Bir insanın torun sahibi olması ve bu gizemli hazzı tatması hakikaten Tanrının bir armağanı olarak görülmelidir. Ben de bu şanslı kişilerden biriyim ve Tanrıya; bana bu hazzı tattırdığından dolayı müteşekkirim.
Torun özlemi çekip de evlatlarına söz geçiremeyen ebeveynlere buradan bir taktik vereyim; şayet treni kaçırmadılarsa kendilerinin onlara bir kardeş yapacakları tehdidinde bulunsunlar. Bakın o zaman miras kaygısı onları nasıl harekete geçirecektir. Açıkçası ben bu taktikle bir torun sahibi oldum.
Hakikaten insan torun sahibi olmadan anlamıyormuş. Anlatılanlar bana hikâye gelirdi. Emin olun ki; insanın hayatı torunla bir milat sürecine giriyor. Diğer bir değişle torun öncesi ve sonrası varmış. Tanrı bu sevgiyi herhalde boşuna vermemiş. Bakınız torunun gücü nelere hâkim oluyor:
Evin kızı kocaya kaçıyor; ailesi evlatlıktan reddediyor, torun dünyaya gelince aile ne kadar katı olursa olsun barışılıyor,
*Çocuğuna hiç sevgi ve şefkat göstermeyen veya önceden bu fırsatı bulamayan ebeveynler torunlarını baş tacı yapıp ellerinden ve dillerinden düşürmüyorlar,
*Çocuklarına bayramlarda bile harçlığı esirgeyen ebeveynler torunlarına gelince kesenin ağzını sonuna kadar açıyorlar,
*Çocuklarının haklı isteklerini dahi yerine getirmeyen ebeveynler torunlarının isteklerini sıkıyorsa yapmasınlar. Torunun gücü bal gibi yaptırıyor,
*Torun bulunan evlerde kederden ziyade neşe ve muhabbet hâkim oluyor,
*Torun sahibi insanlar; yaşlandıklarının farkına vardıklarından dolayı hayatı daha anlamlı ve yararlı kullanmaya başlıyorlar,
*Kötü alışkanlıklara sahip ve bunun tiryakisi olan insanlar; en azından torununa kötü örnek olmamak ve onların kötü anılmalarını önlemek adına bu alışkanlıklarından vazgeçebiliyorlar,
*Torun özürlü de doğsa, sonradan da özürlü hale gelse ona olan sevgi ve ilgi hiç değişmemektedir,
*Belki en yakını da olsa kıvırır ama Torununa gerektiğinde organlarını bağışlamayacak bir insana şahsen rastlamam.
Peki; torunların sevgisi nasıldır diye soracak olursanız; göze alıyorsanız nazlarına bir oynamayın bakalım. O zaman görürsünüz Hanyayı Konya’yı.
Tüm bunlar bizlere gösteriyor ki; Tanrı bu torun sevgisini ve gücünü boşuna vermemiş. Şükürler olsun bunu veren Tanrıya ve ne mutlu bunu tadanlara.
NOT: *Mıhlama adlı siteme koyduğum yazılarımı; her isteyen benim adım altında dilediği yerde yayınlayabilir.
Sevgi ve Saygılarımla