Gerçekten, su üstüne yazı yazmaktan, boş gözlere konuşmaktan ve kapalı kulaklara göstermekten bıktım. Yaşamı boyunca inandığı siyasi, ahlaki ve toplumsal değerler için uğraşmış birisi için bu bir "pes" midir. Sanmam. Ama daha ötesini niçin yapayım?
--Kaç gündür elim klavyeye gitmiyor ama bu yazıyı yazacağım.
--Tamam dünya gibi ülkemde bir COVID-19 pandemisi yaşıyor, yaz sıcağı herkesi kısıtlıyor, dostlar ve arkadaşlar ile görüşmek, konuşmak bir sorun ki sormayın gitsin.
--Sevdiğine, özlediğine, canım dediğine sarılmaktan, doya doya öpmek, öpüşmekten daha güzel ne olur ki?
--Ama olmaz. Sani bu zamana kadar olan sevgi tavrı, davranışı gitti yerine bir cellatlık geldi. Sevdiğin, saydığın, özlediğin birisine sarılamıyor, onu doya doya öpemiyorsun!..
--Bu sorun ve sıkıntılar yetmezmiş gibi bir de nereden çıktı ise, CHP Genel Merkez yönetimi ile Muharrem İnce'nin arasında polemiğe şahit olduk. Hem şahit, hem taraf ama ne taraf, hangi taraf? Sağımız solumuza, elimiz ayağımıza karıştı.
--CHP kurultayı yapmak zorunda mıydı, yaptıysa öyle yapmak, böyle yapmak zorunda mıydı, soruların sonu yok.
--Bu olduysa oldu. Böyle durumlarda öyle sorunlar çıkar ki, bu işi yapanlar ne demek istediğimi çok iyi anlarlar. Eşekten düşenin acısını, eşekten düşer anlarmış.
--Hadi canım sen de, bir tarafsın sanırım da, girizgah yapıyorsun diyenlere.Artık umurumda değil, öyle bir derdim de yok. Ne hali varsa hersin, görsün. Düğün, nişan yapanlar, davet ve yer konusunda neler yaşandığını çok iyi bilir diyeyim. Anlayan anlar.
--Tamam sayın İnce, CHP ve Millet İttifakının CB Adayı olmuştur. Özel bir saygı da hak eder mi? Eder. Halk ona ciddi oranda hatırısı sayılır bir oy verdi mi? Verdi.
--Sayın İnce, o geceden başlayarak sayısız bilinçli-bilinçsiz hata yaptı ve bu tür işlerin üstesinden gelemedi.
--Sayın İnce, Barolardan sayısız Avukat cübbelerini giyip Yüksek Seçim Kurlunun önünde olacağız derken ne yaptı? Sadece ortalık da yoktu. Bilmiyoruz.
--Ben Partisiz CB adayıyım deyip, sorumluluğu CHP ya da kendisi dışına atamaz. Tamam CHP'nin de, sayın Genel Başkan dahil yetkililerin de eksikleri, yapmadıkları olabilir. Eyvallah.
--Bakın beyler, ben her ne kadar buralarda salak salak, abuk subuk şeyler yazsam da, bir bürokratik yönetim deneyimim var. Yediğim kazıklar ve aldığım sorumluluklar var.
--Sorun ne idi. CHP, yeterince görevli vermedi. Eyvallah.
--O zaman be sayın İnce'ye haddim olmayarak sorayım. Ben, Cumhurbaşkanlığında Sayın Ahmet Necdet Sezer döneminde, çalıştığı kurumundan istenerek ataması yapılmış ve CB Çankaya Köşkünde çalışmış, 7 yıl lojmanlarında, bahçesinde yaşamış birisi olarak sorayım?
--Ben sizin Ata kulenin oradaki büronuzda da çalıştım. Şahit Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu.
--Siz, koskoca devletin başında olacak birisi olarak, oralarda çalışmış, sorumluluklar üstlenmiş beni sallayın, ciddiye almayın da, herkesin her zaman saygı duyduğu CB Genel Sekreteri sayın Kemal NEHROZOĞLU ile bir görüşme yaptınız mı? Hayır.
--Adama sormuşlar, karının adı ne?, yanıt: bilmiyorum.
--Neden: Geçinmeye niyetim yok ki!..
--Sanırım siz de anladınız.
--Her zaman söylüyor ve yazıyorum. Ben ne size sayın CB Adayım, ne sayın Genel Başkan ve Yardımcılarına ne de Milletvekili ve seçilmişlere kızmıyorum. Sizin bir hedefiniz vardı, oldu, aldınız tamam. Maaşınız, sağlık güvenceniz, emeklilik ve diğer sorunlarınız tamam. Yakınlarınızın da sorunları tamam.
