neresine, şeytan bunun neresinde?

Sevgi ve Saygılarımla