Kibir Sendromu

(Güç Zehirlenmesi = Hubris Senromu)

Bazı insanlar bulundukları konumun sarhoşluğunu yaşar; kendinden geçer, haddini aşar, ne oldum delisi olurlar...

Bu hal ve hareketler, genel hatlarıyla en çok cahil, görgüsüz diplomalı politikacılarda görülür.

Bu tipler için eskiden beri, yazılarımda da kullandığım bir terim vardır; çirkin politikacı...

***

Halkın verdiği desteğin sebebi, aslında kendinde olmayan, ancak var olduğunu sandığı güç vehmidir. Cehaletin verdiği cesaretle üstünlük vehmeden bir psikolojiye kapılırlar. Meğer 'neymişim ben' dercesine kendi kendine büyük bir gücün temsilcisi olduğunu sanırlar...

***

Kibirlenmek, üstünlük taslamak onun temel özelliği olur. Çirkin politikacı tipinde görülen bu hal, aslında katıksız bir hastalıktır. Bilim dilinde bu hastalığa “Tanrısal Ego” denilir...

Bu hastalığı ilk teşhis eden psikiyatrisiler; David Owen ve Jonathan Davidson adındaki bilim insanlarıdır...

Bu belirteçleri taşıyan 'kibir sendromu' hakkında geniş bir analiz, 2010 yılında,"Brain" (Beyin) dergisinde yayınlandı...

***

Psikiyatrisiler David Owen ve Jonathan Davidson’a göre bu "Tanrısal ego" aslında bir 'güç zehirlenmesi' olarak da tarif edilebilir.

Bu hastalığa tutulan politikacılar diktatörlüğün işaretlerini taşırlar. Tıp dilinde, bir başka ifadeyle; "Hubris Sendromu" olarak bilinir ve bu politikacılar tam anlamıyla tedaviye muhtaçtırlar.

Bu hastalığa tutulmuş politikacılar diktatör eğilim gösterirler...

Endişe kaynağıdırlar ve felaket tellallığı yaparak halkı kandırırlar...

***

Ülkelerin gelişmişlik düzeyi, sadece ekonomik değil elbette; uyguladığı sistemle, insana verilen değerle, ilkeler ve kuralların egemen olduğu hukuk ve adil yargı düzeniyle yakından ilgilidir.

Gelişmişlik, çağdaşlık gerçekten var olan demokrasinin ruhuna uygun uygulamalarla belirlenir. Onun için cümlelere 'demokratik ülkelerde' diye başlayan politikacıların aslında çirkin yüzlerini gizlemek için kullandıkları güzel perdeleme kurnazlığıdır. Amaçlarını ifade etmek için uygun ortamın gerçekleşmesi söz konusudur...

***

Çirkin politikacıların art arda tekrarlanan seçim başarıları, onları işte bu 'güç zehirlenmesine (kibir sendromuna)' sürüklemektedir. Nitekim gerçek demokrasinin uygulandığı ülkelerde bile bu 'kibir sendromu' diye tarif edilen "Hubris Sendromu" hastalığına tutulan çok sayıda politikacılar olabiliyor.

***

2010 yılında bilimsel makalenin Brain dergisinde yayınlamasıyla kibir sendromlu politikacılar çok iyi tanımlandılar. Bilimsel analize göre güç zehirlenmesi (kibir sendromu) gösteren politikacıların iktidarda oldukları dönemlerde; ülkeler kaçınılmaz krizlere girerler.

Daha çok ekonomik ve savaş krizlerin yaşanmasına neden olurlar...

Çirkin politikacı çok fazla kibirli olduğu için, her türlü gücü kendinde var olduğunu sandığı için, kriz kaçınılmaz olur; savaşlar ve ekonomik felaketler ardı sıra gelir...

"Hubris Sendromu" na yakalandığını gösteren belirtileri tespit etmek son derece önemlidir. Psikiyatristlere göre 'güç zehirlenmesi' gösteren örnek bazı politikacılar şunlardır; oğul George W. Bush, Tony Blair ve Margaret Teacher...

