SAĞLIK-SOSYAL HİZ.

Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci: "Obezite en büyük tehditlerden biri; dijitalleşme bireyi güçlendiriyor"

Obezitenin küresel ölçekte artan sağlık yükünün ele alındığı HIMSS Avrasya’da dijital sağlık uygulamaları ön plana çıktı.

Obezitenin küresel ölçekte artan sağlık yükünün ele alındığı HIMSS Avrasya’da dijital sağlık uygulamaları ön plana çıktı. Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci, "Ne yazık ki dünyada ciddi düzeyde obez insanlarımız var ve şu an en büyük hastalıklarımızdan birisi bu; dünyada bir milyar obez yaşıyor. Türkiye’de beş kişiden biri obez ve bizim beklemediğimiz kiloya sahip. Biz bireyin kendi sağlığını yönetmesini istiyoruz. Hekimle hasta arasındaki o bilgi asimetrisini azaltıp, hastanın kendi hastalıklarıyla alakalı bilgi yoğunluğunu daha yukarıya çekmek istiyoruz" dedi.

HIMSS Avrasya Sağlık Bilişimi ve Teknolojileri Eğitimi, Konferansı ve Fuarı, Antalya’da başladı. 27–29 Kasım tarihlerinde düzenlenen fuarda dijital sağlık entegrasyonu, yapay zekâ uygulamaları ve obezite farkındalığı öne çıktı. ABD merkezli ilaç firması Eli Lilly, fuar alanında açtığı stantta ziyaretçilerle buluşurken, Türkiye Obezite Araştırma Derneği iş birliğiyle yürüttüğü "Flux: Algıdan Farkındalığa" projesi kapsamındaki dijital enstalasyon "FLUX"u fuar ziyaretçilerinin erişimine sundu. Çağdaş medya sanatçısı Hakan Yılmaz tarafından hazırlanan çalışma, obeziteli bireylerin yaşadığı deneyimlere ve toplumsal algıya dikkat çeken bir dijital enstalasyon olarak Lilly standında sergileniyor.

"Bireyin kendi sağlığını yönetmesi gerekiyor"

Lilly standını ve Flux sergisini ziyaret eden Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, Türkiye’nin dijital sağlık gücüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve dijitalleşmenin temel hedefinin bireyi güçlendirmek olduğunu vurgulayarak şu şekilde devam etti: "Bizim istediğimiz şey aslında birey kendi sağlığını yönetsin. Biz toplumun bütün sağlığıyla alakalı ciddi kararları vakit geçirmeden alalım ve toplumu daha sağlıklı hale getirelim. Ne yazık ki dünyada ciddi düzeyde obez insanlarımız var ve şu anda en büyük hastalıklarımızdan birisi bu. Dünyada bir milyar obez yaşıyor. Türkiye’de beş kişiden biri obez ve bizim beklemediğimiz kiloya sahip. Tabii bunlar hastalıklar açısından en büyük tehditlerden biri."

Obezitenin sağlık ekonomisine etkisi

Bakan Yardımcısı Birinci, obezitenin yalnızca bireysel bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda ülke düzeyinde ciddi bir ekonomik ve toplumsal yük oluşturduğunu belirtti. Birinci, "Sadece ülkede obezitenin doğrudan sağlığa etkisinin 400 milyara yaklaştığını görüyoruz yıllık. Burada bir maliyet ya da finans kalemi olarak görmüyoruz; hastalıklı yaşam yıllarının ne kadar kısaldığıyla ilgileniyoruz. Dijital uygulamalarda kişinin sağlığını daha iyi yönetmesi ve en az hekimler kadar kendi sağlığına sahip çıkmasını sağlayacak metotlar üzerinde çalışıyoruz. Bu dönemde en çok yoğunlaştığımız şey bu: bireyi güçlendirmek. Hekimle hasta arasındaki o bilgi asimetrisini azaltıp hastanın kendi hastalıklarıyla ilgili bilgi yoğunluğunu daha yukarıya çekmek" dedi.

"Obezite 200’den fazla hastalığa yol açan ciddi bir kronik hastalık"

Türkiye Obezite Araştırma Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Dilek Yazıcı, obezitenin hâlen toplumda kozmetik bir sorun olarak algılandığını dile getirdi. Yazıcı, "Obezite çok uzun zamandır bir hastalık olarak kabul ediliyor. Bunun nedeni sadece yağ fazlalığı olmaması; iki yüzden fazla başka hastalığa zemin hazırlaması. Halkın obezitenin kronik bir hastalık olduğu konusunda yeterince bilinçli olduğunu düşünmüyorum. Bu nedenle farkındalık kampanyaları son derece önemli" şeklinde konuştu.

