VİZYON

Ülke Yönetimi ve Siyaset artık ciddiye alınmalı

TURGAY ALP

Tunus, Mısır, Ürdün ve diğer Ortadoğu ülkelerine sirayet eden halk ayaklanmaları diğer ülke halklarının da dikkatini çekti.

Artık insanlar, asan kesen, benim dediğim dedik diyen, kah ülkesinin ordusunu, kah ise polisini arkasına alarak dikta rejimi uygulayan, faşist liderlerden yıldı.

Ülkelerinde ki açlık, sefalet, yoksulluk artık canlarına tak diyen halk, ordu veya polis tanklarının önüne yatıp ölümü göze alarak meydanlara döküldü.

Kimi ülkelerde halkın yanında taraf olan ordu, kimi ülkelerde ise halk hareketinin izleyicisi oldu. Bu izleme aşamasında da her zaman hükümetlerden yana tavır koyan polis kuvvetlerinin de halka zarar vermesine müdahale etti.

Bir yanardağ misali dökülecek kan lavının içinde boğulmak istemeyen bazı liderler, yönetimden feragat ederek çekildi, birkaçı ise direnmekte ısrarcı oldu.

Netice de, tarihte yaşanan tüm halk ayaklanmaları bu insanlara birer örnek olmamış ki sonuçta zararına kendileri katlanmaktalar. Kısacası tarihin tekerrürden ibaret olduğuna bir kez daha şahit oldular.

Gelelim seçim öncesi, Orta doğunun lider ülkesi, Avrupa ve Asya kıtalarının bağlantı yolu ile en önemli stratejik coğrafyaya, Petrol ve Bor madeni rezervleri ile ekonomik geleceği bir yıldız kadar parlak, NATO’nun en kuvvetli ordusuna sahip Türkiye.’ye

Ülkesinde ki doğal kaynaklar değerlendirilmeyen, ithal edilen petrol ürünlerine eklenen ağır vergiler ile enflasyonu tetikleyen, ülkenin temel üretim tarım ve hayvancılık sektörlerini bitiren, kırsal alanlardan insanları şehirlere göçe mahkum ederek insanları işsizleştiren, yoksullaştıran, bir politika ile yönetilen bu ülkenin orta doğu ülkelerinden ne farkı var.

Batı ülkelerinin, ikinci ve üçüncü dünya ülkeler sınıfına kattığı Türkiye, hala daha AB rüyası ile avutulmakta, yabancı sermaye yatırımı yerine ithal mal cenneti olarak hedef saptırılarak gümrük birliği ile sömürülmektedir.

Dış güçlerin yıllardır bu ülkede yarattığı din, mezhep, ırk kavgası yüzünden bu ülkenin kalkınmasının engellenmesi, halkın gelir düzeyinin geçim standartlarının altında olması, sosyal yaşantısının ve geleceğinin ipotek altına alınması artık bıçağı kemiğe dayandırmıştır.

Bu ülkeyi yönetenlerin artık ciddi siyaset ve yönetim göstermeleri gerekmektedir.
Siyasilerin bu seçimde halkın yaptığı uyarıya artık kulak asmaları, sen onu dedin, ben bunu dedim diyerek kayıkçı kavgalarına son vermeleri gerekmektedir.

Siyasette ciddiyet ancak, lider baskısına boyun eğmeyen milletvekilleri ile olur.

Çünkü bu ülke yaşayanının artık sabrı daha fazla sınanmamalıdır.