ANKARA'DAN

TOPLUM KENDİNE YABANCILAŞIR

Sabah uyandığımızda,  bir ayna bizi bulur ve bizi bize gösterir.

     Neden?

     Sokağa çıktığımızda, ister işlek, ister kuytu caddelerin mutsuz insanları, dilenen çocukları bize her şeyi anımsatır da, biz görmezlikten, bilmezlikten gelmeyi tercih ederiz. 

    Neden?

    Neler oluyor diye açtığınız TV kanallarını dolaşırken, kuru-bayat ekmek girmeyen evlere, zengin mutfağı olmasa da, japon mutfağının suşi  tarifleri giriyor. 

   Nori yapraklı, füme somon balıklı yemekler de nedir diye sormayın bana.

    İkili sohbetlerde muhafazakar patronlu dükkanlarda, fabrika ve işyerlerinde çalışan emekçilerden de  artık, yaşamın zorluğu ve pahalılığı şikayetler duymaya başladık.

     Bunun sebebini de sormayın!.

     Ülke elden gidiyormuş!..

     Toprakları kiralanıp, el altıdan satılıyor muş. Her ne kadar Angara'da yaşam da, Ana-Babamın bana da yetecek kadar, hatta fazlası ile tarlası, tokadı var. Biz satmayız.

  Onu da bana sormayın isterseniz!..

  Ülke gitikce karışıyor ve herkes federasyonları tartışıyorlarmış. Yetmedi, her gün olmasa da sınırlardan giren onlarca, yüzlerce Orta Doğulu, Uzak Asyalı, Afrikalı göçmenlere yurttaşlık veriliyormuş.

     Onlar da bir ev alalım da, fırtına geçinceye kadar cebimizdeki dolarlar ile günü gün edelim diye düşünüyorlarmış. 

    Ona da karışmam, onunda sormayın. 

    Hayat pahalıymış. Asgari ücret bilmem kaç lira olamlıymış.

   Gülüyorum ya. 

   Her akşam yemek yedikleri masanın, yemek parası asgari ücretin en az iki katı olan adamlar, "asgari ücret"i tartışıyorlar. 

    Ücretliler de, ağızlarını sulana sulana büyük bir zevkle, orgazm olarak dinliyorlar.

     Masada da değilim, asgari ücret ile de işim olmaz.

    Ne hali olan görsün.

    Onu da satmayın bana.

    Hava durimu sunucu ve yorumcuları. Bu yıl yine en soğuk ve uzun kış gecelerinden söz ediyorlar. Yaşlı amca ve teyzeler de  ısınacakları odun-kömür, doğal gaz ve elektriğin pahalılığından şikayetçiler. 

    Gençlerin bir kısmı ise nerede ski(kayak) yapacaklarının muhabbetindeler.

    Ey güzelim Anadolu, sen ne güzel memleket, toprakmışsın ya.  

   Bak neler üretmişsin.

   El, elin eşeğini türkü söyleyerek ararmış ama;

  El, ile gelen de  düğün bayrammış!..

  İlahi Özay Göynüm, şimdi de sen nereden takıldın aklıma: 

    AYRANI YOK İÇMEYE, TRAKTÖR İLE GİDER EKİN BİÇMEYE!.

   Elin işine koşar, Kendi işine paralı avukat tutar!..

   Ne de cins sözler bunlar ya. Sabah sabah nereden de gelir şu olmayan üç kuruşluk aklıma.

    En iyisi bu abuk subuk satırlara son vereyim de, saati geldi, "güzel memleketimin" güzel haberlerine bir bakayım.

    İki trafik kazası, bir kaç adam öldürme, yıllar önce annesinin cami avlusuna bıraktığı teyzelerin "iç sızlatan" maceralarına bakayım ya.     

   Ağzını açana  soruşturma açılmış. 

   DİSK üyesi sendikalar üret zammı için gösteri yapıyorlarmış.

   Tarlalarda pancarlar beklerken, şeker fabrikaları,

   .. ..gil amcaların taşaronlarınca satın alındığı günler sessiz olanlar, Amerikan Şekerinin zararını tartışmaya başlamışlar.

     Margarinler piyasaya sürülürken, ZEYTİN YAĞLI yiyemem amman, BASMA DA FİSTAN giyemem amman" diye türkü çığıranlardan sonra, sanırım bu günler, "onu alma , beni al" diyen şarkılar ünlenir gari.

    Bir de şu Osmanlıyı yasakçı diye "tu kaka " derler. Bak Namık Kemal bile: ". Vatanın girdik kanına

Leke getirdik şanına

Cümlemizin bok canına

Ne utanmaz köpekleriz!..." demiş.

    Hadi Sen de desene.

    Haa, oturduğun yerden bana, sen yaz diyorsun öyle mi!.

   Yookk öyle yağma.Ben jandarma dipçiği yemeden, kamuda çirkin ördek yavruluğuna varıncaya kadar her şeyi yaşadım. 

   Bertolt Brecht'in dediği gibi, 

 "YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ

kim mi kurtaracak

 seni köle görecekler

 kardeş seni uçuruma yuvarlayanlar

duyacaklar çığlıklarını

 

seni köleler kurtaracak kurtaracaksa

ya hep beraber ya da hiç birimiz

kurtulmak yok tek başına yumruktan ve zincirden

ya hep beraber ya da hiç birimiz

 

kim mi kurataracak seni aç insan

bize gel ekmek istiyorsan bize gel

kıvranıyorsan açlıktan

biz gösterelim sana yolu

biz açlar vereceğiz sana ekmeği

 

kim mi alacak öcünü yenilmiş adam

vurulmuşsun madem

gel yaralıların yanına

gerçi biz zayıfız kardeş

zayıfız, yaralıyız ama

alırsak biz alırız öcünü senin

 

kim tutacak elinden bitik kişi

birleşmek zorundadır başkalarıyla

yoksulluğa dayanamayan

birleş sende yoksullarla durma birleş

yarına bırakmayanlarla bu işi

 

ya hep beraber ya da hiç birimiz

kurtulmak yok tek başına yumruktan ve zincirden

ya hep beraber ya da hiç birimiz!.."

Yayın Tarihi
25.12.2023
Bu makale 342 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!