VİZYON

CHP’ ye ön seçim oy...

TURGAY ALP

Ülke genelinde ne olur bilmem ama Antalya’da ön seçim CHP’ye oy kaybettirir.

Neden mi?

Çünkü ülke genelinde olduğu gibi Antalya’da da CHP’nin oyları iktidar için yeterli değil.

Bunda da herhalde hepimiz hemfikiriz.

Şimdi gelelim CHP’nin bu önemli seçimde yapması gerekene.

Hiç şüphesiz ki Antalya’da Deniz BAYKAL faktörü tartışmasız ön planda değerlendirilecek.

Diğer isimler ise; partili olsun veya olmasın, halkın istediği şablonda olmalıdır.

Ayrıca, yıllara dayanarak sürüp gelen parti içi hizip, fesat ve de didişmenin biran önce ortadan kaldırılmasını artık halkta istemektedir.

Parti yönetimlerinde ki “az olalım biz olalım“ mantığına hiçbir çağdaş demokratik toplumlarda şimdiye kadar rastlanılmamıştır.

Taşın altına elini koyacak kişi, eğitimine, kültürüne, dürüstlüğüne, tecrübesine, vasfına ve siyasette ülkesi için ayıracağı hizmet zamanına göre de ortaya çıkıp göreve talip olmalıdır.

Onun için CHP parti içi ön seçimle değil, kamuoyu araştırmaları ile adaylarını belirlemelidir.

Kemal KILIÇDAROĞLU’ nun Eskişehir’ de ki söyleminde üstüne basarak belirttiği ve davet çıkardığı bir toplum vardı. DP, DYP, DSP ve diğer partili kardeşlerim gelin CHP’de buluşalım diye çok önemli bir mesaj verdi. Bu gönderme ve mesaj teşkilatlarca da ciddiye alınmalıdır.

Yoksa CHP Antalya da yerel seçimlerde aldığı merkez sağ oylarını kaybedecektir.

YA, AKP’DE Kİ MERKEZ ATAMALAR

AKP, her zaman Milletvekili adaylarını merkez (lider) tercihleri ile seçer.

Bu tercih, direk demokratik hayatın seçme ve seçilme hakkına müdahale demektir.

Geçmiş yıllarda diğer partilerde de görülen bu hastalık, ithal milletvekillerin de gündeme gelmesi ile bölgesel tepkilere neden olmuştur.

Ve bugün o partilerden, DYP, ANAP ve DSP siyasi hayattan silinmektedir.

En son yerel seçimlerde görüldüğü üzere, eğitim, kültür ve sosyal yaşam düzeyi yüksek bölgelerde yaşayan halkın dayatmayı sevmediği gözlemlenmiştir.

Bugün orta doğu ülkelerinde ki dayatma ve diktatör rejimlerine karşı halk ayaklanmalarının gerçek sebebi ise budur.

MHP’NİN YÜKSELMESİ….

DP, DSP ve diğer partiler ile kararsızların oylarını almak tüm baraj üstü partilerin amacı. Çünkü ufukta, belirlenen tabloya göre, ya AKP’nin tek başına üçüncü dönem iktidarı, ki buda toplumdan gelen tepkilerle artık çok düşük bir ihtimal, ya da tepki ve kararsız oyları toplayacak olan CHP, MHP koalisyon hükümetinin var oluşudur.

Bu da her iki partinin, basit tartışmaların arkasından gitmeyerek ülke gündemini yakalaması, halkın derdine çare bulacak çözümler üretmesi, toplumun karşısına net söylemlerle çıkması ile gerçekleşecektir.

Burada şimdiye kadar yok sayılan son günlerde üzerinde siyaset yapılması düşünülen üniversite gençliğine de büyük görevler düşmektedir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün bir vecizesinde ifade ettiği gibi, “Dünyada her şey için; medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için “en hakiki mürşit ilimdir, fendir”. İlmin ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir.” demesi ve arkasından, “Millete “efendilik” yoktur. Ona “hizmet” etmek vardır. Bu millete hizmet eden, onun efendisi olur.”deyişi ise gelecekte okuyan gençliğe verdiği önemi vurgulamıştır.