Öncelikle şunu belirteyim; dünyada hiçbir ülke işsizliği % Sıfıra indirememiştir ve indiremez. Ancak ileri gelişmiş ve zengin ülkeler ancak bu oranı % 3 ve 5 oranına kadar çekebilmişlerdir.
Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde bu oran her yıl katlayarak yüksek oranlara çıkmaktadır. Bu arada şunu da belirteyim ki; her ne kadar kendimizi gelişmekte olan ülkeler kategorisinde saysak da bence geri ülkeler düzeyindeyiz. Bu gelişmekte terimi bize sadece moral vermekten öteye gidemez.
Gelelim benim; işsizliğe çözüm önerilerime:
Öncelikle tarım ve sanayide üretime ağırlık vermek için Fen Bilimleri kapsamına giren mevcut bölümleri kapatıp; Mesleki ve Teknik bölümler halinde ülkenin en çok gereksinim duyduğu alanlarda mevcut ve yeni açılacak fabrikaların bünyesinde “Üniversite Fakülteleri” açarım.
Buralara 18 yaşını doldurmuş gençlerden sadece “Genel Kültür" sınavı yapar ve başlangıç ücretiyle işe alırım. Yani mezun olup iş arama yerine iş ve eğitimleri uygulamalı olarak birlikte yürürütmek.
Eğitimleri pratik ve teorik bir şekilde yürür ve sonunda yapılacak mesleki yeterlilik sınavı ile hem statüleri hem de gelirleri artmış olacaktır. Ayrıca kendi işini kuracaklara devlet desteği sağlanmalıdır.
Diğer bir değişle önceden eğitim görüp iş bulma sıkıntısı çekiliyordu bu yöntem ise iş; eğitim ile birlikte kazanılmaktadır. Böylece; devletin ve velilerin eğitim harcamaları da azalacaktır hatta hiç olmayacaktır.
Bu eğitim süresi 2 artı 2 olmak üzere 4 yıl olacaktır. İkinci yılın sonunda uzmanlık sınavında başarılı olanlar diğer İki yılın eğitimini alıp mühendis unvanı alacak diğerleri ise meslek gruplarına göre; Tekniker, Teknolog, Uzman, vb. unvanları alacaktır.
Mezun erkekleri de her yıl ihtiyaç halinde askerde değerlendirmek üzere askerliklerini kısa bir temel eğitimden sonra yine kalan sürelerini hizmette geçirecektir.
Kimse kimseyi kandırmasın Mesleki ve Teknik okulda eğitim verilen öğrenciler gereği gibi yetiştirilemiyor ve mesleğe özendirilmiyor. İşin daha da vahimi buralardaki hocalar da yetersiz.
Ayrıca liseye kadar verilen eğitim de arızalı. 30 yıllık akademisyenliğimde Şunu gördüm; her yıl gelen öğrencilerim bir önceki yıllardan gelenlerden daha düşük düzeylerdeydi.
Maalesef günümüzde meslek okullarından mezun olanların birçoğu; AVM’ lerde reyon görevlisi olarak çalışmayı tercih ediyor. Burada işverenleri de suçlamayalım alıp da ne yapsın işin pratiğinden bihaberler.
Dahası; vatandaşa ve devlete yük olan büyük bütçelerle yapılan Üniversite sınavı, Kamu Personeli sınavı vb. sınavlardan da kurtulmuş olunacaktır.
İşsizliğe diğer bir çözüm önerim de adaletli bir istihdam yapılmasıdır. Ben yetkili olsam öncelikle hane halkında hiç iş sahibi olamayanlardan birisini işe alırım.
Genç işsizler dururken emekliye katiyen iş vermem; varsın kendi olanaklarıyla İşini kursun ve üretime katılsın. Kamuda danışmanlık kadrosuna da kesinlikle yer vermem. Ne demek danışmak yetersizsen o mevkiye gelme. Üstelik bir de baş danışmanlar var ki ülkeye şenlik.
Ülkemde 52 çeşit bordro varmış. Sendikalar deseniz işçi haklarını savunma yerine kendi saltanatlarını arttırma ve yüceltme sevdasındalar. İşsizlik ne kadar azaltılırsa sendikalara gerek kalmaz; zaten şimdiden gereksizler.
Buradan tüm siyasi yetkililere sesleniyorum: İşsizliği azaltma konusunda samimi iseniz; bu görüşlerimi dikkate alırsınız. Yok hoca sen hayal âlemindesin derseniz ben de her yıl giderek artan işsizliğe çare olamadığınızdan dolayı Allah razı olmasın derim.
Not: Yukarıdaki önerilerim sadece özetten ibarettir. Bu konuda yılların birikimi olan görüş ve deneyimlerim bir proje halinde; Faydalı Bilgiler formatında noter tasdiklidir.
Sevgi ve Saygılarımla