Hepsi de ülkelerine savaş ve ekonomik kriz getirmişlerdir...

***

Nasıl anlaşılır bu hastalık?

Bilimsel verilerle anlaşılır. Bu veriler bellidir. Örneğin aşağıda verilen on dört (14) bulgudan en az dört tanesini gösteren bir politikacı, "Kibir sendromu=Güç kirlenmesi=Tanrısal ego=Hurbis sendromu" ile kendini gösterir, bu hastalığa yakalanmış demektir.

İşte belirtiler (göstergeler):

1-Güç kullanarak kendini yüceltme eğilimi;

2-Kişisel imajını değiştirmek amaçlı hareket etme eğilimi;

3-Hareketleri ve söylemleriyle endişe yaratan davranışlar içine girmesi;

4-Yaptıklarını anlatırken, ulaşılması güç bir varlık gibi yüceltme eğilimi taşıması;

5-Kendisini millet ya da devletin yerine koyma eğilimi;

6-Ailesini öne çıkarması, onların masumluğunu savunması;

7-Küçük dağları 'ben yarattım' gibi aşırı özgüven göstermesi, haddini aşması;

8-Kendisi gibi düşünmeyenleri 'öteki' olarak, hor görmesi;

9-Sıradan insanlar gibi yargıya değil de, tarifi olmayan mefhumlarca ya da Tanrı iradesiyle hesap verebileceği eğilimi ve duygusunu taşıması;

10-Tanrı iradesi tarafında yargılanmada mutlaka haklı çıkacağı inancının olması;

11-Gerçeklerden kopuk oluşu, önerilen sanal tabloya inanarak kandırmaya çalışması;

12-Pervasızlaşması,'her şeye maydanoz' olması ve şüpheyle bakması, vesveseli bir ruh hali taşıması, huzursuzluk, anlık değişkenlikler, istikrarsızlıklar, bilinç çatışması, dünü bugünle tezat oluşturma dürtüleri sergilemesi;

13-Yanlışlarını doğru gösterme eğilimi... Eylemin sonuçlarının maliyetini rakiplerince hesaplanmasını önlemek için yaptıklarını din, kutsallıklar ve dürüstlük üzerine dayandırması;

14- Kendine aşırı güvenden dolayı yaptıklarının yanlış olamayacağı düşüncesinin egemen olmasıyla kişilik bozukluğu işaretler sergilemesi...

***

Sonuç

İşte bu görüntü ve algılardan en az 4 tanesini gösteren çirkin politikacıların gelecekte sebep olacakları, başta ekonomik krizler, savaşlar, anarşi, terör ve kaos ortamlarını tahmin etmek güç olmaz, bu riskler beklenmelidir...

Bulandığı çirkeften arınmanın mümkün olamayacağını bilirler ve daha çok batarak bulanmakla kurtuluşun olabileceğine inanma hastalığı egemen ruh halini alır...

Böylece hasta ruhlu diktatörlerin yaratıcısı bu 'kibir sendromu' hastalık, toplumu felaketlere sürükleyebilir...

Çok tehlikelidir; buna 'kindarlık sendromu' de demek mümkündür...

Sonuçta, bu bilimsel analizi dikkatle okuyarak Türkiye'nin nasıl bir felakete sürüklenebileceğini sizler de görün ve çevrenizi uyararak tehlikeye karşı teyakkuza geçiniz!

Bu bulgulardan kaç tanesini günümüz çirkin politikacılarında görebiliyorsunuz?

Hiç kıyaslama yaptınız mı?

Yapmadıysanız buyurun yapınız...

Unutmayalım ki bireyin geleceği, sahip olduğu yasal, demokratik haklarını kullanmada saklıdır...

NOT: Darp, ölüm ve öteleme ile mağdur edilen hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının, Ülkeme yönelik terör katliamları nedeniyle 'kutlanamayan' Tıp Bayramını yine de hatırlatmak isterim...