BİLİMSEL DÜŞÜNCE

Ve Bugün Zafer Günüdür

PROF. DR. RAMAZAN DEMİR

30 Ağustos, kutlanan sıradan bir bayram değildir çünkü bu askeri başarı olmasaydı ne 23 Nisan ne 29 Ekim Bayramları olurdu! 30 Ağustos Zafer Bayramı’na giden kutsal yolun genel bilgilerini ve düşüncelerimi, Gazi Paşa’nın 19 Ağustos günü Ankara’dan Akşehirdeki Batı Cephesi Komutanlığı Karargahına gelişinden beri burada, sosyal medyada ve internet gazete köşelerinde paylaşıyorum.
*
Türk halkımızın, askerimizin olağan üstü gayretleriyle yokluğa, imkansızlıklara rağmen oluşturdukları ordu Türk’ün son şansıydı.
Türk milletinin üstün gayret ve inançla destek verdiği, bir örneği olmayan İstiklal Savaşı’nı verdi.
Türk halkının büyük bir şansı vardı, o da, çağın dâhîsi Başkomutan Mustafa Kemal adındaki yiğit bir adamın olmasıydı.
*
Gazi Paşa’nın önderliğinde, içerdeki halifeciler, İngiliz, ABD, Arap seviciler olan iç ve bilinen dış düşmanlarla mücadele etti ve Türk milletinin makus talihini yenerek, dünyaya onurlu mesaj verdi.
Şunu haykırdı Gazi Paşa; Biz Türkler Anadolu’nun kadim sahibiyiz, buradayız, kalıcıyız.
Çağdaş bir toplum yaratmak ve her türlü emperyalizme set çekmek için buradayız.
Var mı itirazı olan?
*
Evet, 30 Ağustos Zaferi, beş gün beş gece devam eden kanlı çatışmaların sonunda kazanılan Başkomutanlık Meydan Muharebesinin sonucudur. Milletimizin yarınlarının kurtarıldığı gündür bugün!..
Bu Zaferi bizlere yaşatan komutanlara, askerlere, milis halka minnettarız.
*
Dİğer taraftan, zafer günün yıl döngüsünde bir tv kanalına çıkan, varlığı Cumhuriyete borçlu olup butoprağın ekmeğini hüpleyip devletin en onurlu üst makamına gelmiş bir “herifin” dediklerine bakar mısınız?
(TBMM Başkanlığına kadar yükselen İsmail Kahraman):
“…İstanbul’un kurtuluşu 6 Ekim, kim demiş? İzmir’in kurtuluşu 9 Eylül, kim demiş? Ne münasebet. Cihan harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve öyle gittiler, çekildiler.”
Şimdi bu “herife” ne demek gerekir?
Söylemem gerekeni burada söylemek akademik terbiyeme uymaz!
Sadece şunu demeliyim : Yazıklar olsun!
Ama siz ne söyleyecekseniz içinizden demeniz gerekiyor!..
Bunun gibiler maalesef çok çünkü pek çok olumsuz nitelikli hocaları malum kişilerdi; Kısakürek ve “Yunan keşke galip gelseydi” diyen fesli, divaneliği belgeli Mısırlıoğlu…
*
Bu herif, Kurtuluş Savaşının varlığını ve galibiyetini beyan eden “tarih” hocasına da ters düşüyor bu beyanıyla.
O zaman mutlaka tıbbi muayenesi gereklidir. Eskiden sıradan mecluplar vardı, şimdikiler “kravatlı ve unvanlı!..”
Anlaşılan odur ki bu ülkenin kurtuluş reçetesi yine Gazi Paşa’nın “ Gençliğe Hitabesi”dir.
Tanrı’m bu vatanı ve milleti sünger beyinli meczuplardan korusun.
Esen kalınız.