ANKARA'DAN

Siyaset mi, ilm-i siyaset mi?

Hem taşra delikanlısı olup, hem de kendini Devlet-i Aliyye'ye bürokrat olarak teslim edince, baya "sulu dereye gidip, susuz geliyor" insan. Bunu geç de olsa anlayınca da, baya gülüyorsunuz.

--Gerci acı bir örnek ama, Atilla İlhan'ın Annesini kaybettiği zaman yazdığı şiir hep içime oturur.

--"İnsan annesi ölünce anlar içindeki çocuğun hiç ölmeyeceğini. Aklına geldikçe kahrolur, bunu anlamakta neden bu kadar geciktiğini" diyen dizelerinde.

--Girişte biraz acılı oldu ama, sonundaki gülüşleriniz ile telafi ederiz.

--Çoban, oğlunun kendi gibi çoban olmasını istemediğinden, bir iş-meslek sahibi olmasını ister ve Oflu Hoca'ya imam olsun diye adamlar araya koyup yollarlar.

--Bir süre sonra, her şeyi öğrendiğini düşünen oğlan, Hocası pek gönüllü olmasa da, köyüne dönmek üzere yola çıkar.

--Bir günlük köy yolu üzerinde bir cami de ezan okunmakta, selalar verilmektedir. O da camiye gider, namazını kılar ve hocanın vaazını dinler. Ama pek çok şeyi yanlış bulur, dayanamaz, ayağa kalkar ve hocayı eleştirir.

--Hoca da, "bunlar kafir, münafık" diye verir veriştirir, sonunda da halktan temiz bir sopa yer. Cami ahalisi gider, hoca çocuğu alır evine götürür elinizi yüzünü yıkar, karını doyurur ve yolcu eder.

--Çocuk düşünür, Of'lu Hocam bana gönüllü el vermedi, demek ki bir şeyler eksik olmuş diye geriye döner.

--Aradan bir zaman geçtikten sonra, bu kez Oflu Hoca, gençe, "gidebilirsin" der ve genç de bohçasını toplar yola koyulur.

--Yine aynı köye gelince, yine cuma, yine namaz ve vaaz.

--Halk ile birlikte saf tutar, namazını kılar ve vaazın sonunda yine ayağa kalkar ve, bu kez, imam için öyle güzel şeyler söyler ki:

--"Ey ahali, bu hocanın sakalının bir teline, esvabının bir parçasına sahip olan, cennete gider", der. Olanda olur.

--Herkes hocanın saçını, sakalını yolar, giysisinden bir parça almak için çıldırır. Hoca, yerde kanlar içinde, yırtık giysilerle yatmaktadır.

--Birazdan kendine gelir ve yine hocanın evine giderler, yerler içerler ve sonunda da, hoca:

--Bak oğlum, ilk geldiğinde sen bu işin ilmini öğrenmiştin, bu kez "ilm-i siyaseti"ni de öğrenmişsin, artık köyüne gidebilirsin der.

--Yıllar öncesinde, memleketim Antalya'nın, bir Genel Başkan kankalı Milletvekili anlatmıştı.

--"O", o yıllar aynı bakanlığa yeni genel müdür olarak gelmişti, dedim ya, sandığınız genel başkanın referansı ile. İlk tanışmamız da, aynı partiden bakanımız ile ben odasında tartışırken. Sanki, doğruyu bilmek, söylemek ve yapmak bir matahmış gibi. Yine de kötü siz oluyorsunuz, da en azından sözünüzü esirgeyecek bir şey olmuyor.

--Sanıyorum SHP dönemi, Kocaeliden bir sendikacı milletvekili adayı olmak istiyor. İl başkanı ve bazıları da bir şey diyemiyorlar ama, MV olmasını da istemiyorlar, nasıl olsa bir çıkar, o da, o olmasın derdindeler.

--Sendikacı da halk tarafından da, parti tabanı tarafından da seviliyor, o zaman ince bir siyaset izlemek gerek.

--Sendikacı ile de, olmadığı zamanlarda da, sendikacıyı öyle sözler ile "övüyorlar" ki, düşman başına olmasın.

--"Eyy ahal Bu sendikacı adayımız var ya, öyle başarılı, öyle çalışkan ki, gel gör ki, keşke bir de üniversite diploması olsaydı, ama olsun, onun ortaokul diploması bile, bugün onlardan üstün.

--Hele hele bir de, ramazan da oruç tutabilse, cumalara da gidebilse var ya, halkın canını yesin. Ama olsun, onların da başka oruçları, törenleri var", der geçerler.

--Ne denmemesi gerek ise o söylenmiş ve sendikacının önü kesilmiş.

--İşin enteresan tarafı, sendikacı oyunun yıllar sonra farkına varmış.

--"O", Antalya'nın hemşehrisi, genel başkan torpilli Milletvekilinin bu taktiği birçok yerde usturuplu bir şekilde kullandığını görünce, kendimizi uyanık sanan bizlerin,

--Pek "saf" sandığımız "O" milletvekilini ya da milletvekillerinin, siyasetin "ilm-i siyaset"ini nasıl bildiklerini, bizlerinde sazan gibi işin "siyaset"ini öğrenmek için koşturup durduğumuzu görüp, düşünüp, bir gülüyorum halimize, bir gülüyorum ki anlatamam.

--İş, siyaseti bilemekde değil, iş "ilm-i siyaseti" bilmekteymiş meğer!

Yayın Tarihi
07.05.2021
Bu makale 1361 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!