Yazıcı, dernek ile Lilly’nin ortaklaşa yürüttüğü "Flux" projesinin, obeziteli bireylerin yaşadığı damgalamayı ve sosyal zorlukları görünür kılma açısından büyük değer taşıdığını da sözlerine ekledi.

FLUX: Sanat ve dijital teknolojiyi buluşturan farkındalık projesi

Lilly İlaç Kurumsal İlişkiler ve Pazar Erişim Direktörü Zerrin Oyan Eter, şirketin küresel deneyimi, araştırma yatırımları ve obeziteye yönelik stratejik yaklaşımına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: "Lilly olarak tüm dünyada 150 yıldır, Türkiye’de ise 32 yıldır hastaların yaşamlarını iyileştiriyoruz. Odaklandığımız alanlar arasında obezite, diyabet, onkoloji, immünoloji ve alzheimer yer alıyor. Tüm dünyadaki kazanımlarımızın yüzde 25’ini araştırma ve geliştirmeye ayırarak hastaları yenilikçi çözümlerle buluşturmayı hedefliyoruz."

"En yüksek obezite insidansına sahip ülkeyiz"

Enter, obezitenin küresel ölçekte ulaştığı boyuta dikkat çekerek şöyle devam etti: "Obezite bugün en öncelikli alanlarımızdan biri. Bu alanda genel olarak düşündüğümüzde tüm dünyada bir milyardan fazla hasta olduğunu biliyoruz ve 2035 yılında bu sayının dünya nüfusunun yarısına çıkacağı öngörülüyor. Dolayısıyla obezite ciddi bir halk sağlığı sorunu haline geliyor. Türkiye’de de rakamlar farklı değil; bugün Avrupa ülkeleri arasında en yüksek obezite insidansına sahip ülkeyiz."

Lilly’nin obezite farkındalığını artırmaya yönelik çalışmalarına değinen Enter, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Biz Lilly olarak hastaların erişimine sunduğumuz ilaçların da ötesinde, ekosisteme nasıl katkı sağlayabileceğimize odaklanıyoruz. Bu nedenle paydaşlarımızla birlikte çalışmayı çok önemsiyoruz. ‘obezitebirhastalıktır’ web sitemizle bireylerin kendi vücut kitle indekslerini ölçebilmelerine, risklerini öngörebilmelerine ve merak ettikleri sorulara bilimsel kaynaklarla ulaşabilmelerine imkân sağlıyoruz."

Enter, Türkiye Obezite Araştırma Derneği ile yürütülen projeye ilişkin daha önce belirtilen noktaları tamamlayıcı şekilde şu ifadeleri kullandı: "Türkiye Obezite Araştırma Derneği ile iş birliği içerisinde yürüttüğümüz Flux projesi de obeziteli bireylerin yaşadığı zorlukları görünür kılmak için tasarlandı. Sanat ve dijital teknolojiyi bir araya getiren bu çalışma ile farkındalığı artırmayı amaçlıyoruz ve bu eseri bulunduğumuz her platformda izleyiciyle buluşturmaya devam ediyoruz."

"Obezite merkezleri tanı, tedavi ve takip süreçlerinin doğru yönetimi için kritik"

Türkiye Obezite Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Bayraktaroğlu, çok yönlü obezite yönetiminin önemine dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi: "Obezite yalnızca bireyin değil, sağlık sisteminin de çok yönlü yaklaşım gerektiren bir sorunu. Bu nedenle hem üniversitelerde hem de Sağlık Bakanlığı bünyesinde obezite merkezlerinin güçlendirilmesi kritik. Tanıdan tedaviye, davranış değişikliğinden cerrahi ihtiyacına kadar sürecin multidisipliner biçimde yönetilmesi gerekiyor."

Bayraktaroğlu, obezite merkezlerinin aynı zamanda veri üretimi, araştırma ve eğitim açısından da büyük önem taşıdığını dile getirdi.

Yayın Tarihi
02.12.2025
Bu haber 62 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu habere ilk yorumu yazan siz olun.

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!