Müzenin karşısında
Falezin seyirlik yerinde
Dağlara bakıyorum
Deniz turkuaz mavisi
Bir tablo gibi durgun
Yaseminler zamanı
Yeryüzüne boca edilmiş
İç bayıltıcı bir parfüm
Nem damlacıkları içinde saklı
Yerçekimine ve dahi
Solunuma aykırı
Hasretle beklenen meltem
Kanat takarak ivedi gel
Bayrak dalgalandı
Gün doğdu yeniden
Ve sevdasına hasret çeker gibi
İpeksi sis perdesini sardı
Koca dağın gövdesine
Davetsizce tuttu perçeminden
Dağın doruğundaki bir bulutun
Bulut ve sis ruh ikizine
Köprü oldu meltem
Tıpkı bir izlenimci gibi
Aldı altın rengi güneşi
Biraz da orman rengini
Ve dikti yedi renkli akşamı
Giydirdi masal şehrini
Masal değil gerçek
Falez üstünden ufka
Simülasyon bir dünya
Tepesinde akçıl bulut
Gövdesinde ipeksi tül
Etekleri çınar ve çam
Körfezin turkuaz deniziyle
Dans ediyor kutsal dağ
Meltem Bir sevdalı gibi
Okşarken Serin sularını körfezin
Maxwell, Faraday dalgaları
Paralel dünyalarda ve,
Körfezde yansımaları
Gizemi ve güzelliği
Prizmatik rengarenk ışığı
Dalgaların titreşim hızıyla
Senfoni oldu dans eden dağa
Masal şehrin deryasına
Bıraktım kendimi
Körfezin ana koynuna
Ve anladım şimdi “TANPINAR’I”
Atomun “an” parçacığında
“Ne içindeyim zamanın
Ne de büsbütün dışında
…………………………………..
Mavi masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim
Rüzgarda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil
……………………………………..
Yekpare geniş bir anın
Parçalanmaz akışında”
“BİR” oldu çakıl taşında
Karıştı her zerresiyle
Buhar oldu
H2O’nun kimyasında
İpeksi sis perdesine büründü
Döndü bir Mevlevi gibi
Dağ ve akçıl bulutla
.ALİ TUR- 1989 ( Günlük)Bir şehri okumak.