Seçerek yönetmek...

Seçim ve yönetim deyince hemen ayaklarım titrer bu memlekette. "Eyvah, yine hangi yanlış trene bineceğiz" ya da bizi kim "dolmuşa bindirecek" diye. ("dolmuşa binmek", kandırılmak anlamında ironi)

--Yönetim, Seçim ve Seçimleri Kazanma gibi süreçlerine bakınca, çok dramatik bir sonuç, sahne ortaya çıkar. İşte halkın umudu ya da kızgınlığıda burada başlar ve bir dram ya da şov ile sona erer!..

--YÖNETİMden ne anlıyoruz ona bir bakalım ki, ardından Yerel Yönetimi analiz edelim.

--YÖNETİM:"İnsanların tek başlarına gerçekleştiremeyecekleri amaçlara ulaşabilmek için, başkalarına iş gördürme, başkaları aracılığı ile iş başarma ve amaçlara ulaşma." sürecidir.

--YÖNETİCİ ise:İşleri bizzat yapan değil, yapılması gerekenleri planlayan, örgütleyen, koordine eden ve denetleyen kişidir.

--YEREL Yönetici de, kurumsal amaçlara ulaşmak ve işlerin yapılmasını sağlamak amacıyla işveren(seçmen) tarafından atanan/ seçilen, vekildir.

--İşveren kurumun sermayesini (bina, araç, gereç, çalışanların maaşlarının ve kurum giderlerinin ödenmesi vb) sağlayan kişi, kurumda bu süreci yüreteceği sahadır. (vakıf, sendika, dernek, ortak teşebbüs ya da devlet olabilir). Yönetici aldığı her kararda, yaptığı her işte, kâr ve riski işverene ait olmak üzere kurumu, amaçlarına ulaştırmak için kendisine tahsis edilen kurumsal kaynakları (insan, bilgi, deneyim, para, araç, gereç) kullanma yetkisine sahiptir.

---Yönetim bir ekip oyunudur, kurum da yöneticinin oyun alanıdır. Yönetici işlerin yapılışıyla ilgili oyunun kurallarını belirler (yönetsel sistemi tasarlar) ve oyunun, koyduğu kurallara göre oynanmasını sağlarlar. Bu nedenle yöneticinin başarısı, kurumsal amaçlara ulaşma derecesi ile ölçülür ve aslında çalışanların başarısı, sonunda yöneticinin başarısıdır.

----Yönetim, soyut bir durum ve kavramdır. Soyut olan bu durumu bir takım araçlarla;

--organizasyon yapısı, görev, yetki ve sorumluluklar, performans değerlendirme, kariyer yönetimi, veri toplama, iş yükünün ölçümü, hizmetin kalitesi, etkinlik, verimlilik, maliyet analizleri gibi çeşitli analizlerle verileri enformasyona çevirme ve hizmeti geliştirme gibi;

--gözle görülür hale getirmek gerekir ki, somut anlaşılır olsun.

--Bu da mevcut değerlerin ve süreçlerin ölçümü ile olur. Ölçemediğimiz ve izlemediğimiz hiçbir süreci de yönetemezsiniz

--Peki, YEREL YÖNETİMde bu süreçleri, nasıl uygulanır?

--Belki de YÖNETİM ve DEMOKRASİ oyunun en dramatik sahnesi, yerelde kurulur ve oynanır.

--Yerel Yönetim deyince, Seçilmişler(Başkan, Meclis üyleri)nden oluşur ki, yönetim süreci içinde, seçilen MECLİS ÜYLERİ'de her ne kadar iktidar oyunun bir parçası gibi olsa da, konumuna göre ister iktidan yana, ister muhalefetten yana olanların bazıları hariç, çoğunluğu süreç içerisinde maalesef sembolik hale gelirler.

--Herkes görmezlikten gelir ama, Yerel Yönetim Bürokrasisi ise, bu sürecin olmazsa olmazı ve en önemli süreç yöneticisidir.

--Son yıllarda denetim mekanizmalarının farklılaşması sebebiyle gevşese de, Eli taşın altında olup, sorumluluk taşıyan onlardır.

--Seçim o kadar çok önemsendiğinden, yönetsel sorumluluk ve süreçler, BÜROKRASİNİN MASASININ önüne varıldığında anlaşılır.

--Çünkü, yasal olarak Başkan her ne kadar "seçimi kazanarak" gelse de; Başkan da, yönetim sürecini, seçilen meclislerin aldığı kararları ve seçim vaatlerini ancak BÜROKRASİyle yürütebilir ve yönetebilir.

--Yönetim, Başkandan başlayarak hiyerarşik sıralamada en altta yer alan kişiye kadar giden bir organizasyondur.

--Genellikle şöyle bir sav vardır, yok efendim, "kimsenin ekmeğiyle oynamayacağız." Bu siyasi olarak toplumun gazını almaya yönelik ise eyvallah. Yoksa, ortada iyi ya da kötü yapılan/yapılacak bir iş varsa bunu ancak BÜROKRASİ ve Memurları ile yapabilirsiniz.

--Seçimler niçin yapılır ve seçmen/halk neden oy verir.

--Günümüzde MİLYONLUK KENTLERDE öyle kişilere bir bir verilen oylar ile başkan ya da "seçilmişler" seçilemez. Toplu siyasi ve örgütlü seçmen oyları sonucu etkiler ve belirler.

--Bu ise siyasi, ideolojik bir süreçtir ve olmalıdır da!..

--Yönetim siyasi ve yönetsel bir savaştır. Strateji ve taktikleri vardır. Bu ise baştan sona, ekip anlayışı ise olur.

--Burada bir şeyin ayrımını da yapmak gerek. Siyasiler kadar Bürokrasinin de karar mekanizmasının içinde olduğu makam/kadro ve kişiler vardır. Benim sözünü ettiğim, vurgulamak istediğim konu ve olaylar bunlardır. Yoksa, bilgisayarda kararları yazan, evrakı kaydedip dosyalayıp sorumluluk süreçlerinde etkisi olmayan çalışanlardan/ İŞGÖRENLERDEN söz etmiyorum.

--"Yönetim bir savaş sürecidir" demiştim. Bu ise inanmış kadrolar eliyle yürütülür. AT, SAHİBİNE GÖRE KİŞNER. Bunu görmezlikten, anlamazlıktan gelenler ise, "EL, ELİN EŞEĞİNİ TÜRKÜ SÖYLEYEREK ARA"dığını, kaybedilen seçim akşamı anlar.

--Haydi yönetim ve yakın ekip için bir gidilecek hep bir yer vardır da, kendini adanmış seçmen sayanların suskunluğuna, o gün ağlamaları bir deva olur mu? Hiç düşündünüz mü?

--Günler, tez geçer de!..