ANKARA'DAN

Kömbeden Pişiye sevinçler...

Günümüz dünyasında her şey o kadar ucuzladı ki, hele hele bir de sanal alemde ise, bambaşka olaylar ve şeyler yaşayabiliyorsunuz.

--Anadolu insanı gelenekçidir. Ama günümüz Türkiye'sinin getirildiği noktada ki gibi değil. Bu bir kültür ve inanç emperyalizminin bilinçli sonucudur.

--Yine Anadolu'da derler ki, "Sofrayı, kurana kaldırtırlar". Bir başka söz ise, "Kanı, kan ile temizlerler".

--Burada bir çok anlam kayması olmaması için bir dip not düşeyim; "din"i, dincilere, "milli"yi, milliyetçilere bozdurulup, yok ettirirler.

--Nasıl Devrimci Mustafa Kemal Atatürk'ü, devrim ve ilkelerini, 12 Mart ve 12 Eylül'de olduğu gibi, kendini Atatürkçü tanıtan ordusuna yerle bir ettirilip, "gardrop Atatürkçülüğü"ne döndürülmüş ve;

--12 Eylül 1980, darbesini 1970’li yıllarda CIA'nın Türkiye Şefi olan Paul Henze, ABD Başkanı Jimmy Carter'a “bizim çocuklar başardı” diye müjdeleyişi bütün belge ve açıklığı ile ortaya saçılmış ise;

--Günümüzde yaşanan dinden tutun, milliyetçiliğe, siyasete kadar her şey emperyalizme hizmet edecek noktaya getirilmiştir.

--Buna çözüm üretecek siyaset ise, iktirarın keyfiliği, muhalefetin de günü kurtarmanın ötesine geçmeyen çabaları, seçmenin de "adamı, yoksa madamını seçme", işbilir siyasi ve partililerin de iktidarda iseler, iktidarı; muhalefette iseler de, yerel yönetimleri söğüşleme sürecine dönüşmüş; yurttaşın da gıkı çıkmıyor, halinden memnunsa.

--Ülke yönetimi ve siyasette ki bu yozlaşma, toplumun kültür ve günlük yaşamına da yansımıştır.

--Tamam bu aralar COVID-19 Uluslararası salgını var ama, olmasa da, bir çok sosyal, ekonomik ve fiziki şartlar nedeni ile, insanlar artık gelenek ve göreneklerini uygulamaktan uzak ve unutmak üzereler.

--Bugün 12 Mayıs, Arefe günü. Yarında, üç günlük bayramın ilk günü

--Bu aralar kim ne yapar umurumda değil, birçok sebepten dolayı hiç kimsenin çok bir şey yapmayacağı, yapamayacağı kesin. O yüzden be size, çocukluk anılarımda ki bayram öncesini anlatayım.

--Dini Bayramlar öncesi kadınların ve erkeklerin telaşı bir başkadır.

--Erkekler, evin her türlü gereksinimlerini eve taşır, avluyu sağı-solu onarıp, yapıp, temizlerken, kadınlar da evlerin hanaylarında, mutfak damlarında teleştadırlar.

--Güz gelip ekinler biçilince, buğdaylar satılmadan önce, kışlık unluk buğdaylar yıkanır, öğütülür ve yüke kaldırılır.

--Bugün artık her şeyin hormonlusu geçerli dünyada, en azından bizim Antalya ve göller yöresinde eskiden köylerde iki çeşit doğal buğday tohumu vardı ve un da onlardan öğütülürdü.

--"Sarı Buğday" ve "Kaymakam Buğdayı".

--Sarı buğdayın unu iyi kabardığından ve ekmeği de yumuşak olduğundan, bayram öncesi, kömbe, pişi, baklava ve diğer börek gibi şeyler bu undan yapılırdı.

--Günlük yufka ise, daha dayanıklı ve sert olduğundan, kaymakam buğdayı unundan yapılır ve mutfağın bir köşesine yığılırdı.

--Evet, bayramdan üç gün öncesi, telaş artmadan ve tatlının da şerbetini alıp, özleşmesi için ilk iş, tepsi tepsi, sini sini baklavalar yapılırdı.

--Sonra bayrama iki gün kala, hem gelen misafirlere sunulacak yemek ve içmelerin yanında yensin diye, kömbeler yapılırdı. Tabi, birer ikişer ağız tadı ve ölmüşlere hayır olsun diye de, konuya, komşuya gönderilir idi. Sokaklarda oynayan çocuklarda unutulmaz, onlara da el büyüklüğünde yağlı kömbeler dağıtılırdı.

--Arefe günü ise, Pişi günüdür ve benim de en sevdiğim gündür.

--Bir kere o gün özel "tekne orucu" günüdür. Odun ateşinde sıvı yağda pişirilmiş, pişiler teker teker tepsiye soğusun diye yığılır.

--Pişiler de, kömbeler gibi konuya, komşuya dağıtılır.

--Çocuklar için ise, el büyüklüğünde ve ortası delikli pişiciklerin dağıtılması için sokak köşelerinde beklerlerdi.

--Benim için niye özel.

--Bana adını veren de dahil dedelerim çok küçükken bu dünyadan göçtüklerinden, ben kimisinin baba, kimsinin eşinin, kimisinin de dede adı olarak bütün nine ve akraba kadınlar için çok özel idim.

-Arefe günü öncesi, ben de sahura kalkar, herkes gibi yer içer ve oruç için "niyetlenirdim". Ama çocukluk öğleye doğru karnım acıkır, bunu bekleyen ninelerin de hemen elime bir pişi tutuşturup, bir de çatal-kaşık verip doğru kilere gönderirlerdi.

--Ooo orada neler mı yok. Petekli bal tenekeleri, odanın ortasında baklava tepsileri. Seç beğen ye.

--Tamam çocuk olarak güzeldi ama, yine de konu komşu ile de bir paylaşım vardı. Olan, olmayanın eksiğini tamamlar, herkes aynı bayram mutluluğunu yaşardı.

--Şimdi durum ne mi? Elinizi vicdanınıza koyun ve ona siz karar verin, Pandemi özel bir durum ama, olmasa da, artık herkes biri birinden, komşu komşusundan kaçar duruma gelmiş.

--Eeee o kadar uğraşıldı bu noktaya gelinsin diye.

--Deliye her gün bayram ama, yine de inancı olan güzel ülkemin, güzel insanlarının Şeker Bayramlarını kutlarım.

--Gün her zamanki gibi doğar, günü güzelleştiren bizlerizdir.

--Artık tv'lerde neler olur bilemem ama, Barış Manço'nun bu şarkısı kadar içten ve güzel olması dileklerimle.

--"Bugün bayram/ Erken kalkın çocuklar/ Giyelim en güzel giysileri/ Elimizde taze kır çiçekleri/ Üzmeyelim bugün annemizi"!..

--Olmaz mı? Herkesin Bayramı Kutlu Olsun!..

Yayın Tarihi
12.05.2021
Bu makale 1318 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!