Şoförler sektörün zencileri mi?

''Turizm yapma amaçlı ülkemize gelmiş turist konuklarımıza, turizmin önemli ayaklarından  olan Turizm ulaşım sektörü adına, Seyahatları esnasında kimler tarafından ve nasıl bir çalışma koşulları içinde hizmet verilmektedir?'' sorusuna verilecek cevap, söylemek gerekirse
hiçte iç açıcı değildir.
Turizm şoförlerinin pek çoğu donanımlarıyla, Türk turizmine hizmet üretmede uygun ve yeterli değildir. Tur güvenliği ve turizmin yapılabilirliği için turizm ulaşımında her sürücü belgesi olan herkesin yer alması önlenmelidir. Turizm ciddi bir iştir ve turizm şoförleri çok önemli işlevler yapmaktadırlar.
4848 sayılı kanun kapsamında turizmle ilgili her tür düzenlemeyi yapma yetkisine sahip olan
Kültür ve turizm bakanlığı, sektörün her alanında olduğu gibi turizm taşımacılığına, özellikle, turizm şoförlerine yönelik bir çalışma yürütmeli ve ulaşımdaki keyfiliğe  bir denetleme getirmelidir. Turizmin Türkiye için önemi vurgularken, güvenli bir turizm ulaşımının alt yapısı tesadüflere bırakılmamalıdır.
Turist rehberleri, daha önce hiç taşıt aracı kullanmamış, kullandığı aracı tanımayan veya turizm tecrübesi yeterince olmayan şoförlerle turizm yapma durumunda kalmaktadırlar.
Turizm güvenliğinde ve tur organizasyonunda şoförün tecrübesi, donanımı ve taşıma aracının pozitif niteliği turist rehberinin performansına olumlu katkılar sağlar,işini kolaylaştırır. Tur güzergahını bilen, turistle iletişim kurmakta sorun yaşamayan turizm şoförü hizmetin
kalitesini yükseltir. Aksi durum, turu karmaşa içine sokar, tur müşterisinin beklentilerinin karşılanmasında hayal kırıklığına sebep olur.
Tecrübeli turizm şoförü turist rehberiyle kurduğu uyumlu çalışmayla rehberin omuzlarındaki  sorumluluğu paylaşır. Fotoğraf çekmek için durulan seyir teraslarında ve ihtiyaç gidermek için durulan mola yerlerinde gezideki turist rehberine ve misafirlere yardımcıdır.
Kitle turizminin olumsuz etkisiyle, sektörün pek çok alanında olduğu gibi, Turizm ulaşımında da  acemilikle, profesyonellik eşit değerlendirildiğinden, ucuz emek tercih nedeni olduğundan ve yoğun çalışma temposunu da söz konusu edersek, yapılan tur organizasyonlarında güvenli sürüş ve dolayısıyla tur güvenliği tesadüflere dayanmaktadır.
Bilindiği gibi, sezon içinde pek çok turizm şoförü konaklamadan tasarruf sağlanmak amaçlı olarak kendi araçlarında uyumak zorunda bırakılmaktadır.Ve daha da ilginci, turistleri taşıdıkları turistlik tesislerin kapısından içeri bile sokulmamaktadır. Düşündürücü değil mi?
2008 yılının bir önceki yıla göre daha yoğun yaşanacağı  varsayımıyla, turizm ulaşımındaki genel anlayış ve uygulamalarda  (yaz boz tahtasına dönen SRC uygulamaları dahil) hemen hemen hiçbir olumlu değişim tespiti söz  konusu dahi değilken, işini bilen ve dinlenmiş bir turizm şoförüyle birlikte çalışmayı dilemekten başka seçenek yok gibi, ne
dersiniz ?
Bir de buna, sosyal güvenceden yoksunluk,  yetersiz gelir ve psikolojik sorunlar ilave edilince turizmdeki tekerlerin ne bedelle döndüğü daha anlaşılır olacaktır.
Turist rehberleri olarak, Özel hayatlarından önemli bir zaman dilimini ve paralarını ayırıp,  turizm amaçlı ülkemize kadar gelen, misafirlerimizin mutlu ve sağlıklı bir şekilde Türkiye'den ayrılıp evlerine ulaşmalarını sağlamak durumundayız.
Yasal düzenlemelere aykırı olmasına rağmen yetkisiz araçların turizmde kullanılmasına izin
verildiği, yasal çalışanlara karşı haksız rekabet ortamı sağlanmasıyla çeşitli mağduriyetlere neden olunduğu, turizm şoförlerin yeterince dinlendirilmeden direksiyonun başına geçirilerek çalışmasına göz yumulduğu, sosyal güvenceden yeterince yararlandırılmadığı, düşük ücretle çalıştırıldıkları ve daha önemlisi, Adeta turizmin zencileri olarak görüldüğü bir süreçte turist rehberlik hizmetini vermenin zorluğunu yaşayarak bilmekteyim.
Çünkü; Turizm ulaşımında her şey eski tas, eski hamam!