ANKARA'DAN

Sistemi Sorgulamak!..

O kadar yazılmış, söylenmiş söz olmasına karşın, her neden ise, sisteme ilişkin bir eleştiri yazacak, düşünecek olsam, Rakel Dink'in “Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim…” sözleri aklıma gelir.

--Dünyanın değiştiğini çevremize, ilişkilerimize, yaşamımıza ve yaşam tarzımıza bakınca daha kolay anlarız.

--Evrim Kuramını, maymundan insan yapmak gibi garip döngüye döndüren anlayış, acaba neyi gölgelemek istemektedir.

--Sokağa çıkmanıza bile gerek yok, balkondan, pencereden dışarı bir bakın, tanıdığınız gelen geçenlerin bile neleri, nasıl değiştiğini, dönüştüğünü göreceksiniz.

--Beslenmesinden, yaşam kolaylığı ya da zorluğundan, genetik bağlarından bir çok girdiye bakın, o kişinin değişimini daha rahat görecek ve anlayacaksınız.

--Sorun da bu değil zaten.

--Dünya İnsanlık tarihinin kabaca İlkel, toplayıcı, avlayıcı, ilkel komünal, feodal; ticaret ve sanayileşme ile de sınıfların ortaya çıktığı sınıfsal yapılı toplumları, devletleri görürüz.

--Ne yazık ki ilk değişim, dönüşüm ve bozulmanın fakına varıp kaleme alanlardan Jean-Jacques Rousseau'nun :"Tarihte ilk kez bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip burası benimdir diyen ve buna inanacak kadar saf insanlar bulabilen ilk insan, uygar toplumun gerçek kurucusu oldu. O zaman biri çıkıp çitleri söküp atacak ya da hendeği dolduracak, sonra da insanlara sakın dinlemeyin bu sahtekârı, meyveler herkesindir toprak hiç kimsenin değildir ve bunu unutursanız mahvolursunuz diye haykırsaydı, işte o adam insan türünü nice suçlardan, nice savaşlardan, nice cinayetlerden kurtaracaktı." sözleri dinlenmiş, buna kulak tıkama yerine, kulak verilmiş olsaydı, bu gün daha güzel şeyleri konuşacaktık.

--O ilk "çit"in çekilmesi ile başlayan ÖZEL MÜLKİYET kavramı, ihtiyaçtan öteye geçmiş, insanlarının biri birlerini sömürmelerine, açlık ve sefaletlerine hatta savaşlar yolu ile ölümlerine bile sebep olmuş ve olmaktadır da!..

--Bunlar engellenebilir mi,?

--Çevremizde ki bu insanların kafası ile mi? Güldürmeyin ben ya. Bir sigarayı bile avantadan/beleşten içmeyi maharet sayan bir toplum ve güruhtan söz ediyoruz.

--Bunu bir aşağılama olarak almayın. Ne dediğimin farkındayım.

--Her sistem kendi insanını, sonra adamını, daha sonra da askerini/milisini yetiştirir.

--Bu gün için çoğun insan tarafından farklı farklı anlaşılan medreseler, o günün en seçkin eğitim kurumlarıdır. Yani, feodal dönem, kendi sistemine uygun en iyi insanı buralarda yetiştiriyordu.

--Kapitalist sistem de, ticaret ve sanayinin gelişmesi ve yaygınlaşması ile ihtiyaç duyduğu insan kaynağını eğitmesi gerekiyordu ve ilk dönemler Burjuvazi ve Kapitalist sistem bu günkü tanımlama ile ilerici şeyler yapıyordu. ABD'nın vakıfları aracılığı ile ODTÜ'ni ve Karadeniz Teknik Üniv'ni kurmaları bir tesadüf olabilir mi?

--Artık sistem kurulmuş, köşe başları tutulmuş ve her şey denetlenir olunca da, bu defa başka tür insan gereksim olmuştur.

--Gazeteler, dergiler, TV'ler, sanal ortam ve eğitim kurumları bu tür insan yetiştirilmesi için çaba harcamaya başlamışlar ve gelinen noktaya bakınca da, başarmışlardır.

--Birçok olanağı olmadığı için okuyamamış insanların asker, parası ve olanağı olup bir şekilde özel/kamu okullarında okumuşların ise paralı askerlik yaptığı bir ülkede, bu sisteme karşı ULUSAL bir duruş sergilenmesi gerektiğini savunmak bizim gibi sol-ulusalcılara kalmışsa, araplaşmış-sermaye tarafından kontrol edildiğinin farkında olmayan MİLLİYETÇİLERİN iki kere düşünmesi gerekmez mi?

--Bütün bu anlattıklarım, yeni KAPİTALİST SİSTEM UYGUN adam yetiştirmenin bir sonucudur.

--81 milyonun eşit ve din kardeşi olduğunu söyleyeceksiniz, sonra da bırakın İNTERNETİ, sıradan bir telefonunu bileyen olmayan insanların HALK BANKASININ, internet bankacılığı üzerinden bedava DOLAR satışını adil ve makul karşılayacaksınız?

--Bin bir emek ile kurulan Cumhuriyetin Kurumu Türk Telekom’u Özelleştirme adı altında birilerine peşkeş çekeceksiniz, hatta şaibeli %15 dolayında ki, hisse hakkında bile inandırıcı açıklama yapmayacaksınız, olanları olağan saymamızı bekleyeceksiniz.

--Sistemden, Genel İktidardan da, yerel iktidardan da yararlananlara bir sözüm yok, afiyet olsun. Kolay gelsin.

--Soğanın cücüğü ile avutulan halk yığınları, yerel yönetimlerin küçük rantları ile yemlenen ve kendilerini "solcu" "demokrat" sayanları bir kenara bırakıyorum,

--Sağcı solcu; dinci dinsiz, eğitimli eğitimsiz orta halli bu ülkenin, bu devletin, milletin ekmeğini yemiş sıradan ey HALK ÇOCUKLARI siz niçin susuyorsunuz?

--Sistem, iktidar ile işlerini görür iken, muhalefet ile de, CAMBAZ BAK oyunu oynamaktadır.

--Bunu ne zaman mı anlarsınız? Hiç bir zaman.

--Yoksulluk ve emek harcamadan yaşamak bir yaşam biçimi haline getirilmedi mi? Bu iş bitmiş. Sistem, kendi sistemini kurmuştur.

--Boşuna dertlenmeyin.

--Abdulrrahim Karakoç'un dediği "Hayat böyle bu gemide

/Eskiler yiter yenide /Beni değil kendini de /Unutursun.." ey sevgili yurttaşlarım.

--Dün, König skandalını, Türkbank, Emlakbank ve Civangate skandallarını, Çiller'in artan mal varlığını, Selçuk Parsadan'ını, unuttuğun, ama İSKİ skandalını unutmadığın gibi, bu günün yolsuzluk ve arsızlıklarını da unutursun be halkım.

--Sen unutmasan da, sistem sana bunu unutturur be halkım. İktidarı, muhalefeti, basını yayını ile.

--Sahiden da, bu yaz hiç duymadım, görmedim, EBRU GÜNDEŞ nerelerdeydi?

 

Yayın Tarihi
04.09.2019
Bu makale 1302 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!