Alanı ne olursa olsun,haklı veya haksızı ayırt edip başarı ve mutluluğa endekslenmenin tek çaresi,zinde bir kafaya ve ruha sahip olan bedenlerle elde edilebilir diye düşünüyorum.
Tabi ki sözüm meclisten dışarı fakat?..
Hangi şartlarda olursa olsun onlar,sevgiyle bakmayı ve ömür boyu sadık kalabilmeyi insanoğlundan çok daha iyi beceriyorlar!
İstisnaların dışında bugün,hangi açıdan bakarsak bakalım insanlar arasındaki ilişkiler bir köpeğin sahibine duyduğu bağlılık kadar bile değil adeta!
Son dönemlerde “özellikle kalabalık metropollerde yaşayan insanlar” sevgi, saygı ve sadakatten biraz daha uzaklaşarak ve ‘karşılıklı’ terbiye sınırları da aşarak birbirlerine karşı zafiyete uğramaya devam ediyorlar!
Ülke genelinde izleye geldiğimiz siyasi üslup ve gelişmeler ve liderlerin birbirlerine hitap tarzları‘Antalya gibi’ ülke genelindeki tüm il ve ilçelerde yaşayan insanlar arasında gerilim yaratarak,güven ortamının zedelenmesine sebebiyet veriyor!
Zaman zaman katıldığım özel konser gecelerinde toplumun yüz ifadesinde yalnızlığa itilmiş boş bakan gözlerle karşılaşıyorum.
Alışa geldiğimiz karşılıklı sevgi alışverişi ile manasını bulan bir zamanların anlamlı bakışları yerini amacı belirsiz bir boşluğa bırakırken,neyi aradığını bilmeyen kararsız bir toplum olmaya yüz tutuyoruz adeta!
Heyecan ve özlem ifadesinin yürek çırpıntıları değişen ülke şartlarına ayak uyduracağız derken henüz çok erken yaşlarda kalp krizi olarak karşımıza çıkıveriyor aniden!!
Yaşamı göğüslemek için sevmenin şart olduğu gerçeği yerini anlık ihtiyaç gideren karşılıklı kullanım şekline dönüşürken köreltilmiş duyguların eseri halini alan boş bakışlar yarınlara dair korku sendromunun büyümesine neden oluyor!!
Kanaatime ve izlenimlerime göre toplum nezninde yaşanan bu gibi hassas gelişmeler millet adına yaşanan en tehlikeli gelişmeler arasında yerini almaktadır.
Değişimin adı ne olursa olsun,siyasi iradelerin birazda bu gibi tehlikeli gelişmeleri dikkate alıp boşluğa itilmiş insanlara zaman ayırmalarının gerekli olduğunu düşünüyorum..
SAYGILARLA..