Plağın “B” Yüzü!...

- Biraz HALK’DAN bahsedelim!..

Bir zamanlar benimde aralarında bulunduğum 45’lik plak sahipleri çok iyi bilirler.

Plakların ‘A’ yüzüne iyi şarkılar,‘B’ yüzüne ise daha vasat olanları söylenirdi eskiden.

Şimdi zaman değişti,kasetler yerini ‘CD’lere ve ‘DVD’lere bıraktı fakat ‘günümüzde sadece şarkılarda değil’ takındığımız her tavır ve her işte erozyona uğramaya devam ediyoruz!

Aramızda bizi bu erozyonu yaşamaya zorlayan bir mantık var diye düşüyorum ve bu mantığın sahiplerinin amaçlarının ne olduğunu merak ediyorum doğrusu.

Eski deyişle ve özellikle bugünlerde plağın ‘B’ yüzü diye bir şey kalmadığından,birileri için bu gibi olumsuzlukları görmek ve tespit etmek imkansızlaşıyor tabi ki..

Sahne sanatını sergileyen insanlar olarak bizler,bu gibi olayları çok iyi gözlemler ve halkla buluştuğumuz anlarda üzerimizdeki

sorumluluk gömleğini hissederek yaşamak zorunda kalırız.

Erozyonları çeşitli başlıklar altında toplayabiliriz..

- Uzaktan kumandayla iş yapmak veya yaptırmak..

- İşe gidip de,oturduğu yerden laf üretip iş yapıyormuş gibi görünmek..

- Ne olduğu belli olmayan tavırlar sergilemek ve genel kültürümüzü allak bullak etmek..

- Türkçe’mizi biraz oradan biraz buradan tahrif edip ‘birazda çiğ köfte karıştırıp’ başka bir dile çevirerek,insanların özel yaşamlarına kadar girip olur olmaz dedikodu çıkarmak..

- Kişisel ve psikolojik rahatsızlık neticesi ‘aynı mesaiyi paylaştığı arkadaşlarını kıskanıp’ ekmeği ve geleceği ile oynamak..

- Büyük küçük bilmeden,seviyeyi de alt üst ederek saygı sınırını ihlal etmek!

- Birilerinin himayesine sığınarak önüne gelene kabadayılık yapmak gibi yaşanan çeşitli erozyonları sıralayabiliriz.

Taraf tutmadan bir tavsiyede bulunmam gerekirse bazı kafaların değişmesi gerektiğini düşünüyorum.

Özellikle yalandan beslenerek siyasi senaryolar üretenler ve birilerini kıskananlar adına dikkat etmek gerekmez mi diye bir soru sormak geliyor aklıma?

Yarası olanlar gocunacaktır mutlaka ama…

Günümüzü ‘CD’ ve ‘DVD’ler işgal etmeye devam etse de, ‘HALK’ eskiden beri plağın hem ‘A’ yüzü,hem de ‘B’ yüzünü dinlemeye alışmıştır ve neyin nerede ve nasıl yürüdüğünü çok iyi bilmektedir.

Hiç kuşku duymuyorum,birçoğumuz Antalya’nın kazanımları için yazıyor,çiziyor ve mücadele veriyoruz.

Klavyenin başına oturduğumuz zaman önce Antalya’yı düşünüyoruz tabi ki ama,milletin iştahının kabarmasına neden olan böylesi eşsiz bir tarih ve güneş şehrinde HALK ne düşünüyor ve ne bekliyor? Bunu iyi analiz edebiliyor muyuz acaba?

Tavsiyelerim ve görüşlerim gayet iyi niyetli ve tarafsız bir anlam içermektedir,yarası olanlar yine gocunabilirler,gocunmak tabi ki serbesttir!!

Bir defa HALK,hangi görüş ve siyasi duruşa mensup olursa olsun; ‘BASTON YUTMUŞ EDASIYLA’ etrafa hava atan ve kendini dünya güzeli sanıp,iş değil laf üreten yöneticiler ve siyasilerden son derecede nefret ediyor bu biline!

Rahatsızlık nerede?...

Plağın ‘B’ yüzünde bunlarda var!!

Hiç kimse tek başına bir anlam ifade etmez!!

“Geride kalan izlerden ders çıkartarak birbirimizi kıskanmayı ve gereksiz yere eleştirmeyi bir kenara bırakır sadece işimizle ilgilenirsek hiç kuşkusuz HALK hepimizi dünden daha fazla sever!”

SAYGILARLA..