Böyle miydi bir zamanlar?..

70’li yıllardan itibaren canlı şahitliğini yaptığım Antalya’nın gece hayatı ve o günlerden bu günlere geçirdiği evreleri hatırlıyorum bugün.

 

- Birazda sitem etmek istiyorum,zira biz Antalyalılar nostaljimize gereği gibi sahip çıkamıyor ve adeta kaçarcasına ortalıktan kaybolmayı tercih ediyoruz.

 

Film şeridi gibi geçiyor hatıralar gözümün önünden..

Eskinin adap dolu gece hayatı,düğünlerimiz,toplantılarımız,çaylarımız ve bir araya gelip sohbet ettiğimiz günler nerede kaldı diye üzülüyorum doğrusu.

 

Antalya’da çocuk denecek yaşlarda sahne almaya başlayan ve birçok etkinliği bir arada canlı yaşayan bir insan olarak buradan tüm Antalyalılar adına da sitem etmek istiyorum zira nostaljiye değer vermek demek geçmişe herkesin birden sahip çıkması anlamına geliyor.

Sanat ve kültür faaliyetleri ise her türlü konunun önünde seyretmesi gereken ve  Antalya’da yaşayanları bir araya getirebilmede en önemli işlevi üstlenen bir konu olarak karşımızda duruyor!

 

- Kültürel ve sanatsal faaliyetler desteklenmeli ve kabuğuna saklanan Antalyalıların meydana çıkmaları sağlanmalı!

 

Hiç unutmuyorum,geçmiş dönemlerde belediye tarafından görevlendirilmiş ve Erol BÜYÜKBURÇ’DAN tutun Sezen AKSU’YA kadar birçok sanatçıya ev sahipliği yapmıştım.

O günlerde düzenlenen etkinlik ve festivallerde halk sokaklara dökülür, memleketin her bir yanı şenlik havasına bürünür ve Antalyalılar sokak ve caddelerde çoluk çocuk hoşça vakit geçirmenin tadını çıkartırlardı. 

Şimdilerde ise dünyaya açılan bir pencere halini alan Antalya’da,halk adeta  unutulmuşluğun verdiği bir psikolojinin de tesirinde kalarak,biraz suskun ve birazda buruk,kendi kabuğuna çekilmiş gibi bir izlenim veriyor maalesef.

 

- Bu olayı genele yayıp 7’den 70’şe tüm halk adına düşünmeliyiz?

 

Bugünlerde orta yaş ve üzeri insanlar kendi yapılarına uygun bir mekan bulmakta zorlanırken,belirli bir zümreye hitap eder hale gelen eğlence hayatının marifetiyle yalnızlaşıyor ve ‘özledikleri nostaljiyi yaşamak bir yana’ bazı mekanlarda fincanı 10 Türk Lirasına satılan kahveyi bile içemez durumda olduklarından evlerinde oturmayı tercih ediyorlar.

Bu konuda özellikle belediyelerimizden örnek yaklaşımlar beklenmekte ve dolayısıyla şahsi işletmelerinde kendilerini yeniden yapılandırmaları arzu edilmektedir.

Bir bardak suyu halka çok gören bir anlayışla ve bir basın mensubuna dahi ‘arabama neden biniyorsun gibilerden’ sorgu sualde bulunan asık suratlı dolmuş sürücüleri ile ‘hangi hizmet verilirse verilsin’ ne parklar dolar,ne işletmeler,nede herhangi bir mekan!

 

İnsanlar hayat boyu birbirini görmeden ve sohbet dahi edemeden dünyadan göçer hale geldiler!

Şimdi Antalya’nın Zeki MÜREN’Lİ yılarını hatırlıyorum ve kendisini memleketten uzaklaştırıp başka bir çevreye yerleşmesine yardımcı olan zihniyetleri asla affetmiyorum.

Eğer o zihniyetler olmasaydı şimdi birde ‘Zeki MÜREN Müzemiz olacak’ ve nostaljiyi daha anlamlı bir şekilde yaşayacaktık hiç kuşkusuz..

 

- SORMAK İSTİYORUM KAÇ KİŞİNİN HABERİ VAR?

 

- Böyle miydi bir zamanlar?...

 

Geçtiğimiz günlerde nostaljiye adını yazdırmış çok değerli bir Ağabeyimizi, arkadaşımızı ve önemli bir gönül insanı olan ve birçok Antalyalının düğünü ve derneğinde rol üstlenmiş Mustafa ŞİŞLİ’Yİ kaybettik!!! 

Böyle mi olmalıydı Mustafa ŞİŞLİ’LERİN sonu?..

Böyle mi olmalıydı Antalya’nın bağrından yetişmiş,baba dostu Nusret ERSÖZ’LERİN sonu diye,vefa bilmeyenleri sorgulamak geliyor içimden?..

 

- Antalya nostaljiye ve kendisine hasret kalarak bir yaşam sürüyor!!

- Sevgiyle ve muhabbetle kalın..

 

SAYGILARIMLA...

Yayın Tarihi
15.07.2009
Bu makale 483 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!