--Yaşasın Türkler Anadolu'ya girdiler, alkışşş.
--Yaşasın, "Ne istediler de vermedik"leriniz, getirdiğiniz görevlerde, ellerine verdiğiniz silahlar ile bir temmuz akşamı milletin meclisi de dahil her yeri tarumar ettiler, yazık. Bilmem ne kadar maddi zarar, bilmem ne kadar can kaybıyla, Yazık ÜLKEMİN hem canı hem de cebi yandı. Yine milletin bir yarısı da hadlerini bildirdi. Alkışşş.
--Vur davullar çalsın, gelsin halaylar, atılsın nutuklar. Tabi bu arada da Sümer Ezgü'nüm dediği gibi "Güm güm gümlesin/ Davulu da gelin dinlesin/ Pek vara yoğa gülmesin/ Nazar değmesin".
--Sonra, kıçını koyduğun ülke savaşmış, şehitler verilmiş ve akıllı birkaç yiğit adamın "yüzü suyu hürmetine", etraflarında ki hain ve hain olmasa da cahillere rağmen bir savaş verilmiş ve kazanılmış.
--Kimisi "bağımsızlık benim karakterimdir" demiş, kimisi de "Asılacaksan da İngiliz ipi ile asılacaksın" diyerek İngiliz mandası, bu Amerikalılar denizleri bile aşabilen adamlar bizi de yanlarında nasıl olsa "aşırılar" diyerek Amerikan mandası, diye diye herkesin bir "mandası" olmuş çıkmış. "Mal mal bak"anların arasında.
--Hem de "Ordular İlk Hedefiniz Akdenizdir, İLERİİİ!..." denildiği ve en kanlı günlerinin yaşandığı günlerin anılması gereken günlerde.
--Bu toprakları kazın altından Hitit, Sümer, Akat, Ermeni, Rum, Yahudi, Musevi, Hıristiyan, Müslüman, o kandan bu candan, o inançtan bu inançtan binlerce insan çıkar.
--Evvelsi gün, Malazgirt Meydan Savaşının yaşandığı 26 Ağustos 1071 tarihinde, Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan, Bizans İmparatoru IV. Romen Diyojen'i yener ve bir ucu Orta Asya stepleri, ortası Hazar Gölü kıyıları HORASAN ile birlikte en son batı ucu da Anadoluyu yurt eder.
--Milattan Sonra 385 yılında kurulan o kocaman anlı-şanlı Bizans İmparatorluğu, 1453 Fatihin İstanbulu alması ile dağılır ama insanları Alparslandan önce (1071) olduğu gibi Fatihten (1453) sonra da bu topraklarda kardeş kardeşe yaşar gider.
--Orta Asya'daki Türk Boylarından Hazar Kağanlığı/Karahanlılar gibi bir çok OĞUZ BOYU irili ufaklı devletler kurarlar ya da kurulan devletlerde varlıklarını sürdürürler.
--Karahanlılara ve Samanîlere savaşlarda asker vererek karşılığında geniş otlaklar elde edip, Samanîler Devletinin yönetiminde de söz sahibi olan Oğuz Boyları, Samanîler Devleti yıkılınca Selçuk Bey, Boyu ile birlikte Horasan bölgesine yerleşir. Selçuk Bey'in 1009'da ölümünden sonra daha da güneye, Kuzey Doğu Anadolu'ya göç sürer.
--Arslan Bey'in 032'de ölmesinin ardından, Selçuk Bey'in torunları Tuğrul Bey ve Çağrı Beyler iyi bir asker olmanın yanında Devlet yönetiminde de kendilerini yetkinleştiriler ve bağımsız devletlerini kurmayı denerler.
--Selçuklular 1035'te, Gazneli ordusunu yenerek Horasan içlerine doğru ilerlerler ve 1037'de de, bugünkü Türkmenistan’da bulunan MERV kentini ele geçirirler; 1038'de Gaznelileri ikinci kez yenerek NİŞABUR şehrinde bağımsızlıklarını ilan ederler. Tuğrul Bey de SULTAN sanıyla hükümdar ilan edilir ve Büyük Selçuklu Devleti de böylece kurulur.