--Eee sizi seçecek ve bunları seçen partili ve yurttaşlar nerede burada. Yoklar. Çünkü, onlar da şak şak derdindeler.
--Beyler, "bedava peynir, fare kapanında olur".
--Ve sizde bu kafa olduğu sürece, çooooook daha enseniz kızarır.
--Atı alanlar Başkan olarak, Belediye Başkanı olarak, Milletvekili olarak çoktannnnnn üsküdarı geçtiler!..
--Bu yazıyı neden yazmak istemiyorum mu dedim.
--Hani bir vekil vardı, bir yerde, seçmene, ahaliye kızar ve "hâlâ bağladımız yerde otluyorsunuz" demişti ya. Hepimiz de, cambaza bakıtıla bakıtıla uyutuluyoruz da haberimiz yok.
--Bu sol ve sosyal demokrat kanat enteresan olmuş. Biz öğrenciyken 1977 Ecevit'in seçimlerinde sabahlara kadar koşardık. Başkanlar, Milletvekili adayları ile birlikte.
--Hazır önüme koyun olayı yeni moda. CB seçilecek, seçin oturtun. Milletvekili, Belediye başkanı seçilecek, seçin gerisine karışmayın. Halk bizi seçti. Eee biz ne halt ettik o zaman? Bütün keramatler sizde ise, bize ne oldu?
----Sayın İnce, o konuşmasını kaç tv kanalı yayınladı, hatta Sayın CB Erdoğan'ın konuşmasını bile vermeyen yandaş kanallar hangileri idi bir sorsun bakalım. Neden?
--Sahiden ya, ben de bağış yapmıştım, o konular ne alemde?
--Bu günlerde geçer, hani bir söz vardır. "Kış geçirir de, kurt yediği ayazı unutmaz" diye.
--Kurt bile bizlerden daha zeki ve hafızası iyi. Biz dünü unuttuk bile.
--Pandemi, inceden inceye cumhurbaşkanlığı seçim anıları. Bu günler geçer ve seçim günü de tez gelir.
--Herkes aklını başına alsa iyi olur. Geçin şu "adamım olmazsa, madamım" sevdasından. Bu yol bir yere çıkmaz.
--Bir daire, araba alacaksınız, sadece fiyatına mı bakarsınız. Elbette ki hayır. Servis yedek parça durumu, semti, konu komşu vb
--Sayın İnce, her ne kadar ittifakın CB adayı olsa da, aldığımız Belediye başkanlıkları var. Oralarda durum nedir.?
--Bakın yine söylüyorum, belediye başkanlarına ve seçilenlere hiç sözüm yok Onları kutluyorum bile. Size ne yapıyorlarsa az bile yapıyorlar.
--Antalya'da soyadı "can" olan bir işadamı arkadaşımın daveti ile Antalya'ya geldim ve kazanılan büyükşehirin bir birimi için projeler anlattık, politikalar önerdik.
--Millet ittifakının bileşeni İYİ Parti'nin Kemer'de ki, Belediye Çalıştayında üç arkadaşımız ile üçer saatlik ayrı ayrı sunumlar yaptık. Öneriler getirdik. Sayın Genel Başkan'ın İzmir'de sunduğu ve yerel yönetimler Genel Başkan Yardımcının da bildiği Mali analiz ve strateji raporları hazırladık. Genel başkanın masasında, böyle kaç dosyamız var. Parti Seçim bildirgesine girmiş projelerimiz var.
--Eeee, çoğu arkadaşımız, bürokraside aktif olduğumuz dönemlerde dertlerine derman olmadığımız başkan yoktur.
---Eeee, ne var, e olmuş bunda, diyenlere, ben de bir Allahın kulu "ya neler olur, ya da şu nasıl olur" diyen neden olmaz, diyorum. Yok. Olmaz da.
--Seçilence, her şeyin en iyisini başkan ve adamları bilir.
--Seçilemezsiniz de canınızı sıkmayın, "mağdur" olursunuz.
--Dedim ya, Bir avuç iyiniyetli insanın yüzü suyu hürmetine bir şeyler iyi gidiyor da, bakmayın.
--Beyler yönetim bir ekip ve ideolojisi olan felsefe işidir. Çünkü, yönetim bir savaştır. Hadi canım sen de mi?
--Haklı haksız, doğru yanlış önemli, önemli değil, bir başka partinin ve ittifakın adamı/çalışanı size niçin güvensin; b gün siz iş başında olsanız da her zaman ulaşabileceği kendi adamları varken, size neden güvensin.
--Anlamadınız mı? Yapılacak seçim öncesi, "yolsuzluk dosyaları" diye ortaya saçılan paçavraları görünce kış uykusundan uyanırsınız!..
--Hepinize iyi uykular!..