Ne zaman son bulacağı bilinmeyen bu salgını; gelin evlatlarınız için bir fırsata dönüştürün. Ailece evlere kapandığımız bu zamanda bulunmaz bir fırsat var.
Çocuklarınızı küçük yaşta ilgi duyduğu herhangi bir enstrümanı kullanmaya teşvik edin, hatta zorlayın.
Bu hem onların ruhunun gıdası olacak hem de toplum içerisinde kendilerine bir saygınlık ve prestij kazandıracaktır.
Hatta gereksinim duymaları halinde bu yetenekleriyle geçimlerini bile sağlayabileceklerdir. Yapılan araştırmalarda; Nota eğitiminin insanlar üzerinde sabır alışkanlığını ve ruh zindeliği kazandırdığı da kanıtlanmıştır.
Yapacağınız tek şey onlara ilgi duyduğu bir müzik aletini almak olacak. Benim çocukluğumda televizyonun henüz icat edilmeyişi; radyonun da sınırlı yayın ve yokluktan dolayı pil ömrünün sadece haber programlarına saklanması nedeniyle; bizim tek eğlence kaynağımız düğünlerdi.
Ben mahallemizdeki tüm açık hava düğünlerine katılır burada çalıp söyleyen mahalli sanatçıları büyük bir dikkat ve hayranlıkla izlerdim. O yıllarda çok arzu ettim ama; maddi zorluklardan dolayı bir bağlamam olamadı.
Ayrıca; büyüklerimiz okumazsın, içkiye alışırsın hatta çalgıcı mı olacaksın diye azarlayarak bu duygu ve arzularımızı bastırdılar. Bu yüzden; çok arzu ettiğim halde bir bağlama çalmayı öğrenmek o yaşlarda kısmet olmadı. Ancak ben bu bastırılmış arzumu kırkından sonra kırdım.
Asistanlık yıllarımda Hacettepe Üniversitesi Türk Halk Müziği etkinliğinde bağlama kurslarına katıldım. Kırkından sonra bağlama çalmayı öğrendim. Bu pek de kolay olmadı ama geçmişteki bastırılan bu özlem ve duygu bende bu başarıyı zor da olsa sağladı. Şimdi sevdiğim bir türküyü rahatlıkla çalıp söyleyebiliyorum.
Bizim zamanımıza göre şimdi gençler çok şanslı; en azından eskiye nazaran yeterli olanaklara sahipler. Ayrıca aileler de istekli.
Günün yorgunluğunu; bağlamada çalınıp söylenen bir türküyle atmanın dışında bir terapiye şahsen ben rastlamadım.
Sevgi ve Saygılarımla