VİZYON

Partilerin programı

TURGAY ALP

Siyasi partiler gelecek dönemle ilgili hizmet programlarını açıkladılar.

Seçmenin yüzde kaçı bunları okudu veya okuyacak bilinmez.

Bize göre, her zaman olduğu gibi düşük bir kesimi okuyacaktır.

Büyük çoğunluğu ise, futbol takımı tutar gibi gidecek parti amblemi altına basacaktır kayıtsız şartsız eveti.

Şimdi bakalım, büyük çoğunluk olan parti yandaş ve taraftarlarına.

Bunlar, bilmezler fanatik oldukları için ülke kaderi ile oynadıklarını.

O kadar bağlıdırlar ki parti misyonlarına, içerik değişse bile farkına varmazlar liderlerinin değişimine, tavrına, despotluğuna.

Onlar, görmezler, duymazlar, etkilenmezler memlekette ne olup bittiğini.

Bunlar anlamaz, hissetmez, fakirin, fukaranın, işsizin, açın halini.

Devekuşu misali gömmüşler kafalarını kumun içerisine, güdülmeyi bekler.

Gelelim büyük çoğunluğun alt tabakası denilenlere.

Göremez, her gün içine girdiği gecekondusunun çatısının aktığını.

Razıdır kaderine, fakirliğine, sofrasındaki bir baş soğan ile tarhana çorbasına.

Ah bir bilse, bir okuyabilse, bu ülkenin doğal kaynaklarının bolluğunu.

Bir bilse, denizinde, topraklarında petrol, bor, uranyum madeni olduğunu.

Hele bir bilse bu zenginlikler işlenince, dışa mahkum kalınmayacağını.

Nasıl bilsin garibim, tarım ülkesi Türkiye’nin dışarıya buğday, arpa, pirinç, büyük, küçükbaş hayvan için el avuç açtığını.

Hali vakti yerinde olsa, çıkar gelir mi, Anadolu’nun Harran ovasından, GAP’ından, Çukurova’sından büyükşehirlere, rezil rüsva olmaya.

Alırdı devletinden üç, beş kuruşluk kredisini, teşvikini, vergi muafiyetini, beklerdi toprak reformunu, kurardı çiftliğini, yapardı tarımını, hayvancılığını. Ne kimseye muhtaç olur ne de devletini muhtaç ederdi.

İşte bahsi geçen parti programları bunlar olmalı. Devlet kullanmadığı, işlemediği toprağı, nasıl batıda turizmcilere üç kuruşa tahsis edip, milyarlarca dolar döviz girdisi sağlattırıyorsa, niye doğunun, güneydoğunun toprağını köylüsüne, çiftçisine işlesin diye vermez. İşte sorun buradadır. Sorun seçilen siyasilerin politikasızlığıdır, beceriksizliğidir.

Devlet yönetmek, toprak zenginliklerini gün yüzüne çıkarmak, gün yüzündeki toprağı değerlendirmek, üretmek ekonomiye kazandırmak, işsizliğe çare bulmak, milli hasılayı yükseltmek, fakirliği ortadan kaldırmak çok mu zor? Bize göre hiçte zor değil.

Bunu istemek, tüm bunların ülkenin vatandaşlık hakları içinde olduğunu bilmek ve sizlere bu hakları verecek olanları seçmek sizin vatandaşlık görevinizdir. Bunu tercih hakkınızı hiç olmazsa bu seçimde iyi kullanın.