Orta Asya'da yaşayan Türkler, Anadolu Türkleri ve İranlıların yılbaşı olarak kabul ettikleri güne Nevruz adı verilir ki, yeni gün anlamına gelir.
Nevruz Bayramı ile Hıdırellez Günü arasındaki fark:
- Kutlanan tarihler birbirinden farklıdır.
- Nevruz bayramında doğanın yeniden canlanması ve yeni bir yıl kutlanırken, Hıdırellez günü dini inançlar doğrultusunda kutlanmaya başlamıştır.
- Nevruz bayramı ve Hıdırellez kutlamaları birbirinden farklıdır. Bariz şekilde hıdırellez de ateş yakılması ve gül ağacına dilek dilenme olayı vardır.
- Hıdırellez günü insanlar çeşitli dilekler dileyerek gerçekleşmesini umut ettiği gündür. Nevruz bayramında ise böyle bir şey yoktur.
Nevruz Bayramı nedir nasıl kutlanır?
Nevruz kelime anlamı olarak "Yenigün" anlamına gelmektedir.
Nevruz bayramı baharın gelişinin bir simgesidir.
Dünyanın her yerinde değişik zamanlarda ve şekillerde kutlanabilir. Kutlamalar her ülkenin kültürel yapısına göre değişiklik göstermektedir.
Kışın bitip baharın gelişi büyük bir mutlulukla karşılanır. Bazı ülkelerde yeni bir yıl olarak da kutlanır.
Bazı bölgelerde Nevruz kutsal bir gün kabul edilip resmi tatil kabul edilmektedir.
Birleşmiş Milletler Kurulu "Dünya Nevruz Bayramı" olarak 21 Mart'ı kabul etmiştir. Bu da Nevruz bayramının tüm dünyada geçerli olduğunu göstermektedir.
Hıdırellez günü nedir nasıl kutlanır?
Kelime anlamı olarak "Hızır günü" anlamına gelmektedir.
Orta Asya'da ve Anadolu'da kutlanana mevsimlik bir kutlamadır.
Çeşitli dilekler ve duaların gül dalına bağlanarak ve dibine gömülerek kutlanır. Ateş yakılarak ve yapılan çeşitli eğlencelerle Hıdırellez günü kutlanmış olur. Aynı zamanda Hıdırellezin bereket getirdiğin inanılır. 6 Mayıs tarihinde kutlanmaktadır.
Hıdrellez; diğer bir tanımla Hıdır İlyas; bütün Türk dünyasında bilinen mevsimlik bayramlarımızdandır. Hızır ve İlyas peygamberin yeryüzünde buluştukları gün olması nedeniyle kutlanmaktadır. Bu kutlama kışın bitip baharın başlangıcı olarak kabul edilen 6 Mayıs günü yapılmaktadır.
Hızır; yaygın bir inanca göre; özellikle baharda insanlar arasında dolaşarak zor durumda olanlara yardım eden bolluk, bereket ve sağlık dağıtan; Allah katında ermiş bir ulu ya da peygamberdir. Ülkemizde yaygın bir söz vardır:” Kul Bunalmayınca Hızır Yetişmez” Diye.
Benim Çocukluğumun Hıdrellez Kutlamaları:
Hali vakti yerinde olanlar O güne mahsus yeni giysiler alırdı. Yeşillik ve ırmak kenarları kutlama yeri olarak tercih edilirdi. Bu kutlamalarda genç kızlarımız adeta görücüye çıkar gibi; kol kola yürüyüp genç erkeklerin önünden adeta defile gösterisi gibi geçerlerdi. Genç erkekler de kızların dikkatini çekmek için gruplar halinde olta atarlardı.
Evlilik için ilk görüşmeler O anlarda başlardı. Hatta nişanlılar ilk kez burada konuşma ve görüşme fırsatı yakalarlardı. Kızlarımız ve koca, koca kadınlarımız ip atlar ve salıncakta sallanırlardı. Daha sonra acıkılır ve evlerde özenle hazırlanan azıklar yer sofralarına dizilirdi. Yoksul vatandaşlar da bu sofraların önünden geçerek yapılan sofraya davet edilir veya göz hakkı diye ellerine tutuşturulan ekmek arası ile doyarlardı.
Soğan kabuğu ile boyanmış haşlanmış yumurtalarla yumurta tokuşturma yarışmaları yapılırdı. Niyet çömleklerinin içerisine atılan kişisel eşyaların her çıkarılışında söylenen maniler O eşya sahibi kişiye atfedilirdi.
Örnek bir mani:
Hey Bahtiyar, Bahtiyar,
Bahtiyarın nesi var.
Bir güzelin bir çirkine,
Sarılmaya vakti var.
Bu kutlamalar hava kararıncaya kadar devam eder ve havanın kararmasıyla son bulurdu. Şayet ülkemin gelmiş geçmiş siyasi otoriteleri bu kutsal bayramımıza ve bu geleneğimize sahip çıksalardı Hıdrellez ve bahar bayramı gerçek anlamını bulurdu.
Sevgi ve Saygılarımla