O kadar güzel duygu ve düşünceler ile girmiştim ki 2000'lere olduğu gibi 2020'ye, hevesim içimde kaldı.
--Dünya bir bin yılı daha tamamlıyor ve yeni bir MİLENYUM'a giriyordu 1999 yılbaşı ile.
--Tüm Dünya da şenlikler, televizyonlar canlı yayında, görsellik muhteşem, ihtişam inanılmaz. Ve Gece saat 00.01'de yeni Milenyuma girdik.
--Uğur getireceğini düşündük. Umduk, bekledik. Hatta Amerika'da o yıllar görevli bir diplomat arkadaşım, armağan olarak "Milenyum Kravatı" bile getirmişti. (Umarım, yeğenim Av Mustafa Eray bey hala saklıyordur)
--Dünya ve Ülkemiz 1998 Ekonomik Krizini aşmış, yepyeni bir sürece girmişti. Amerikadan gelen Kemal Derviş, halka kemer sıktıracak, "baldıran zehiri" içirecekti ama, bunu da uygun kabuller ile yapması gerekti.
-- Bu tür konularda, yani ekonomik olay ve gelişmeler karşısında en çok "tuzu kuru" kesim olarak sosyal demokratlar tepki verirler.
--Burada da, tepkiler azalsın diye, Kemal Derviş'in ne solculuğu, ne sosyal demokratlığı, ne yurtseverliği kaldı bütün basın yayın organlarında övüle övüle bitirilemedi.
--Ve Kemal Derviş geldi, biz de kemerleri sıktık. Yeni milenyuma da nasıl olsa girmiştik, herşey ne güzeldi.
--Kişisel olarak da güzel şeyler oluyordu. Hani Nil Karaibrahimgil'in sözlerini yazdığı o şarkı gibi olmuştum.
--"Bu sene iyi geçmedi söylemem lazım/ Kader beni seçmedi ama görmemem lazım/ Belki birdenbire yeniden başlamam gerek/ Eskiden taptığımı bugün taşlamam gerek
Yeni bir aşk yeni bir iş/ Yine gülecek bir neden lazım
Yeni bir haber yeni bir kader/ Bunlar için bana şans lazım
Yeni bir duruş yeni dokunuş/ Tek tek keşfetmem lazım
Yeni bir hayat gerisi bayat, aah/ Kendime yeni bir ben lazım, aah"
--Evet, günler fena değildi ama, birden Bahçeli Devlet amcamızın bir salvosu ile kendimizi seçim, geçim dertleri içinde buluverdik
--Ve durumdan da şikayetçi olan halkımız şarkının devamını getirdi:
--"Günler güzel geçmedi unutmam lazım/
Asıp yüzümü kalmışım azcık kırıtmam lazım/ Hep içime atmışım anlatmam gerek/ Hepsini bir kazana atıp toptan kaynatmam gerek" deyip, seçimlerde her şeyi kaynatıp, yeni Milenyumun ikinci yılda kucağımıza yepyeni bir çocuk, afedersiniz iktidar bulduk.
--Ona da, "Dandini dandini dastana/ Danalar girmiş bostana
Kov bostancı danayı/ Yemesin lahanayı nenni/ E… e…e…e" UYUSUN diye ninni söylerken, bu kez de kendimiz uyumamış mıyız?
--Uyduk uymadık, uydu uymadı derken, bu kez de hedefte 2020 vardı. Belki ondan bu kötüye gidiş için bir şefaat bekleyebilirdik.
--O da olmadı. Hani bir 2 Temmuz günü Sivas'da yaktığımız Ozan Nesimi Çimen anlatıyordu halimizi:
--"Şifa istemem balından/ Bırak beni bu halımdan
Razıyım açan gülünden/ Yeter dikenin batmasın" haydii!..
--Nerden tutsak elimizde aklıyordu. Oysa ozan demişti.
--"Gece gündüz bu hizmetin/ Şefaatin kerametin
Senin olsun hoş sohbetin/ Yeter huzurum gitmesin" Huzurum gitmesin ne demek. Bir yandan ekonomi uçuyor ama, halkın lastiği patladığı, o su da kaynatmaya başladı.
--Yetmedi tam 2020'ye girmeye "beş kala" bir de COVID-19 uluslararası salgını devreye girdi ki, çık çıkabilirsen.
--Ah be Nesimi, ah mı ettin bize. Ya da fal baktın da biz anlamadık:
--"Kolay mı gerçeğe ermek?/ Dost bağından güller dermek
Orda kalsın değer vermek/ Yeter ucuza satmasın!.."
--Gördüğünüz gibi taaa 1900'lerin sonundan bu yana, güzel şeyler olsun diye kıvranıyoruz.
--Yetmedi, 2000 Milenyumu derimize çare olur dedik olmadı
--2020'ye kutsiyetler yükledik, o da "es ve pas geçti"
--Pes etmek yok.
--Hani Yiğit Devrimci adam Che Guevara'nın dediği gibi "Ölüm nereden ve nasıl gelirse gelsin... Savaş sloganlarımız kulaktan kulağa yayılacaksa ve silahlarımız elden ele geçecekse ve başkaları mitralyöz sesleriyle, savaş ve zafer naralarıyla cenazelerimize ağıt yakacaklarsa ölüm hoş geldi, safa geldi..." deyip;
--Can Baba'nın (Yücel) dediği gibi:
--"Yaşamak, olan parayı suya, elektriğe, kiraya… Vererek yaşamak
Yaşamak, gıdım gıdım para harcayarak yaşamak/ Yokluk içinde yaşamak/ İnadına inadına yaşamak" evet inadına yaşayacağız.
--Hem de Nazım Baba'ya (Hikmet) kulak vererek:
--"öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından".
--Dünyanın ekonomik sistemi, insanların yaşam biçimi ve şekli, düşünce ve ilişki biçimimiz, kullandığımız paralar bile değişecek.
--Biz ne yıllar ne yollar eskittik. Hoş geleceksin 2021. Hoş geleceksin ama, bizleri; O kadar kazık yemiş, yaşamak için o kadar deneyim kazanmışları bulacaksın bu kez karşında.
--Dilerim insan, insanımız, insanlık kendinin farkında olur.. Bu ikinci milenyumunun ilk çeğereğinin son çıkışı da!..