Turizm ülkesi olma hedefinde olan Türk turizmi her yıl görkemli sezon açılışları yapmaktadır ve Ülkeye getirilen turist sayısıyla 7. liğe ulaşılmış ve göz kamaştırılmaktadır. fakat, turizm seyahat güvenliği konusunda iyileştirici herhangi bir gelişme henüz söz konusu değildir
Bu bir tafik kazası değil, gerekçesi ne olursa olsun, göz göre gelen bir turizm cinayetidir.
Aslında, çeşitli seyahat acentası yada turizm taşımacına ait tur araçlarıyla benzer kazalar küçük büyük hasarlarla her gün yaşanmakta ve geçiştirilmektedir.
Turizm ile ilişkili hiç bir kişi ve kurum yetkilisi turizm taşımacılığının sorunlara kayıtsız kalamaz, kalmamalıdır.
Antalya'da ki elim bir kaza'da Rus Konuklarımızı, turist rehberini ve Turizmde çalışan şoförü olmak üzere 18 kişi hayatını yitirmiş ve pek çok turist yaralanmıştır.
Turizm ülkesi olma ereği iyi bir hedef olmakla birlikte, gereken alt yapı için düzenlemeler ve denetimler şarttır.
Türkiye'ye gelen turist, turist rehberi ve turizm sektöründe çalışan şoförü'ün kaderi trafik kazası mağduru olmamalıdır. yıllardır yetkililere yaptığımız uyarılara rağmen geçici tedbirlerle geçiştirilen sorunların çözümü ötelenemeyecek önemdedir.
Türkiye'de yapılan turizm'de seyahat güvenliği sıkıntılıdır. Ancak, bu konuda gereken tedbirler ihmal edilmekte, mevcut yasal önlemlerin uygulanmasındaki savsaklamalar bu elim kaza ve benzerlerinin sebebidir.
Bu konuyla ilgili olarak Sayın Bakan Ertuğrul Günay'a verilen raporun gereği, bakanın talimatlarına rağmen henüz yapılmamıştır.
Geçmişte yaşanan kazalardan ders alınmayıp, gereken tedbirler alınmadığından, Alanya-Antalya karayolu üzerinde 25.5.2010 (Bugün) tarihinde sabah 05:30 'da yaşanan trafik kazasında Ülkemize tatil amaçlı gelen 39 turistlerden 16'sı ile birlikte Meslekdaşımız Rus dilinden rehberlik yapan Mustafa Günel ve Turizm Şoförü Hikmet Yılmaz hayatlarını yitirmişlerdir.
Daha çok turist getirme arayışında olan bazı seyahat acentalarının düşük maliyet arayış zorlaması ve turizm taşımacılığı yapan taşıma şirketlerinin yoğun rekabetinin sebep olduğu olumsuz çalışma koşulları tur güvenliğini zorlamaktadır. Bir de buna günü birlik yapılan uzak mesafeli yoğun tur proğramı eklenince kazalar kaçınılmaz olmaktadır.
Gereken teknik bakımı olmadan yollarda çalışan tur araçları, düşük ücretlerle çalışan, turis'ten gelecek bahşişe muhtaç edilen yeterince dinlenme ve beslenme yapamadan direksiyon başına stresle geçen şoförler türk turizminin kaderi, rehberin kabusu olmamalıdır.
Taşıdığı değerler ve özellikleriyle, cennet nitelemesi yapılan ülkemiz, Turistler için cehennemine dönüşmemelidir.
Merhum Mustafa Günel'in iki yıl önce korkuteli yolunda yaşadığı bir başka tur kazasından sonra, bugün yaşanan elim olay bir trafik kazası değil, turizm cinayetidir.
Adeta timsah gözyaşları gibi, Başsağlığı mesajları yayınlamak yerine, yetkililer geçiştirilmeksizin sorunun çözümüne tedbir almalıdır.
Türk turizmi trafik kazalarına feda edilmeyecek kadar önemli ve tedbirler almak turizm bakanlığının görevidir.
Bu kaza'nın bir son olması dileğiyle, Türk turizmine geçmiş olsun,