Sevgiyle yaklaş başarıyla kucaklaş!!

Bugün bazı dostlarıma,kendimden de misaller vererek bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum.

Bir sahne insanı olarak,çocuk denecek yaşlardan itibaren o kadar çok şey gördüm geçirdim ki;

Bu memleketin temel taşları diye bildiğimiz birçok insanın sevgisizlik ve ne oldum delisi olmak gibi huylarından ötürü silinip gitmelerine mana veremedim bir türlü.

Sözüm her zaman olduğu gibi yine meclisten dışarı tabi ki ama,istisnaların dahi halledemediği üzücü bir durumla karşı karşıyayız maalesef!

Ne olursanız olun ve nerede durursanız durun…

Toplumun sevgisini kazanmak,cebinizdeki para,üzerinizdeki kıyafet,altınızdaki arabanızın markası veya babadan kalma servetlerinizle elde edilemiyor.

Sadece siyaset arenası değil elbette..

Hangi makamı ve konumu işgal ederseniz edin,toplum öncelikle sıcaklık, samimiyet ve hoşgörü ile birlikte çözüm üreten insanlarla muhatap olmak gibi bir yaklaşım bekliyor.

Taşıdığınız ruh Allah korkusuyla bezenmiş ve maneviyatınızda kuvvetliyse eğer, her ne olursanız olun bir gün tanrının belirlediği sonuçla karşılaşacağınızı unutmamalısınız.

Başarıyı sürekli kılan tek şey karşılıklı güven duygusudur..

Marka gözlüklerin altına gizlenen ve ne dediği belli olmayan göz ifadeleri,

tepelere sıkıştırılmış bakışlar ve her şeyi ben bilirim tavrıyla donatılmış vücut dilleriyle,ne yaparsanız yapın yalnız kalmaktan kurtulamıyorsunuz!!

Sadece belediye hizmetleri veya belirli alanlarda değil..

Bir insanın ne yaptığından öte,memlekete ne yapıldığını ve hangi köşede neyin izi olduğunu konuşmak lazım bana göre.

-Eğer bu memlekette Haşim İŞCAN ismi hala yaşıyorsa,Karaalioğlu parkının ismiyle yaşıyor.

-Eğer bu memlekette Avni TOLUNAY ismi yaşıyorsa,Altın Portakal Film Festivali ismiyle yaşıyor.

-Eğer bu memlekette Selahattin TONGUÇ ismi yaşıyorsa,‘ilk akla gelen’ Trafik Lambalarının ismiyle yaşıyor.

-Eğer bu memlekette Hasan SUBAŞI ismi yaşıyorsa ‘birçoğu yarım kalsa da’ Antalya’ya yaptığı devasa hizmetlerin ismiyle yaşıyor ve…

- BEN DİYORUM Kİ!...

-Eğer bu memlekette,Bekir KUMBUL’DAN tutun Menderes TÜREL’E kadar kimin ismi yaşayacaksa artısı ve eksisiyle onun gereğini yapalım ve yolumuza devam edelim.

Bunu defalarca söyledim ve söylemeye de devam edeceğim..

-Kime gıcık giderseniz gidin Antalya’nın bağrından yetişmiş bir sanatçı ve bir memleket çocuğu olarak beni her konuda vasi tayin edin!

-Yeter ki memleket kaybetmesin ve ‘şu veya bu kişi’ herkese sevgiyle bakalım ve başarıyla kucaklaşalım.

Etrafımıza iyi bakmalıyız..

Bir belediye başkanının üçüncü defadır büyük bir çoğunlukla seçim kazanmasının temelinde halka duyulan sevgi ve emekçilere gösterilen özen yatmaktadır.

O kişiyi tarif etmeme gerek yok…

O kişi hıdırlık dinletilerinde verdiğim konserde,büyük bir nezaket ve çeviklikle halkın huzuruna çelengini gönderen zatı muhteremden başkası değildir.

* * *

- Sanatçılar birleştiricidir,sahne her neviden insana açık olan bir arenadır ve herkesin ruhunda gizli bir sanat dürtüsü vardır.

- Böylesi anonim bir ruha sahip değilseniz eğer,ne kendinizi nede halkı taşıyamaz ve beklide bir gün hiçte hak etmediğiniz eleştirilere muhatap olabilirsiniz!!!!

SAYGILARLA..