Bizim çocukluğumuzda
seyyar sokak satıcıların ağzında sürekli tekrarladıkları bir tekerleme vardı:
Halep
işi, Şam işi,
Bunu
yapan iki kişi,
Biri
erkek biri dişi.
Adamlar ne satarsa
satsınlar bu tekerleme ile satışa başlarlardı ve arada bir bunu tekrar
ederlerdi. Bizler de bunun ne anlama geldiğini bilmeden birbirimize şiir okur
gibi bu tekerlemeyi söyler eğlenirdik.
Şimdi günümüzde bu
tekerlemeyi Japon işi Çin işi diye dillendirecek olursak gerçek amacına ulaşmış
olur. Bu patates kafalı ve yerden bitme Çinliler ürün bazında Dünya piyasasını
ele geçirdiler. Başta tekstil olmak üzere oyuncak ve kırtasiye alanında bu gün
itibariyle tek tabancalar.
Uyanıklar ülkelerinde
biriken ne kadar atık plastik varsa toplatıyor ve bunları allayıp pullayıp
oyuncak ve kırtasiyeye dönüştürüyor. Bunu da ucuza mal ettikleri için sudan ucuza
satıyorlar. Bizler gibi fakir ve tüketici bilinci yerleşmemiş ülkeler de insan
sağlığına son derece zararlı bu malları kapış, kapış alıyoruz.
Nasıl alınmasın?
Alın
size Altı yaşında bir kreş çocuğunun okulunca eline tutuşturulan Okul kırtasiye
listesi:
Ø 12’
li pastel boya
Ø 12’
li büyük boy kalem boya
Ø 6
‘lı parmak boyası
Ø 6'lı
yüz boyası
Ø 12’li
gazlı kalem (faber castell )
Ø 4
adet siyah tahta kalemi
Ø 2
adet kurşun kalem,kırmızı kalem,kalemtraş,silgi,kalemlik
Ø 6
adet büyük boy peligom
Ø 2
adet büyük boy prit
Ø 2
renk kalın rafya
Ø Büyük
boy kareli defter
Ø 3
adet koli bantı (şeffaf )
Ø 15
renk fon kartonu ( fosforlu )
Ø 5
renk oluklu mukavva (fosforlu)
Ø 4
top beyaz A4 kağıdı - 1 top çizgili A4 kağıdı
Ø 2
top renkli A4 kağıdı (fosforlu)
Ø 4’lü
oyun hamuru (play doh )
Ø 2'şer
adet soba boyası (gümüş ve altın sarısı)
Ø 1
adet makas
Ø 6
adet renkli sim
Ø 3
kutu pul -1 Adet misina
Ø 5
renk keçe (1'er metre)
Ø 1
adet graf kağıdı
Ø 30
adet şeffaf dosya
Ø 1
adet küçük boy resim çantası
Ø 5
adet tam mukavva
Ø 1
adet büyük boy hikaye kitabı (yaş grubuna uygun )
Ø 2
adet sticker
Ø 2
adet eğitici çizgi film cd (yaş grubuna uygun )
Ø 5
renk grafon kağıdı
Ø 10'
lu eva kağıdı (simli yada düz)
Tam Otuz Bir kalem kırtasiye malzemesi. Binlerce kreşin milyonlarca
öğrencisini bu kalemle çarparsanız inanın çarpılırsınız. Sıkıysa almayın; çocuk
okulun kapısından içeri giremez. Merak ettim ve üşenmedim kabaca bir hesap
yaptım sadece bir çocuğun yukarıdaki listesinin tutarı tam 300TL. Üç çocuğunuz varsa bu tutar toplam 900TL.
Bu malzemeler evde dursun
da ihtiyaç olduğu günler çocuğuma vereyim de diyemiyorsunuz. Bunların eksiksiz
bir şekilde okula teslim edilmesi şartı var. Şeytan da bana diyor ki; bu işte
bir arıza var.
Nasıl mı?
Alın
size; bana şeytanın dedikleri:
*6 Yaşında bir çocuk okul
döneminin üçte birisini mevsimlik hastalıklar nedeniyle Okuluna gidemezken; bunca yüklü malzemeyi nasıl
tüketir?
*Okul idaresi aynı
çocuktan her yıl aldığı malzemelerin artanlarını nasıl değerlendirmektedir?
*Bazı okulların kantinleri
öğrencilerini potansiyel bir müşteri mi görmektedir?
*Ucuz diye sağlığa son
derece zararlı bu ürünlerin zararlılık etkilerini okul idareleri hiç mi dikkate
alamıyorlar? Yoksa liste tam gelsin de nasıl gelirse gelsin mi diyorlar?
*Aynı ortamda eğitim alan
çocukların düşük ve yüksek kalite ürünlerden karma bir etkinlikte; daha açık
bir ifadeyle sağlığa daha az zararlı ürün getiren çocukların velileri nasıl rahat
olacaklar? Daha pahalı bu ürünleri boşuna mı aldılar?
*Yoksa bu afili eğitimde
okullar arası bir yarış ve rekabet mi var?
Neden ne olursa olsun bu
aşırı renkli eğitim hem sağlık hem de ekonomik açıdan hiç de doğru değil. Ben
çocukların bu doymuşluktan mutlu olduklarını da sanmıyorum.
Bizlerin; bir kurşun
kalemi, silgisi, kalemtıraşı, bir kırmızı kalemi, ana renklerden oluşan sulu
boyası (Ara renkleri kendimiz yaratırdık), Üç parça elişi kâğıdı vardı ama daha
sağlıklı ve daha mutluyduk. Patates baskısından yaptığımız sulu boya baskısı
sağlığımıza hiçbir zararı olmadığı gibi yaratıcılığımızı da geliştirirdi.
Buradan
okul yöneticilerine sesleniyorum:
Elinizi vicdanınıza koyun;
kendi çocukluğunuzu göz önüne getirin sağlığa ve gereksiz tüketime olumsuz etki
yapan bu kırtasiye listenizi ve yönteminizi insanlık adına lütfen; yeniden bir
gözden geçirin.
Sevgi ve Saygılarımla