BİLİMSEL DÜŞÜNCE

Tecavüze Uğrayan Kadın…

Günlük gazetelerde şöyle bir haber, irili-ufaklı manşetlerle ya da 3. sayfa haberi olarak yazıldı. Şu ifade haberin esasını özetliyordu; “Tecavüze uğrayan kadınlar tecavüzcüleriyle evlensin, böylece dosya kapansın, yargının iş yükü de böylece azalsın!”
Bu öneriyi yapan da bir “cumhuriyet savcısı” sıfatını taşıyan bir hukukçu (!) zat imiş… Her kimse o zat, merak eden gazete arşivlerinden, ya da adalet dağıttığını sanan bakanlıktan öğrenebilir… Bu mealdeki haberi okuyunca, başımdan değil ki kaynar suların boşalması, kendimi “magma”nın lavları arasında hissettim…

Haberin devamında; “kadınları alıkoyan, kaçıranların cezalarının ertelenmesi, 15 yaşından küçüklerle rızaen (kendi onayıyla) ilişkiye girenlerin cezalarının düşürülmesi, Adli Tıp Kurumunun ‘beden ve ruh sağlığına’ değil de yalnızca ‘beden sağlığına’ bakarak rapor yazması” önerisini yapan hukukçu… Üstelik cim savcısı…
Kim bu zat? Nerede görev yapıyor? Bu öneriyi hangi zihniyetle ve hukuk bilgisiyle yapabiliyor!!?? Bilmiyoruz…
 
**
Bu öneri karşısında neler yapılmalı, diye düşünürken aklıma şunlar geldi; haberi okuyan feministler… Kadın dernekleri… Kadınlık hakkının kutsallığına inanan ve savunanlar… “Kadına pozitif ayırımcılık için anayasa maddesinde değişiklik yaptık” diyerek “adam kandıran parti”nin mensupları nerdesiniz, neden susuyorsunuz? Ya siz “aydın” geçinene eksantrikler… Ya siz ekran baykuşları… Ya her taşın altında çıkan kıymeti kendinden “menkul” kukla menfaatçiler… Bu savcı bey, bugünkü siyasi iradenin emrinde çalışan bir zat değil mi? Neden susuyorsunuz?
 
Herkes kendi nefsi adına bu olayı düşünmelidir; bir yakını (söz gelimi kızı, kardeşi, ablası, eşi, anası vd yakınlarından bir kadın…) sapığın tecavüzüne uğrarsa bu savcının dediği mi yapılacak? Hukuk, bu zihniyeti mi onaylayacak? Bu yakınlarında biri, Tanrı korusun, şayet “tecavüze uğrayan” olursa; “Hadi tecavüzcüyle evlen de işi kapatılsın” mı denilecek?
 
**
Neredeyse “gün aşırı” 3. sayfa haberler ya da sürmanşetlerde ortaya çıkan sapık saldırılarını düşündükçe, bu teklifin mevcut uygulama zihniyetini avans olarak algılamasından endişe duymamak mümkün mü? Çocuk yaştaki yavruların kaçırılıp tecavüz edildiği olaylar, yolda geçen bir anneyi zorla kaçıran sapığın biri için; “rızaen cinsel ilişkiye girmiş” demenin sınırlarını tayin eden bay savcı nerede yaşıyor acaba?
Ne demek “rızaen”?
Bir çocuğun şekerle kandırıp ırzına geçilmesi, çocuğun rızaen cinsel ilişkiye girdiği anlamını mı taşır?
Kaçırılan annenin, eşin, genç hanıma tecavüz edenlere bu “hafifletme” payesi mi verilmeli?
 
**
Konuyla ilgili şu dizeleri karaladım;
Bir kadın tanıdım, küçük yaşta tecavüze uğrayan…
Tecavüze uğradı, bedenini kirlettiler//
Yobaz kafa bedeni, arızayı tamir ettiler//
Ruhundaki yıkımı-marazları düşünmediler//
Dosya kapansın diye tecavüze avans çektiler//
Tecavüzün ayıbı örtülsün, görünmesin diye…
 
**
Bir kadın tanıdım, küçük yaşta tecavüze uğrayan…
Ağladı hep, akıtarak içine gözyaşı dökmeden//
İstemedi yaşamayı, çaresizce hayatından//
Engel olundu, yine vazgeçti yine tutundu//
Başaramadı, vermek istediği son yaşamına//
Direndi, tutundu hayata, yeniden tutunan toprağa…
 
**
Bir kadın tanıdım, küçük yaşta tecavüze uğrayan…
Korktu hep, yalnızlık denizinde yüzdü karanlıkta//
Uyuyamadı hiçbir gün özlemi olan derinden//
Yalnızlığı yaşadı hayatınca, kuramadı dostça//
Ve öylesine geçen hüzün, acı, keder yüklü yıllar//
Ne çare oldu hekim, ne de sahiplenmeyen “sahip” ebeveyn...
 
**
Bir kadın tanıdım, küçük yaşta tecavüze uğrayan…
Karanlıkta oturur, ister loş ışıkları, kimse görmeden//
Sokak onun için “tehlike” dolu alanlar, neden bilmeden//
İnsanlar güvensiz, saldırgan ve gaddar Onun için//
Ruhunda esen fırtınalar hınç almaktır bu insanlardan//
Tanısın tanımasın fark etmez hüzün verenlerden…
 
**
Bir kadın tanıdım, küçük yaşta tecavüze uğrayan…
Uzaklara kaçmak ister, sonsuz ufuklara dalıp gider//
Sever düşünmeyi denizin derinliklerine seyahat eder//
Elbette ki hayalden, sanaldan gerçeği bilmeden//
Yaşamayanlar anlayamaz yaşanan bu dehşet verici anları//
Derinlik yaşar hayatın çileli boyutuyla yalnızlık ülkesinde…
 
**
İşte böyle sevgili dostlar; bir kadın tanıdım, küçük yaşta tecavüze uğrayan…
Şimdilerde Onu bu cendereye sokan adamın cezası düşürülsün diyor bir savcı bey; düşünebiliyor musunuz?
O kadın, ya o cim savcısının kızı ya da karısı olsaydı?!
Aynı teklifi yapar mıydı?
Ya da “Boşanalım, sen git tecavüzcüne var, yük olmayalım yargıya” mı diyecekti!?
Yorumu size bırakıyorum…
R. Demir (www.r-demir.com)

Yayın Tarihi
11.10.2011
Bu makale 11103 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!