Umudunu kesen, gelecekte ki hayalleri yıkılan ülke insanı,7 den 70 kadar yüksek enflasyon ve hayat şartları karşısın da dayanacak gücü kalmadı.
Bu içler acısı yaşama karşılık tek adamlık yönetim düzeyin de alınan kararlar doğrultusun da, Hükümet kabinesi doğru dürüst yaptırım gücünü kendisinde bulamadığı için tek adamın verdiği talimatlara sığınarak ve gündeme getirerek seçime kadar vakit dolduruyorlar.
Ülke insanı, yokluk, sefalet, açlık içinde iken, üretimden yoksun, borç içinde tarlasını ekemeyecek durum da, Traktörüne, tarlasına gelen hacizler karşısında, kredilerini, banka borçlarını ödeyemeyen çiftçi ise bitmiş durumda çaresizlik için de tükenişine yaklaşıyor.
Akaryakıta, elektriğe, doğal gaza, suya gelen son zamlardan sonra akabinde tohuma, gübreye, ilaca, gelen çok yüksek fiyat artışları karşılığında tarlasını ekemeyen tarım üreticisi bir de kuraklık ile karşı karşıya kalarak iyice tükenmiştir.
Bu menfi durumların üst üste gelmesi ile ülkede önümüzdeki yıllarda tarım ürünlerin de büyük kıtlık yaşayacaktır. Hayvan üreticileri bile şimdiden etkilenmiş, süt üreten inekler dahi çaresizlikten kesime gitmektedir..
Dış ülkelerden dolar karşılığı hububat İthalatına şimdiden başlayan ülkede, Doların ve Euro’nun yükselmesi ile pahalılığın misli, misli artması halkın alım gücünün düşmesinin tek nedeni olmuştur.
Artık tek adam rejiminin TV’ler de anlam verilemeyen konuşmaları, çaresiz kalan Hükümette ki atanmış Bakanların da biran önce kalıcı istikrarlı fiyatların, enflasyonun, Doların, Euro’nun düşürülmesi yönünde hareket etmesi biran önce elzemdir. Seçime kadar halkın nefes alması sağlanmalı ve erken seçim kararının alınması yönünde olmalıdır.
Bu duruma ise halktan yana sürekli tavır koyan muhalefet partilerinin ise bira önce erken seçimi gündem getirerek iktidarın eksiklerini halkın gözler önüne sermesi konusunda sokak, sokak, esnaf, esnaf, ev. ev gezerek halka anlatması iktidar ittifakına iştirak eden ama meclis çoğunluğunu elinde bulundurmak için kullanılan partilerin de kendi gelmesini sağlanmalıdır.
Bugün otuz milyona yakın insan asgari ücretle çalışarak açlık sınırının altın da ailesini geçindirerek yaşamak zorunda kalıyor. On iki milyonu aşkın kişi ve genç nesil de işsiz olduğu için de üretime katkı koyamayarak ülke ekonomisinin düzelmesine faydalı olamıyor.
Ülke yönetimi artık vesayet rejimini bırakmalı, planlı, projeli, ehil, tecrübeli, liyakatli kişiler ile biran önce yönetilmeli, ülkede adalet, Bağımsız yargı, demokrasi ve Başbakanlık ve güçlü Parlamenter sistem ile güçlü meclis oluşumuna geçilmelidir.