MEVZU DERİN

Mezarlarınızı hazırlayın!!

Yaşamın son bulması olarak tanımlanan ölüm bizlere Allah’ın sunduğu en büyük ve kutsal bir icattır. Öyle bir icattır ki; insanoğlu ne yaptıysa ölüme çare bulamadı ve bulamayacaktır. Aslında O bize Allah’ın bir lûtfudur.

Her ne kadar sözü ve yüzü soğuk da olsa ölüm temizliktir, kurtuluştur ve mutluluktur. Burada önemli olan insanın ölümle yerinde, zamanında ve hayırlısıyla tanışmasıdır.

Bilindiği gibi her canlı ölümü tadacak ve tabi ki; kısmeti varsa bir de mezarı olacaktır. İnsanoğlu yaşarken ve özellikle gençken bu gerçeği hep göz ardı etmiştir. Dünya telaşına kendisini o kadar kaptırmıştır ki; bu gerçeği aklına bile getirmez. Otuz yaşlarımda böyle bir yazı yazmak aklımın ucundan bile geçmezdi. Ama insan yaşını başını aldıkça bunları düşünür oluyor.

Nerede ve nasıl öleceğimizi bilemediğimiz gibi ne zaman öleceğimizi de bilemeyiz. Bu yüzden kışın Eksi Otuz Derce ve toprağın donduğu soğuklukta ölen bir kişiye mezar kazmak kadar zor bir iş olamaz. Ayrıca yaz aylarının Artı Kırk Derece sıcağında da mezar hazırlamak hiç de kolay değildir. Her iki şartlarda da olsa ortada kalmazsınız ama size bu şartlarda mezarınızı hazırlayanlarla nasıl helalleşirsiniz bilemem. Bunun acı örneklerine şahsen kendim birkaç kez tanık oldum ve kendimin de ihmal ettiği bu konuyu bu yaz kısmet olursa rahmetli anamın ve bacımın yanına ayırdığım yere kendimin de iş gücü katkısıyla mekânımı hazırlayacağım.

Bunu birinci dereceden yakınlarımıza da yapmamız gerekir diye düşünüyorum. Bu hazırlık belki yaşarken hiç işimize gelmese de getireceği zorluklar kaçınılmazdır. Aksi halde arkamızdan Fatiha okumak yerine: “Ulan ne aksi adammış ölecek zamanı da nasıl bulmuş” Derler ona göre ha. 

NOT:  *Mıhlama adlı siteme koyduğum yazılarımı; her isteyen benim adım altında dilediği yerde yayınlayabilir.

Sevgi ve saygılarımla.

Yayın Tarihi
06.02.2012
Bu makale 6127 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
İbrahim Bey; Şu kış gününde içimizi dondurdunuz Azizim!.(İşin esprisi) Denizin ışıltısından..Yakamozlardan.. Bordo şarabın hafif meşrep büyüsünden!. Veya ne bileyim? kendi halinde yuvarlanıp giden ve yaşamı "tesbih böceği" gibi algılayanlardan söz etseydiniz!.. Ben de Temmuzun 23'ünde O son OSMANLIYI, İLK CUMHURİYET KADINI nı (1923 doğumluydu) UNCALI MEZARLIĞINA uğurladım.. Oysa MERZİFON'da aile mezarlığımız vardı.. O, tangolar söyleyen, biraz Fransızca bilen, beyaz eldivenli kadın, ölümünde bile bize yük olmayı istemedi..Şimdi her Cuma ziyaretine gidebiliyorum.. Sevgili NEŞE KAREL Ablamıza da tanrım daha sağlıklı uzun ömürler versin ki.. O pamuk yazılarını okuyup yıldızlarla taçlandıralım kendisini.. SAYGILARIMLA

Alp ALTUNDAL 14.02.2012

Hocam; Her gün beni bir toz zerresi kadar olsa da dünya yaşamına gönderdiği için tanrıma teşekkür ediyorum. Benim sınav halâ bitmedi. İnançlar ve bilinmeyenler arasında gitgeller de. Yanıtınız için teşekkürler. Bunaldıkça sağı solu sorguluyorum galiba. Selamlar sevgiler efendim.

Neşe Karel 09.02.2012

Neşe Hanım; İnançlarımıza göre biz insanlar doğuyor ve yaşarken imtihana çekiliyoruz. Ebedi hayatın öbür dünyada var olacağı söyleniyor. Bu dünyayaya hiç de gelmeyebilirdik.Geldiğimize göre bu değişmez kurala istesek de istemesek de uymamız gerekiyor diye düşünüyorum. Yine de biz herşeyin hayırlısını dileyelim.Sevgi ve saygılarımla.

Yrd. Doç. Dr. İbrahim Baykan 08.02.2012

Siz geç kalmışsınız İbrahim bey. Beş yıl oluyor eşimle ben oğlumuzun yanına mezarlarımızı kazdıralı. Bu gün doktorumun yanına uğradım. Bir tıp adamı olarak söyle Allahaşkına, ölecek olduktan sonra neden doğar bu insanlar dedim. Valla onı tııp adamlarına değil, felsefecilere sormak gerek yanıtını verdi.Size de aynı soruyu yöneltsem ne derdiniz.Selamlar efendim.

Neşe Karel 07.02.2012

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!