Merak etmeyin; cahilimiz de aydınımız da birçok yanlışı doğruymuş gibi kullanıyor. Dahası; hatırlatmalara rağmen birçoğu sanki inat edercesine yanlış kullanmaya devam ediyor.
Bakın neleri doğru gibi bilip yanlış kullanıyoruz:
*Uçak kazası oluyor televizyon spikeri haberi aynen şöyle veriyor: Düşen uçakta yüz yirmi yolcu ve sekiz mürettebattan kurtulan olmadı. Bunun doğrusu sekiz kişilik mürettebat denmesidir. Çünkü mürettebat zaten bir kümeyi yani grubu tanımlar; siz buna bir de sekiz mürettebat dediniz mi; sekiz ayrı kümeyi dile getirmiş olursunuz,
*Bazı yabancı dil hayranları güzel Türkçemiz dururken; çok doluyum yerine ful doluyum diyor. Yarısı İngilizce yarısı Türkçe; böyle bile olsa tercüme ettiğinizde dolu doluyum gibi saçma bir ifade ortaya çıkıyor,
*Bazı lokantaların levhaları Restorant Lokantası diye yazılıdır. Bunu da tercüme ettiğinizde lokanta lokantası gibi saçma bir anlam çıkmaktadır. Bu da gösteriyor ki; restorantın anlamı bilinmeden kullanılıyor,
*Bazı mesleklerden bahsedilirken; manavcı, bakkalcı gibi; sanki oralarda manav ve bakkal satılıyor gibi ifadeler kullanılıyor,
*Sanatçı: Ne sanatçısı olduğu belirtilmeden bazı kişilerin meslek tanımları yapılıyor. Sanatçı terimi geniş bir tanım; bu kişinin sanatçı olduğunu anlıyoruz da ne sanatçısı olduğunu anlayamıyoruz,
*Gazeteci: Şayet adı geçen kişi gazete sahibi ve/veya gazete satıyorsa doğrudur. Ancak gazetede yazıyorsa gazeteci değil yazardır,
*Gazeteci yazar: Yukarıdaki tanıma giren gazeteci kişi aynı zamanda yazıyorsa doğrudur; şayet bu tanıma girmiyorsa sadece yazardır. Yazar; gazeteye de yazar dergiye de yazar, kitaba da yazar, ansiklopediye de yazar,
*Tarihçi yazar: Bu ifade de bir anlam ifade etmiyor. Yazarımız sadece tarih mi yazıyor yoksa hem tarihçi hem de yazar mı? Bunun gibi ilahiyatçı yazar, sanatçı yazar, edebiyatçı yazar vb. diyenler de var,
*Derleyen: Şayet bir kişi başkalarının yazdığından tamamen alıntılarla yazıyorsa buna derleyen demek doğrudur. Maşallah bizde her derleyen kendisini yazar görüyor ve yazılarında yazar sıfatı kullanıyor,
*Yetmiş milyon bizi izliyor: Alın size hiçbir şekilde mümkün olmayan saçma bir durum,
*Şimdilik hoşça kalın: Şimdilik hoşça kalacaksak sonrası ne olacak; diğer bir deyişle; sonrasında hoşça kalmayacak mıyız? Kısaca; hoşça kalın demek daha doğru olacaktır,
Ben şahsen hiçbir yabancı dilde bu tür saçma ifadelere ve tanımlara rastlamadım.
Umarım bu tespitlerim; doğru bilip yanlış kullananlara bir hatırlatma olur.