Gelişen teknolojinin yan etkileri bizleri iyiden iyiye tembelliğe itti. Bakın bu tembellik; toplumu ne hallere getirdi.
*Televizyonlar kurgu programlarıyla bizleri muhabbetten uzaklaştırıp; oturmaya mahkum ederken uzaktan kumandalarıyla elimizi ayağımızı bağladı,
*Okumuyoruz; sadece televizyonlardan bize sunulanları dinliyor ve seyrediyoruz, Tabi ne kadarını anlayabiliyorsak.
*İnternet bizlere hızlı bilgi erişimini sağlarken kütüphanelerin yollarını unutturdu,
*Kablosuz telefonlar nereye gittikse yanımızda oldu; cebimize kadar girdi, tuvalette bile rahat vermedi.
*Arabalarımızı üç adım ötedeki büfeye kadar kullanır olduk. Şayet evimizin salonuna kadar giren araba üretilse; almak için kuyruğa bile geçeceğiz.
*Öyle bildiğim yakınlarım var ki; evin ağabeyi bir odadan bir odaya telefon mesajı çekip kız kardeşinden su istiyor,
*Çiftçim; devletin verdiği yetersiz emekli maaşı ile yetinip yan gelip yatıyor ve tarlaya bakmaya bile gitmiyor,
*Elli metre ötedeki okula servisle taşınan öğrencilerimiz var,
*Üşengeç anneler; çocuklarını kendi el emeği ürünleri yerine sağlığa zararlı hazır gıdalarla okula yolluyor,
*İşsiz adam güç bela kendisine bir iş buluyor; buna ilk sorulan soru: İşin rahat mı?
*İşsizlikten şikayet ediliyor kahvehanelere çöreklenen işsizleri gündelik işe götüremiyorsunuz. Götürecekleriniz de işi bulduğuna şükretmek yerine; yemek var mı? Ne yedireceksin? Yol parasını da ayrıca alırım gibi ahret soruları soruyor. Sigorta ve ikramiye de isterlerse hiç şaşmam,
*Milletvekillerimiz popolarını koltuğa koymaktan bile acizler; bu işi yapan TBMM’de kadrolu personelleri bile var.
*Halkımızın bu tembellik zaafından yararlanıp emeklilik yaşını düşürme vaadi ile bu ülkede iktidar bile olundu hatırlayınız.
Ülke kaynaklarımız şimdilik bu tembelliğin faturasını ödüyor. Toplumca cepten yiyoruz bakalım; cep bitince sorarım size.