Denilse ve yazılı medya da manşetler atılsa, sayfa, sayfa yazılsa…
Acaba ülke nüfusunun yüzde kaçı üstüne alınır?
Diyeceksiniz ki, gündem de yer alan konulara göre değişir.
İsterseniz en önemli iki konuya değinelim bu yazımız da.
Birinci konu hiç şüphesiz ki dünya da ülkemiz de ki Covid pandemisi.
Hala daha Covid çeşitliliği her geçen gün artış gösterirken, sözde dinci kesim gibi gözüken tarikatlar ve cahil kesim salgının bulaşmasını ve ölümleri azaltacak, insan yaşam standardını ilerde güvence altına alacak aşı karşıtı kararlar alarak toplumu olumsuz etki altında bırakmaktadırlar.
Bu olayları diğer bazı ülkelerde de sürekli görsel haberler yaparak bazı yayın kuruluşlarınca da hala daha gösterilmektedir. Bu görsel haberler yanlıştır.
Bu haberler duyarsızca yayınlanmakta ve RTÜK tarafından yasaklanıp, ceza uygulanmamaktadır.
Yüz, yüze eğitimin başladığı şu günler de alınan tedbirler hiç yeterli değildir. Sınıflar haddinden fazla öğrenci yoğunluğu ile hastalık bulaşma riskine davetiye çıkarmakta, öğretmenlerden bazı duyarsızları ise aşı olmayı red etmektedir. Biran önce okul ve sınıf eksikliklerini gidermek için çalışmalar yapmak, aşı olmayarak çocukların hayatını tehlikeye atan öğretmenleri zorlayarak aşı olmaya sevk etmek gerekir. Çünkü ülkede atama bekleyen on binlerce, yüz binlerce öğretmen mevcuttur. Gerekirse acilen değerlendirmeye alınmalıdır.
Artık ne otoyollara, ne tünellere, ne viyadüklere, ne de fuzuli kanallara ihtiyaç vardır. Büyüyen nüfusla ilim irfan yuvaları temel eğitim kurumlarına sayıca ihtiyaç vardır.
İkinci duyarlı olacağımız konu ise; Ülke Ekonomisinin yükseliş trendini yakalamasına aşırı hassasiyet göstermemiz olmalıdır.
Birincisi, sanayi alanında fabrikalar, üretim alanın da ham madde işleyen imalathanelerin, mermer, bakır, linyit, altın, bor ve her türlü maden ocaklarının, petrol ve doğalgaz rafinelerinin tam kapasite ile üretime açılmasını sağlamak hedefimiz olmalıdır.
Tarım alanın da, yapılan araştırmalar neticesinde elde edilecek verilere göre her türlü hububatların, bakliyatların ekilip biçilmesi için mazot, gübre, tohum desteği ile birlikte elektrik, su, ücretlerinin düşürülerek teşviklerinin biran önce sağlanması gerekmektedir. Çiftçiye düşük faizli uzun vadeli kredi destekleri de verilmelidir.
Hayvancılık, konusun da besicilerin yem desteği yanın da süt üretimi ve damızlık hayvan alımı konusunda yine, elektrik, su ve banka krediler ile desteklenmesi gerekmektedir. Tüm bunlar acilen gerçekleşerek Ekonominin kalkınmasına, şahlanmasına duyarlılık gösterecek, liyakat sahibi ülkesini seven vatansever insanları yetiştirerek görevlendirerek hayata biran önce geçirerek, duyarlı katkı koymalıyız.
Başka Türkiye Yok.