Ne enteresan bir tablodur ki ‘ADAM SEVMEDİĞİ HALDE’ daha bir gün evvel hangi hediyeyi alsam diye strese giriyor ve ertesi gün sözde sevgililer gününde sevgisini ispatladığını sanarak eve beş karış suratla dönüyor!!
‘Kim icat ettiyse’ manasını taşıdığı unvanda taşıyan sevgililer günü sadece sevgilisi olana ait bir günmüş gibi kutlanırken ‘hiçte alışık olmadığımız bir biçimde‘bir sevgili olsunda ne olursa olsun gibilerden’ ruhsuz bir manzarayı
izlemek zorunda kalıyoruz adeta!
Bu sene 14 Şubat Sevgililer günü hakkında kaleme alınan makaleleri okurken mazideki o mana dolu sevdaları düşündüm.
Çoğunluk böyle bir günün rant elde etmek amacıyla yaratıldığını savunurken bazı insanlar da bu sayede uzun zamandan beri hasretini çektikleri sevmek kelimesinin değerine paha biçilemeyecek bir duygu olduğunu hatırladılar.
- Üç günlük ilişkilerden meydana gelen karşılıklı hoşlanma duygusunu sevgi veya sevmek ile karıştıran bir toplumdan kaç tane gerçek sevgili çıkar bunu da hesaba almak gerekiyor açıkçası?
Sosyal açıdan bakıldığında piyasa ve mekanlarda hareket yaratan bu tip etkinliklere destekte vermek gerekiyor tabi ki ama,bu durum’ aman bir sevgilim olsunda ne olursa olsun şeklinde’ bizleri gerçek sevgiden mahrum bırakacak ve toplumu duygusuzlaştıracak bir rant haline getirilmemeli diye düşünüyorum.
14 Şubat sevgililer gününü,sevmeyi hiç olmazsa senede bir gün bile olsa hatırlamak için destekleyenlerde var fakat ‘belleklerdeki gerçek sevgilileri düşündüğümüzde’ sevmeyi senede bir gün hatırlayıp yaşayabilecek bir millet miyiz diye de sorgulamak gerekiyor kanaatime göre!
- Stres yaşamamak için gerçekten sevmek gerekiyor ‘kaba tabiriyle’ hem de ADAM GİBİ!!!!
SAYGILARLA...