BİLİMSEL DÜŞÜNCE

Yahudi Türkler...

Tarih İS 630 yılları...

Hazar Denizi kıyılarında bir Türk toplumu yaşıyordu. Geçmişleri çok eskilere dayanıyordu. Milattan beri varlıklarını sürdürmüşlerdi... Türkçe konuşuyorlardı, kendilerine ait bir alfabeleri vardı, yazı dilini de biliyorlardı...

Kimi kaynaklara göre aslen Göktürk kökenli olduğu tahmin edilen bu toplumun inanç sistemi Musevilik idi... Din olarak onu benimsemiş bir toplumdu... Karar verdiler bir devlet kurdular, adına da; "Hazar İmparatorluğu" dediler... Bu devlet, 1299 yılına kadar bölgeye egemen güç oldu. Moğol istilasına uğrayınca ortadan kalktı. Detaylı bilgiler tarihçi yazar Lev Nikoloyeviç Gumilev'e ait, "Eski Türkler" ve "Hazar Çevresinde Bin Yıl" eserlerinden ulaşılabilir.

***

L. N. Gumilev "Eski Türkler" isimli eserinde "Kendi tarih ve kimliğini bilmeyen, bunun şuurunda olmayan hiç bir kültürün anlamı yoktur" demektedir. Burada verilen mesaj tarih şuuruna sahip olup olmama olayıdır. Günümüzde tekrar ettiğimiz bir gerçek... Geçmişini bilmeyen bugünü değerlendiremez, yarınını da planlayamaz... Bu tarih bilincinden yoksun toplumlar, yok olmaya mahkumdurlar.

***

Tarih boyunca varlıklarıyla, yaptıklarıyla Türkler ana aktör olmuşlardır. İnsanlık tarihine önemli yansımalar sağlamışlardır. Türkleri yok saydığınız andan itibaren yazılacak tarih olmaz... Türklerin tarih şuuruna yeterince sahip olmadıklarını gösteren somut örnekler maalesef vardır. Örneğin Göktürk İmparatorluğu'nun ilk kağanlık (hakanlık) döneminde tarih bilinci olmadığı için Çinlilerin esaretinde kaldılar elli yıl boyunca...

Dahası Türk beyleri o nispette bilinçsizdiler ki, adlarını bile değiştirenler oldu. Elli yıllık esaretten sonra ikinci kağanlık (hakanlık) döneminde bu şuur belirgin olarak ortaya çıkmış ve Orhun Kitabelerine yazılarak gelecek nesillere de tarihi bilince sahip olmaları konusunda öğütler verilmiştir.

Bu öğütleri hem Bilge Kağan, hem Kül Tigin hem de Bilge Tonyukuk Yazıtlarında okuyabiliyoruz. Ancak, bu öğütleri yeterince anlayamayan sonraki kuşakların yönetici kadroları hata üstüne hata yapmışlar, önce Yazıtların yazıldığı Göktürk alfabesini, sonra kültürlerini, dil ve töresini kaybederek öz benliğinden uzaklaşmışlardır. Bu süreç yaklaşık 1500 yıl sürmüştür.

***

Hazar Türkleri, en güçlü savaş aletleri olarak, kızgın ateşte dövülerek, su verilerek yapılan kılıçlardı. Bölgede yaklaşık 500 yıl egemenlik sürdüler. Hazar Türklerin inançları Musevilik olduğu için Araplar tarafından "düşman" kabul edilip üzerlerine sürekli akınlar yapıldı. Halife Osman'ın yönetimindeki Arap saldırıları Hazar Türklerine rahatlık vermedi. Ama onlar Arap akınlarını durdurmayı başardılar. Arap saldırılarını kendi ateş ocaklarında su verdikleri çelik dövme kılıçlarla karşı koydular.

***

1299 da uğradıkları Moğol saldırısına dayanamayıp, "Hazar İmparatorluğu" yıkıldı. İmparatorluk yerine "Altın Ordu Türk Devlet" kuruldu. Türk egemenliği yine aynı bölgede sürdü...

Ancak burada düzgün gitmeyen bir durum vardı; Türk kavimlerinin beyin yapısına nüfuz eden özgür yaşam algısı ve yüzyıllardan beri edindiği kültür, yaşam felsefesi tam bir bütünlük içinde olduğu için Arap akınlarıyla kabul ettirilmek istenen Müslümanlığa mani bir özellik taşıyordu.

Bu toplumların algılama ve kabullenme sürecindeki dinamik kültürel değerler Hıristiyanlığa daha yakın ama kılıç zoruyla din yayma yaklaşımındaki İslam'a daha uzak kaldığından Musevilikte ısrar etmişlerdir. Ne Hıristiyanlığı, ne Müslümanlığı ne de Budizm'i tercih etmişler, Musevi dininde ısrarcı olmuş olmaları son derece ilginçtir.

Musevi olan bu Türk toplumunun bıraktıkları izler, bölgede araştırılmayı bekliyor. Bunların bir kısmı "Kırım Bahçe Saray Müzesinde" olduğunu okudum. Örneğin, ceylan derisine yazılmış Tevrat gibi... Muhtemeldir ki; Kırım sınırlarında Musevi tapınak kalıntılarına dahi rastlanır.

Bir iddiaya göre, Hitlerin gaz odalarında soykırıma tabii tuttuğu Musevi insanların bir kısmının ''Karaim'' Musevi  Türkleri olduğudur. (Kaynak: Prof. Dr. Orhan Türkdoğan ile özel görüşme).

***

Tartışılması gereken bir soru var; Yahudi-İsrail düşmanlığının sebebi nedir?

Politikacılar her olayda İsrail'i suçluyorlar...

Filistin, Gazza olaylarında İsrail suçlanıyor, orasını anlamak mümkün...

Fakat Türkiye'deki bu Yahudi düşmanlığı neden?

Düşündüm ve buldum kendimce; Kur'an'da sürekli İsrailoğulları suçlanıyor, cehenneme gönderiliyor, lanetleniyor vs...

Sanki İsrailoğulları ile Tanrıya rakip imiş gibi bir düşmanlık işleniyor...

Kur'an'ın anlamından çok ezberi ve söylenenlere itibar edildiği için Türkiye'de, İsrail düşmanlığı had safhaya yükselmiş...

Başka bir sebep bulamıyorum...

Tarih boyunca İsrail ile ne savaşımız ne de barışımız var...

Kaldı ki tarihte İspanyadan kovulan Yahudiler Anadolu'ya kabul edilmişler...

Sonuç, Türkiye'de sürdürülen Yahudi düşmanlığı nedendir?

Yayın Tarihi
12.05.2015
Bu makale 2362 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!