Hiç kuşkusuz her memleketin kendine göre bir ruhu var ve o ruh o memlekette yetişip kemale gelenleri de ayrı ayrı etkisi altına alarak yaşam tarzlarını belirliyor.
Şimdi düşünüyorum ve soruyorum kendime?
Kim istemez ömürlük sevgileri,mezara kadar bağlılıkları ve Antalya Güneşi gibi sıcak,dürüst ve içten olmayı?
Yıllar o derecede birikim yapmış ki..!
Duruşumuzu belirleyecek ve anlam katacak birine özlem duyduğumuzda ‘hilafsız bir sevgiyi oluşturmak için’ Antalya güneşi gibi yakıcı ve tedbirli olmayı göze alıyor insan!
Doğup büyüdüğüm memleketim Antalya’da geçmişten bugüne sürüp gelen ömürlük ilişkileri hatırlarım.
Hani iz bırakmak denir ya!..
İşte bu iz bırakan sıcak ve samimi ömürlük ilişkilerdir,Antalya’nın sıcak güneşine hayat verip sevgileri ve beraberlikleri ölümsüzleştiren!
Kanımızda,ruhumuzda var vesselam!
Antalya Güneşi gibi bir açar bir kapanmayı yeğleriz zaman zaman?
Endişelerimiz,Akdeniz’in havası ve suyuna karışan iyot kokusuna alışmış insanlar olarak yaşam tarzımıza hayat veren değerleri kaybetme korkusundan kaynaklanır!
Bu bizim duruşumuz..
Hayata bağlılığımız ve sevdiklerimize verdiğimiz değerdir..
Memleketi sevenleri en az memleket kadar severiz..
Yaşamımızı genellikle,kendi dünyamızda ‘şahsına münhasır oluşturduğumuz’ bir sevgi yumağı ile sürdürmeye çalışır..
Yeri geldiğinde Antalya Güneşi gibi tekrar vücuda gelerek,yaşanacak ne varsa hakkını vererek yaşamayı biliriz!
*Güneşimiz adam gibi sevmekten nasibini almak isteyenlere hayırlı olsun!..
*Hiçbir sanat dalının duygudan bağımsız yaşanamayacağı ve şekillenemeyeceği gibi bir şeydir,Antalya Güneşi gibi olmak !..
SAYGILARIMLA..