--Büyük Selçuklu Devletinin (1037-1194) dağılması ile birlikte, Anadolu'da, Anadolu Selçuklu Devleti (1077-1308) SÜLEYMAN ŞAH tarafından kurulur.
--Bu Üniversitelerin Tarih Kürsüleri, Türk Tarih Kurumu Akademisyenleri ne iş yaparlar bilemem ama, şu bilgi verilmediği, öğretilmediği için olsa gerek;
--Hala 1071 Malazgirt Savaşı anması mı, 30 Ağustos(1922) ZAFER BAYRAMI anması mı, yoksa yeni tarihimiz 15 Temmuz 2016 anması mı tartışmaları gündemde.
--Huuuu beyler duyduk duymadık demeyin, maden konu Türk tarihi, o zaman duyun ve bilin Türklerin Anadolu’ya ilk gelişleri SAKALAR (Saka Türkleri) ile MÖ 665 (bu "mö"öö'yü bazı öküzler yanlış anlamasın ha!..) yılında Kuzey Kafkasya’da yaşayan Kimmerlerin yurtlarına yerleşip, Azerbaycan topraklarına, ordan da KARS ve PASİN Ovalarına BAŞBUĞLARI GÖK zamanındadır. SAKALARIN, bu topraklarda yaklaşık 28 yıl hüküm sürdükleri, birçok kaynak da olduğu gibi, Ermeni kaynaklarında da geçmektedir.
--Yazı uzuyormuş, uzarsa uzasın. "Alp Er Tunga öldi mü?/ Isız ajun kaldı mu?/ Ödlek öçin aldı mu?/ Emdi yürek yırtılur." destanı da bu yıllarda ALP ER TUNGA için anlatılmış, söylenmiştir.
--Bütün bunlar ortada iken, kardeşim siz neyin derdindesiniz?
--Siz kimsiniz ve kimden yanasınız? Neyi kimin adına tartışıyorsunuz. Ayıp ya. Devlet bu ağız ve tarz ile konuşmaz.
--Bu topraklar acısı, tatlısı, ölümü, yaşamı, savaşı, barışı ile hepimizindir artık. Bu topraklar artık ne Türk, ne Ermeni, ne Kürt, ne Laz ne.., ne.., değil artık. Bu topraklar 1923' de:
--TÜRKİYE Cumhuriyetini Kuran Türkiye Halkına, TÜRK MİLLETİ Denir!.. (M.K. ATATÜRK) denilerek, hem Ülkenin, hem de "Millet"in, hem de Devletin adı, Büyük Atatürk ve Kurucu Meclis TBMM tarafından verilmiştir. Nokta.
--SİZ, daha neyi tartışıyorsunuz ya?
--Bugün 29 Ağustos 2020. Yarın 30 Ağustos ZAFER BAYRAMInı kutlayacağız.
--"Kanla, irfanla(bilgi) kurduk biz bu Cumhuriyeti,/ Cehennemler kudursa, ölmez nigâhbanıyız(nöbetçisiyiz)." Harp Okulu Marşından iki dize. Size neyi anlatır, anımsatır bilemem ama, bilin diye, 1928 yılında, Harp Okulu Birinci Sınıf Öğrencisi olan Cevdet Şakir ÇETİNEL (1929) tarafından yazılmıştır.
--Eeee "yerli" ve "milli"ler, gelin etmeyin eylemeyin, tarih bu. Bu toprakların ve milletin de öyküsü bu.
--SİZ daha neyin DERDİNDESİNİZ, Allah aşkına. Karından konuşma sanıza.
--SİZ de, konuşuyormuş gibi yapmasanıza.
--Köyün delisi ben miyim ya!.. Tarih "böyle diyooo!.. Lafı olan tarihe söylesin.
--BEN MASUMUM!..