Sükut bazı zaman bekleyiştir!...

Yer altı veya yer üstünde hayal dahi edemediğimiz şeyler gibi,diz üstü bilgisayarlarımız bile oldu hayatta.

Düşünmenin sınırı yok tabi ki..

Düşünürsün,konuşursun,yazarsın ve hatta uygularsın da.

Verdiğimiz her karar,bir gün doğruları ve yanlışları ile birlikte geri döner ve yeniden düşünmeye başlarız.

Düşünmesen bile düşündürürler!

Sürünmesen bile süründürürler!

Öyle bir zaman gelir ki;

‘Söylediğin her laf havada kalıyorsa şayet’ halkın içine çıkacak surat bile bulamazsın kendinde!

Sadece siyasette değil,yaşamın her şeklinde var söylemeye çalıştıklarım.

On parmağın onunun bir olmadığı gibi bir şey bu.

Ağzı olanlar her saniye yemek yemekle meşgul olacak değiller elbette,arada bir konuşmakta isteyeceklerdir tabi ki,fakat her ikisi de iştah meselesi gibi bir şey bana göre.

Her ikisinin de fazlası tehlike içeriyor..

Yüzün kızarmak bilmiyorsa,doyduğun halde istemekten bıkmaz ve ömür boyu utanmak nedir bilmezsin.

- Sükut ikrardan gelir diye söylenmiş bir söz vardır,bazı zaman ise sükut,bir bekleyiştir bana göre.

- Sessizlik insanların her şeye razı olduğu anlamına gelmez zira her bir şeyde olduğu gibi sessizliğinde bir dayanma sınırı vardır.

Bazı ülkelerde gittiğiniz herhangi bir pastanede önce beraberinizdeki hayvanınıza su ikram edildiğine dikkatleri çekmek isterim.

İnsana duyulan sevgi dağarcığının gelişmesi bakımından en azından kendimiz gibi can taşıyan bir hayvanın başını okşamanın gerekli bir tedavi şekli olduğunu düşünüyorum.

Değerlendirmelerim genel anlamdadır,istisnalar kaideyi bozmuyor bilindiği üzere.

Bizler böyle miyiz acaba?

Bırakalım bir hayvana su ikram etmeyi,hala daha birbirimizi rezil etmek ve yerin dibine batırmak için elimizden ne gelirse uygulamaya çalışıyoruz!!

- DİKKAT ETMEK GEREKİR!!

- Sükut halindeki yorumcular stok ettikleri bilgileri yeri geldiğinde konuşmayı tercih ederler!

Her şeye rağmen insanları ve memleketi sevmek çok güzel..

SAYGILARLA…