Turizmde sayılarla yapılan göz boyamacılığı

Kitle ve her şey dahil anlayışıyla  elde edilen turist geliş sayıları türk turizmini göz boyamacılığına dönüştürmek üzeredir.
 
 
Yok efendim, bir önceki yıl gelen turist sayısı.., daha önceki yıllara göre..., bu yıl sayılardaki beklentimiz...., şeklinde uzayıp giden bir sohbetler.., Her yıl benzer lakırtılar yapılmakta, Ancak, değişen pek fazla bir şey yok gibi...
 
 
Ülkemiz'de turizm yapılması adına çaba gösteren ülke sevdalılarıyla birlikte, turizm adını öne sürerek bu sektörün olanaklarından menfaatlenen çevrelerin varlığını da  bilmekteyiz !
 
 
Bir yandan, Türkiye'nin, kıt olanakları, turizm adına seferber edilip, girişimcilere yeni olanaklar önerilmekte, devletin bürokratları adeta, kapı kapı dolaşıp, kendi bölgelerinin turizm amaçlı tanıtımını yapma adına hiç bir fedakarlıkdan kaçınmamaktadır. Öte yandan turizm sektörünün imkanları ekonomik sorunları nedeniyle önünü göremez olmuş, ülke insanına yeni umutlar olarak pompalanmaktadır.
 
 
Denilmektedir ki; Turizm refah ve zenginlik demektir ! 
 
 
Bir rehber ve turizmci olarak, bu lafın arkasındayız, karşı olmamız söz konusu değildir. Ancak, bu konu suistimallere açıktır. Nitekim, Sektörde yaşananlar ortadadır.
 
 
Gelen turist'in sayısallığını başarı olarak göstermek, Türkiye'nin potansiyeliyle, turistlik kişi başı yapılan harcamalar göz önüne alınarak  kıyaslayınca ekonomik olarak  ne kazandırmıştır.  Dostluk olsun, diyelim ve yetinelim mi ! ne dersiniz ?
 
 
Milyarlarca dolarlık turizm yatırımları, birbiriyle çalişen uygulamalar yada yetersiz turizm politikalıyla heba edilmektedir. Gerçek turizm yatırımcısı ve çalışanları bilmektedirler ki, turizm geliri, sürekli ve sürdürülebilir olmaktan uzaktır. bu nedenledir ki, onlar geleceklerinden kaygılıdırlar.
 
 
Turizm sektörüne çeşitli nedenlerle, geçici amaçlarla girmiş olanlar sözümüz dışındadır.
 
 
Zaman VUR KAÇ yapanlara da rastlanılmıyor, değil !
 
 
Böyle mi olmalıdır !
 
 
Kaçak seyahat acentacılığı, tur taşımacılık ve rehberlik faaliyetleri, Acentacılık yapan bankalar ve oteller,  diğer otellerle yapılanı rekabet nedeniyle ayakta kalabilme çabasında olup, alışveriş merkezine dönüşmüş konaklama tesisleri, tur güzergahlarında yeterince hijen olmayan ortamlarda yapılan yiyecek içecek hizmetleri, tur güvenliğini esas alamayan turizm taşımacılığı ilk anda sıralayabileceğim konulardır ve yetkilileri bulduğumuz her yerde durumu bildirmemize rağmen, değişen,  gelişen pek fazla bir şey yoktur.
 
 
Yazılı, görsel basın ve sokak baskısı haberlerden haberli olanlar bilirler ki, Sektör çalışanlarının çalışma koşulları turizme yakışık ve uygun olmamakta, işletmeler arasındaki ticari meselelerde yıkıcı yansımalar olmakta, yetkisini bakanlıktan alan, bazı otel ve seyahat acentaları tüketiciyi mağdur edebilmektedir. Sadece tüketicimi ! yer yer sektörün kendisi dahi yıpratıcı etki altında kalabilmektedir.
 
 
Eleştiri yapınca, ne oluyor, kimdir bu konuşan olmakta, çözüm adına bir süre ilgilenir gibi yapılmakta, sonrası, bildiğimiz hikaye !
 
 
Evet, Taşıdığı özellikleriyle, Türkiye bir turizm ülkesidir, Ama, halihazırda, yapılan turizmden, özel birileri nemlanmakta, ülke insanı yeterince faydalanamamaktadır.
 
 
4848 sayılı kanuna göre,Turizm adına düzenlemeleri yapması gereken yetkili kurum kültür ve turizm bakanlığıdır ve yetkisinin gereğini yeterince yapabilmiş değildir.
 
 
Yani, denetimle ilgili yöneticiler ya görevlerini savsaklamakta, yada birileri tarafından engellenmektedirler. Denetim zafiyeti yaşanmaktadır.
 
 
Türkiye'ye gelen turist sayısını başarı olarak sunarak, yıllardır bu ülkeye zarar verilmekte, başarılarıyla övünmek istediğimiz Kültür ve Turizm Bakanı ve Bakanlığı İnandırıcılığını kayıp etmektedir.