ANKARA'DAN

Tarih Kitap mıdır, Ders mi?

--Bir beylikten devlet; sonra da imparatorluk kuran Osmanlı, 1880'lere gelindiğinde DUYUN-U UMUMİYE'yi kurmak zorunda kalmış; Genel Kurmay Başkanlığını Bir Alman Generale, Diplomatik misyonunu, 93 Harbinde Ruslara karşı diplomasi yapılması için Kıbrıs adasının İngilizlerin ilhakına göz yumulması, Ekonomi ve maliyeyi de Fransızlara veren ve Fas, Tunus ve Cezayir'in Fransızlarca işgali'ne göz yuman, 93 Harbi sonunda 14 Şubat 1878'de Mebusan Meclisi'ni kapatmış, mutlak bir egemenlik kurmuştu. Bu nedenle 23 Mayıs-15 Temmuz 1878 arasında İngiltere'yle yürütülen Kıbrıs görüşmelerinin sorumlusu doğrudan doğruya II. Abdülhamit'ti

--Meclis-i Mebusan'ın kapatılması da, işgal devletlerinin padişaha baskısı ile olmuştur.

--ATATÜRK, Amasya Genelgesinde Padişah'ı ve İstanbul Hükümetini düşmanlar ile işbirliği içinde ve esir olarak suçlamakta; "milleti, yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır" demektedir.,Ulusal Kurtuluş Savaşının yol haritası ve Kurulacak Devletin niteliklere ilişkin verilen ip uçlarında, hükümranlığın KİŞİLERE DEĞİL, MİLLET ve kurulacak yeni devlette olacağı açıklanmaktadır

---Çok partili Demokratik sisteme geçilen 1946'dan bu yana, Türk Demokrasisi çok ağır bedeller ödemiştir. 1961 Anayasası ile getirilen özgürlükler ve temel haklar, mevcut yönetenler tarafından fazla bulunmuş, Anayasadan şikayet eden yetkililer çıkmıştır.

---1971 ve 1980 darbeleri için başka sebepler gösterilse de, asıl sebep, Halkın Demokratik Reflekslerinin yükselmesidir. Siyasi nitelikleri bu gün bile tartışılmayan DEMİREL, ECEVİT, ERBAKAN, TÜRKEŞ gibi Liderler bile, o günler yaşanan siyasi ve yönetsel sorunlara çözüm üretememişlerdir.

---Bu çözümsüz durumların asıl kaynağı yasal düzenleme eksiklikleri değil, DEMOKRASİ KÜLTÜRÜNÜN EKSİKLİĞİDİR.

---NİTEKİM, bu sorunlara çare olsun diye yapılan 1980 Askeri Darbesi ve yapılan yasal düzenlemeler, bu güne kadar yapılan onca yasal düzenlemeye rağmen hala sorunlara çare olmamış,

--1.Kasım.2015 seçimlerinden sonra TBMM'de 60 maddelik bir Anayasa değişiklik paketi ilke olarak kabul edilse de, AK PARTİ bu düzenlemeleri görmezlikten gelerek, bu gün sadece BAŞKANLIK SİSTEMİNE ilişkin değişikleri kabul ettirerek , olayı referandum sürecine kadar taşımıştır.

--Dolayısı ile, bu referandum kimin derdine derman olacaktır?

---Eğer, Halkın, Milletin derdine derman olacak olsa idi, yangından mal kaçırılır gibi çıkartılmaz halka tek tek anlatılır idi.

--Referandumun kabulü için "evet" diyen devlet ve hükümet yetkilileri olayı sıradanlaştırıp, olacak çok temel değişikleri görmezlikten getirmeye çalışmaktadırlar.

--Bir Devletin yönetim şeklinin değişeceği, Çok Partili Parlamenter Sistemden, denetim mekanizmalarından yoksun bir Başkanlık Sistemi kampanyasında, kabulü anlatmak için: Nikahta evlenecek misin sorusuna "evet" diyoruz, diye başladığı evetleri sıralayarak, HAYATTA "evet" demenin yaralarını anlatıyor.

--Peki yapılan teklif AHLAKSIZ BİR TEKLİF ise ne yapacağız?

--Bu yüzden, konu yaşamsal bir nitelik taşmaktadır. Hatta bir Devlet ve Milletin beka sorunudur.

Böyle bir sistem değişikliğine de, konunun sıradanlaştırılmasına da

---HAYIR!... HAYIR!... HAYIR!..

Not:Bu yazıda, 11. Mart 2018 'de kaleme alınmış ve hiç paylaşılmamıştır. Niye mi?. Kimin umurunda ki!.. de paylaşayım.

Yayın Tarihi
11.03.2020
Bu makale 987 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!