Turizmin markalaşmasında rehber yok!...

29 Mart 2008'de BETUYAB tarafından Kempinski Hotel The Domen /Belek/ANTALYA 'da  'Markalaşma Panel'i düzenlendi ve Türkiye turizminin gelişimine katkı sağlamak amaçlı olarak yapılan toplantılardan biri daha  gerçekleştirildi.

Kültür ve Turizm Bakanı Sn. Ertuğrul GÜNAY'ın , sektör temsilcilerinin ve konukların  katıldığı bu toplantıda her biri birbirinden kıymetli görüşlerin paylaşıldığı oldukça yararlı bir çalışma yapıldı.Toplantı sonrası ise sektör yöneticileri arasında ve turizm medyasında

yankıları sürmektedir.

Ülkemizin markalaşma süreci ve yapılması gerekenlerle ilgili olarak çeşitli çevrelerden görüşler alındığı ve markalaşmanın önemi defalarca vurgulandığı için sözü uzatmaktansa, Artık eyleme bakalım.

Türkiye  Coğrafyası, İklimi, Doğal, Kültürel birikimi ve tarihi geçmişiyle oluşturduğu  Turizm  potansiyeli, taşıdığı özellikler ve değerler açısından zaten bir markadır. Bize düşen bu markanın layık olduğu asıl değere uygun çalışmalarla artı değerler kazanmak ve ülke insanı için fırsatlara dönüştürmektir.

'Turizm insanın sadece 5 duyusuna değil, 6. yani aklına da yönelik bir hizmet sektörüdür. İnsanlara yönelik bir hizmet sektörü olması nedeniyle, insan merkezli ve temaslı bu hizmeti sunmadan önceki her aşama sürdürülebilir olmak durumundadır.

Memnuniyetle bilmekteyiz ki; Bakanlık bir yandan alt yapıyı oluşturmak veya desteklemek için yerel yöneticiler ve sektör temsilcileriyle birlikte olumlu markalaşmaya yönelik çalıştaylar düzenlemekte, diğer yandan fuardan fuara koşarak, ülke içinde ve dışında toplantılara katılarak veya düzenleyerek yoğun tempolu olağan üstü çalışmalar

yapmaktadır.

Evet, Bu süreç içerisinde ürün hazırlanması, tanıtım, pazarlama ve satış faaliyetleri çok önemlidir. Türkiye'nin bir turizm ülkesi olarak yurtdışında nasıl takdim edebileceği, Hedef kitleye nasıl ulaşılacağı, imajı, yanlış algılamalar varsa bunların nasıl düzeltileceği,

imajımızın sorun olmadığı yerlerde daha fazla nasıl geliştirilebileceği profesyonel özel bir çalışma gerektirir.

Turizmin markalaşması yönünde uzmanlar tarafından yapılan alt yapı tesis edilmeden yapılacak tanıtım çalışmaları yeterince etkin olamaz, adeta suya yazmaya benzer ve kalıcılık sağlanamaz. 2023 Turizm stratejilerinde öngörüldüğü gibi bölgeler, şehirler özel kimliklerini, eserlerini ve hikayelerini çeşitli etkinliklerle öne çıkarabilmeli ve bu çalışmalar ısrarlı bir şekilde sürdürülmelidir.

Ürün bazında, bölge ölçeğinde ve ülke sathında hedefler konmalı ve turizm adına seferberlik ilan edilmelidir.

                                                *  *  *

Turizmin yapılabilirliği ülke genel faydası için çok önemlidir ifadesi dahi yeterince vurgulu değilken, Türkiye'de bazen normal aklın kabul etmeyeceği ve isyan noktasına gelinebilen, tüketilen, yeterince değerlendirilmeyen  öz kaynaklarımız arasına turist rehberlerini de

sayabiliriz.

Turizmde tanıtımla ilgili olarak yetkilenmiş 38 farklı dilde hizmet veren yaklaşık 10.000'i aşkın turist rehberi ve her yıl bunlara ilave ilgili 23 yüksek okullardan veya bakanlıkca açılan rehberlik kurslarında başarılı olarak, en az 2 yıllık yüksek okul mezunu yaklaşık 500 yeni rehberle müthiş bir tanıtım ordusu görev beklerken, bu potansiyelin yeterince değerlendirilmesini, sadece ülkeye gelen ve turlarla gezen turiste yönelik tanıtım amaçlı olarak sınırlamak ülke yararı düşünülünce, pek faydalı ve akılcı bulmamaktayım.

Markalaşma ve tanıtımda en etkin destekleyici, itici güç olan Turist rehberleri bir türlü önemle sahiplenilmemekte ve desteklenmemektedir. Turist rehberleri sadece ülkeye bir şekilde gelmiş veya getirilmiş turiste değil,yurt içi ve yurt dışındaki her türlü tanıtım amaçlı çalışmada en üst seviyede değerlendirilmelidir. Turist rehberinin yok sayıldığı bir markalaşma ve tanıtım faaliyeti yeterince başarılı olamaz, olamamaktadır.

Özellikle yurt dışı tanıtımlarda profesyonel turist rehberi bulundurulması yönünde, Tanıtma genel müdürlüğü ve sektörün kurumlarıyla sözlü ve yazılı olarak talep ve önerilerimizi pek çok kez yapmış olmamıza rağmen,  tur öncesi tanıtım ve pazarlama noktasında henüz arzu ettiğimiz seviyede değiliz.

Gerek bakanlık, gerekse seyahat acentaları turist rehberini tam anlamıyla keşfedememiştir. Uygulamalarda yok sayma sürmektedir.Diliyor ve umuyoruz ki; 2008 turizm sezonunda, turizmin yapılabilirliğinde turist rehberi daha işlevsel olarak değerlendirsin. Turizmin endüstriye dönüştüğü günümüzde amatörce yapılabilmesi uzun

süreçte mümkün değildir. Bu işi profesyoneller yapmalıdır.

İnsanlara yönelik bir hizmet sektörü olması nedeniyle, insan merkezli ve temaslı,ülkenin turizm tanıtımı bizim işimizdir. Rehber ülkenin ve ürünün markalaşmasının tamamlayıcısı ve kendisidir.

Gelin, Türkiye turizmini yeni ufuklara birlikte taşıyalım.

Sağlıklı kalın,